Paylaş
Fotoğraflar: Emre YUNUSOĞLU
◊ Evet, Aynur Aydın... Bu aralar neler yapıyorsun?
- Yeni şarkılar hazırlıyorum...
◊ “Düşüne Düşüne” adlı şarkın zaten yeni çıkmadı mı?
- Evet, ama yeni şarkılar yapmaya devam ediyoruz...
◊ “Düşüne Düşüne” çıkalı ne kadar oldu?
- Bu ayın 9’unda şarkımızı beğeniye sunduk...
◊ Nasıl gidiyor peki?
- Şu an YouTube’da tıklanma sayısı düşük... Ama bunda YouTube sisteminin değişmesinin de etkisi var. Eskiden bir video 5 saniye bile izlense, o tık olarak sayılıyordu. Ama şimdi tık sayılması için en az 1 buçuk dakika izlenmesi gerekiyor.
◊ Oh iyi oldu size...
- Bu lafını hiç üzerime almıyorum. Çünkü benim şarkılarım hiçbir zaman 100-200 milyonu görmedi.
◊ Ama senin de tıklanma
sayısı 50-60 milyon olan şarkıların var...
- Benim şarkılarımı ilk 1 dakikada dinleyip çıkanların rakamı 40 milyon, toplam dinlenme sayım da 80 milyon... Bunlar gerçek veriler, iki senede bu rakamlara ulaştık.
◊ Yeni albüm ne zaman çıkacak?
- Şu an hazırlıyoruz, umarım sene sonuna yetişir.
IP adresleri yurtdışı çıkıyor
◊ Yaza girerken “Düşüne Düşüne” gibi slow bir şarkı yerine neden hareketli bir şarkı seçmedin?
- Çünkü bana göre iyi şarkının yazı kışı yok. Keza üzülmenin de... Ben bu şarkıyı çok sevdim, bugüne kadar hiç yapmadığım bir tarzdı. Denemek istedim.
◊ Tam da şarkının çıktığı dönemde reklam peşinde koştuğun eleştirileri geldi...
- Evet, ilk kez böyle ithamlarla karşılaştım.
◊ Şarkının reklam mı için mi Instagram hesabını hack’lettin?
- Tabii ki öyle bir şey yapmadım...
◊ Nasıl oldu peki?
- Bu ilk defa başıma gelmedi...
◊ Öyle mi?
- Evet, daha önce de iki defa sayfam kapatıldı... Hatta para vererek yorumlar da satın alınabiliyormuş. Bir keresinde binlerce iftira dolu yorumla karşı karşıya kaldım.
◊ Peki neden bunlar hep senin başına geliyor?
- Bilmiyorum...
◊ Kim sevmiyor seni?
- Vardır, mutlaka... Benimle uğraştıklarına göre birileri sevmiyor...
◊ Bu kişiler sanat dünyasından mı?
-Kesinlikle... Bu sadece hack’lenme değil, didiklenme de biraz...
◊ Şüphelendiğin birileri var mı?
- Kendilerini o kadar belli etmiyorlar ki... Şu an araştırmalar devam ediyor. Bunu yapanların IP adresi, yurtdışı gözüküyor... Ya Brezilya çıkıyor, ya Rusya çıkıyor. “Bana Aşk Ver” şarkımın video klibi spam’landığı zaman da IP adresi yurtdışı çıkmıştı... Bunu yapanlar çok iyi örgütleniyor.
Türkiye’de iyi bir sanatçı olmak yetmiyor
◊ Sanat dünyasında anlaşamadığın kim var mesela?
- Kimse yok.
◊ Ya Demet Akalın? En son onunla sosyal medya üzerinden atışmıştınız...
- Evet, onunla uzun bir süre geçinemedik. Ama buna şimdi bir son verdik.
◊ Barıştınız mı?
- Evet...
◊ Nasıl barıştınız?
- Onun attığı bir tweet’i ben üzerime alınıp Demet’e cevap yazmıştım. Daha sonra Demet, o tweet’te bahsettiği kişinin ben olmadığını, beni çok sevdiğini söyledi...
Sonuç itibariyle çalışarak ayakta duran kadınlarız, birbirimize destek çıkmalıyız.
◊ Siz pop dünyasındaki kadınlar birbirinize destek çıkacaksınız, duy da inanma!
- Çok fenasın... En azından ben destek çıkıyorum... Benim kimseyle derdim yok.
◊ Demet’in hangi tweet’ini üzerine alındın?
- Powertürk Ödülleri’nde benim de aday olduğum kategoriyle ilgili bir tweet attı... “Evde oturanı bile aday göstermişler” diye... Benim hakkımda da yıllarca “evde oturuyor, konser veremiyor” dediği için üstüme alındım.
