Mataram ve ben

Bir ay önce radikal bir karar aldım ve plastik şişede su tüketmeyi bıraktım.

Haberin Devamı

Kendime 750 cl’lik bir matara aldım ve gün boyu suyumu mataramdan içiyorum artık.

Bu kararı almamın tek bir nedeni var.

Gün içinde o kadar çok plastik su şişesini çöpe atıyorum ki...

Sabah televizyona gidiyorum 30 cl’lik şişelerden en az 2-3 adet bitiriyorum...

2 saatlik radyo programım sırasında en az 30 cl’lik 4 şişeyi tüketiyorum.

Gazeteye gittiğimde pet şişe alıyorum, dışarıda susadığımda marketten pet şişede su alıyorum...

Etti mi size gün içinde en az 8-9 pet şişe...

Her gün 8 pet şişeyi çöpe atsam ayda 200 pet şişe demek bu...

200 pet şişeyi üst üste koysanıza...

Denize döküldüğünü, doğaya atıldığını düşünsenize...

Sadece kişisel olarak ben ayda 200 pet şişeyi çöpe atıyorum.

O kadar çok düşündüm ki ve kendi adıma bir şeyler yapmam gerektiğine karar verdim ve bu turuncu matarayı aldım kendime...

Haberin Devamı

Evde de arıtma sistemine geçtim...

Damacanada su almayı bıraktım ve eve arıtma sistemi yaptırdım, şebeke suyunu arıtarak kullanıyoruz artık...

Sabah evden çıkarken mataramı dolduruyorum, gün içinde bittiği zaman gazetede, televizyondaki damacanadan yeniden dolduruyorum...

Mataram ve ben

Sabah evde bir kez günde işyerinde 3 kez dolduruyorum mataramı ve bana yetiyor.

Son bir aydır tek bir pet şişeyi çöpe atmadım.

200 pet şişenin doğaya gitmesine engel oldum.

Peki mataramı nasıl taşıyorum? Elbette sırt çantamda...

Tamam çantada dolu matara biraz ağırlık yapıyor ama doğayı korumak için her birimiz dünyanın üzerinden biraz yük almalıyız...

Yoksa çocuklarımıza bırakacak bir dünyamız olmayacak.

Lütfen siz de bugünden itibaren gün içinde kaç pet şişe tükettiğinizi saymaya başlayın...

Karşınıza çıkan rakam sonrasında eminim siz de çevreci bir adım atmak için kendinizce bir formül bulacaksınız...

En ağır işçiler taksi sürücüleri

İstanbul’da taksilere yüzde 25 zamlı biniyoruz artık.

“Okul öncesi ailelerin hazırlıkları nedeniyle çok etkilenmedik ama önümüzdeki haftadan itibaren işler düşer” diyor, liseden sıra arkadaşım olan şimdi taksicilik yapan Cenk Yücel.

Haberin Devamı

Açılış ücreti 4 liradan 5 liraya, kilometre başı ücret 2,5 liradan 3,10 liraya yükseldi.

Asıl problem indi bindi ücretinde yaşanıyor ama...

Eskiden 10 liraydı...

7-8 lira tuttuğunda 10 lira üstü verilmiyordu...

Şimdi indi-bindi ücreti 13 lira oldu...

Şimdi taksimetre 8 lira yazdığında 10 lira veriyor yolcu, taksici üstüne 3 lira daha istiyor...

Buyrun size yeni bir yolcu-sürücü tartışması...

Tabii bir de sürücülerin plaka sahiplerine ne kadar yevmiye verecekleri meselesi var.

Sürücüler taksi sektörünün en çok ezilen ama hiç konuşulmayan yanı.

Gece 03.00’ten gündüz 15.00’e en az 12 saat çalışıyorlar.

Kazandıkları günde en fazla 140 lira...

Çünkü kontağı çevirdikleri anda 230 lira plaka sahibine, 110 lira mazota olmak üzere 340 lira borçla başlıyorlar işe...

Haberin Devamı

12 saatte 470 liralık iş yapmalı ki, 140 lirası kendisine kalsın.

Haftada bir gün tatil yapan taksi sürücüsü, ayda 26 günde en fazla 3600 lira kazanıyor.

Tabii hiçbir trafik cezası yemez, araçta ekstra harcama çıkmazsa...

Dolayısıyla şehrin en ağır işçileri taksi sürücüleri...

Yüzde 25 zamdan sonra plaka sahipleri ne kadar yevmiye isteyecekler bakalım...

25’in 20’sini kendilerine alıp ağır işçilerin hayatlarını daha da ağırlaştıracaklar mı?

YAZIK OLDU

12 Dev Adam, Amerika’dan sonra Çekya’ya yenilerek Dünya Kupası’nda elendi...
Çekya’yı dün yenseydik son 16’ya kalıp yola devam edecektik.
Amerika’yı son saniyede elimizden kaçırıp tarihi bir fırsatı tepmiştik.
O maçta büyük performans sergileyen oyuncularımız iki gün sonra Çekya’dan 15 sayı fark yedi...
Milli takımın kafası Amerika maçında kalmıştı.
Öyle olmasa tarihinde ilk kez dünya kupasında mücadele eden Çekya karşısında bu sonucu almazdık.
5’nci kez katıldığımız dünya kupasından böyle elenince, keşke Amerika’dan 15 sayı fark yiyip Çekya maçına çıksaydık diyor insan...
Öyle olsa şu an son 16’daydık.

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları