Paylaş
Mars Cinema Group gibi büyük bir dağıtımcıyla çalışacağı için pek çok salonda gösterilecek...
Hülya Avşar’ın hayatını anlatan bu filmde, yaşadığı aşkları, ilişkileri, evlilikleri, Zehra’yı emzirirkenki görüntüleri yani Hülya’yla ilgili aklınıza ne gelirse olacak...
Oyunculardan bir problem çıkmazsa da gala yapmayı düşünüyor...
“Oyuncular” dediği Hülya’nın özel ya da iş hayatına giren ve halen de olan isimler.
Öğrendiğime göre yazan, çeken, yöneten, montaj ve kurgusunu yapan Hülya Avşar, filmin pr’ını da kendi yapacakmış.
Her şeyiyle tam bir selfie olacak yani bu film...
Önümüzdeki günlerden itibaren sosyal medyadan filmle ilgili kareler paylaşmaya başlayacakmış...
Yürü be Metin!
Adrian Lima-Metin Hara fotoromanının yeni sayısı çıktı.
Bu sayıda macera Miami’de geçiyor ve çiftimiz kâh dondurma yerken selfie çekiyor, kâh sokaklarda öpüşüyor...
Barbie’yle Ken aşkı gibi izliyoruz...
Hatta bir ara Miami rüzgarında Barbie’nin etekleri uçuşuyor, Ken de onun eteklerini tutuyor...
Ne de olsa Metin’in genlerinde de Türklük var.
Victoria’nın meleği de olsa sevgilin, dünyaya açılmaya çalışan bir yaşam koçu da olsan bir rüzgar yetiyor işte...
Siirt fıstığı...
“Şam fıstığı
değil Antep
fıstığı” diye yıllarca mücadele etti Gaziantepliler...
Tamam Antep fıstığı diyelim ama benim tercihim hep Siirt fıstığı olmuştur.
Daha dolgun, daha şişman, daha kolay açılabilir olduğu için...
Hep derdim bu paket çerez satan markalar, neden Siirt fıstığını paketleyip satmazlar diye...
Vallahi Peyman’cılar beni duydu sanki...
Yeni bir ürün çıkarmışlar, Siirt fıstığını paketleyip satıyorlar...
İşte budur!
Biz Siirt fıstığı fanlarını da
düşünen birileri çıktı sonunda...
Tek şikayetim, paketin içinden yüzde 2-3 oranında açılamayan fıstık çıkması.
“Özel ürün”
diye bir şey
yapsalar
ve hiç kapalı fıstık olmayan ürün olsa vallahi onun da
alıcısı çıkar.
Bu kabus bitmez
Okullarda ikinci yarı yıl başladı.
Dün bir, bugün iki. Bir çocuk daha serviste unutuldu işte...
Bu kez İstanbul Beylikdüzü’nde engelli bir kız çocuğu 45 dakika mahsur kaldı okul servisinde ve duyarlı vatandaşlar sayesinde kurtarıldı.
Peki hani servislerde sensör sistemleri olacaktı?
Hani yeni yönetmelikler hazırlanacaktı?
Hani artık çocuklar mahsur kalmayacaktı?
Hani dört bakanlık bir araya gelmişti de bu iş çözülecekti?
İnsanlar çocuklarını servise vermeye korkuyor artık.
Hepimizde bir servis fobisi oluşturdunuz.
Daha kaç çocuk bu servis kabusunu yaşayacak?
Paylaş