Paylaş
New York çıkışlı, 1991’den bu yana 20’yi aşkın ülkede sahnelenmiş bir gösteri bu...
Saçları kazınmış, elleri yüzleri mavi üç adamın müzik ve sahne şovu üzerine kurulu 90 dakikalık bir eğlence...
Deseniz ki “Ne anladın bu gösteriden?”
Vallahi bir şey anlamadım.
Müzik desen yarım yamalak; keşke borularla müzik yapma işine yüklenselerdi...
Ya da boyalı davulları çalmaya...
Müzikal bir kalite yok.
Şov yeteneği desen; ağızlarıyla marshmallow yakalamaktan başka bir yeteneklerini görmedim.
Sonra o marshmallow’ları ağızlarından çıkarıp milletin çantalarına koyuyorlar...
Seyircinin ağzını açıp midesine kadar kamerayla göstermek (önceden çekilmiş görüntü yayınlıyorlar) neyin eğlencesi onu da anlamadım.
Teknoloji şovu ufak çocuklara fazlasıyla yorucu gelecek kadar abartılı...
Zorlu da dahil olmak üzere pek çok yerde gösteri izledim. Bu gösterinin mavi adam yaratmak gibi iyi bir fikir bulmak ve bunun üzerine bir-iki teknolojik oyun koymaktan başka bir numarası yok.
20 ülkeyi gezmiş, biletleri yok satıyormuş.
Bana ne...
Blue Man üst düzey bir gösteri ise Türk seyircisinin de bildiği Stomp’un, Slava’s Snowshow’ın falan önünde saygıyla eğilmemiz gerekiyor.
Not: Salonun yarısı benim gibi sıkıntıdan patlarken, diğer yarısı kahkahalarla eğleniyordu.
Pazar gününe kadar Zorlu PSM’de sahnelenmeye devam ediyor, gidin siz de görün.
Belki bana bu işten anlamıyorsun dersiniz...
Bıçaksız akşam yemeği
Tepebaşı’nda yıllardır arada bir uğradığımız Tayland restoranı Çok Çok var.
Hadi yine gidelim dedik cumartesi akşamı, tıklım tıklımdı.
Yemekler her zamankinden daha lezzetliydi...
Daha önce dikkat etmemiştim, masaya bıçak servis edilmiyormuş.
“Neden?” diye sordum...
“Eti çatal kaşıkla mı keseceğiz?” dedim.
Bıçak şiddeti simgelediği için Tayland kültüründe masaya bıçak servis edilmezmiş.
“İsterseniz getiriyoruz ama” dedi garson.
Tayland’ı bir ucundan bir ucuna gezdim ama orada da hiç rastlamamıştım böyle bir şeye...
Adam başı 200 liraya yüklü bir hesapla ve güzel bir yemekle birlikte bu detayı da öğrenmiş olduk.
Bikiniden tayta Survivor macerası
En son Nihat Doğan-Pascal Nouma kavgasında bıraktığım için “Survivor”da ne olup bittiğinden yıllardır haberim yok.
Televizyon eleştirmenlerinin yazdıklarından takip ediyorum olayı.
Geçen gün bir göz atayım dedim, meslektaşlarıma kızdım.
Yahu her gün izliyorsunuz, yok mu içinizde bikiniden tayta uzanan “Survivor” macerasını yazacak biri...
Sırf şu “Survivor”daki kadın yarışmacıların kıyafetlerinden ülkenin sosyolojik analizi çıkar, farkında değil misiniz?
Soyağacı çılgınlığı
Neden bu kadar heyecanlandırdı bu iş bizi, vallahi hâlâ çözebilmiş değilim.
Kökenlerimize çok düşkünüz desem, amcasının elini öpmeye gitmez adam...
Tarihimize meraklıyız desem, yakın uzak tarihi sadece dizilerden öğreniyoruz.
Soyacağını öğrendikten sonra onunla ilgili bir şeyler yapan, atalarının topraklarına gidip izini süren birine de rastlamadım henüz...
Öyleyse nedir bizim merakımızı gıdıklayan?
Magazin merakı!
Aile magazinimizi de merak ettiğimiz için e-devlet sistemini kilitliyoruz işte.
Bu arada bir ben miyim garip diyen?
Kendime şaşırıyorum.
Hâlâ dönüp soyağacıma bakmadığım için.
Paylaş