◊ Konser veremeyip evde mi oturuyorsun?
- Şimdi değil ama sektöre yeni girdiğimde çok uzun süre konser veremedim. Yaptığım müzik çok çabuk anlaşılacak bir tür değildi. İyi bir şarkı ile ya da iyi bir sanatçı olarak bir yere gelemiyorsun... Güçlü bir menajerinin ve ilişkilerinin iyi olması gerekiyor. Bunu öğrenmek zaman aldı.
◊ Şimdi nasıl gidiyor konserlerin?
- Çok iyi, nazar değmesin.
Hack’lenince aklıma Demet gelmedi değil
◊ Popçular neden sürekli birbirleri ile kavga ediyor?
- Kim kavga ediyor? Ben bugüne kadar kimseyle kavga etmedim.
◊ Bir tek Demet’le mi aran bozuktu?
- Demet’le aynı şirketteydik. Daha sonra o DMC’ye geçti. Şirket değiştirdikten sonra hakkımda üstü kapalı imalarda bulunuyordu. Bunlar da kulağıma geliyordu. Şimdi bunları dile getirip didişmek istemiyorum. Barıştığımız için üzerinde durmak istemiyorum. Ama böyle bir geçmişimiz oldu.
◊ Neler kulağına geliyordu?
- “Demet seni sevmiyor”, “Demet seni istemiyor” tarzı söylemler duydum... İnsanları zan altına bırakmamak için isim veremiyorum. Ama bunu bana sadece bir kişi değil, en az 10 kişi söyledi. İnternette hack’lenme gibi talihsizlikler yaşadığımız zaman da aklımıza o gelmedi değil açıkçası. Ama dediğim gibi kimseyi zan altında bırakmak istemiyorum. Kanıtım yok. Veriler, yurtdışı gözüküyor.
◊ Demet böyle bir şey yapar mı?
- Zannetmiyorum... Ama “Bana Aşk Ver” adlı şarkımın videosu 380 bin spam yedi. Bunların yapılması için ciddi paralar harcanması gerekiyor... Bu durum çok ilgimi çekmişti...
Telefonumdaki en açık fotoğraflarım onlardı
◊ Hack’lendiğin konusunda neden sana inanmıyor da reklam yaptığını düşünüyorlar?
- Bunu bile örgütlemiş olabilirler. Çünkü reklam yaptığımı yazan kişiyi tanımıyorum, hayatım boyunca hiç karşı karşıya gelmedim.
Bir kanıtı yok. Bunun reklam çalışması olduğunu yazabilmesi için kanıtı olması gerek.
Ayrıca “Düşüne Düşüne” slow bir şarkı... Bu şarkıya böyle bir reklamı yakıştırıyor musunuz? O fotoğraflar ortaya çıktığında o kadar üzüldüm ki...
Allah’tan çok da açık fotoğraflar yoktu, tek sevindiğim o oldu. En açık fotoğraflarım oydu.
◊ Masum bir iCloud hesabın varmış...
- Allah’tan öyleymiş... Belki de onun için reklam zannetmiş olabilirler...
◊ Evet, ünlülerin iCloud hesapları hack’lenince çok daha açık fotoğrafları ifşa oluyor... O fotoğraflar yayınlanınca “E ne var bunlarda” denilmiş olabilir...
- Evet, doğru söylüyorsun...
◊ Demek ki telefonunu “çok edepli” kullanıyorsun...
- Evet, çok edepli kullanıyorum. Daha açık fotoğrafım yoktur.
◊ O fotoğrafları neden çekmiştin, sevgiline yollamak için mi?
- Hayır, ben onları Instagram’da paylaşmak için çekmiştim. Daha sonra paylaşmak için çok açık olduklarını düşündüm, öyle telefonumda kaldı.
◊ İşin şakası insan kendini çok kötü hissediyor değil mi? Evine girilmiş, çırılçıplak yakalanmış gibi...
- Aynen öyle... Böyle reklam mı olur?
Aklımın ucundan bile geçmedi.
Ama öbür gün bir baktım, “Aynur Aydın reklam yapıyor” diye haberler çıkmış. 7 seneden beri sektörün içindeyim. Bugüne kadar hiç duyduğunuz mu bu tarz haberlerimi?
Edis’le konuşmamız çok masumaneydi
◊ Hesabın hack’lenince Edis’le yazışmaların da ifşa oldu...
- Evet... Çok masumane bir konuşmaydı... Biz Edis’le arkadaşız... Onunla da yazışıyoruz, Cem Belevi ile de.
◊ Mesajların orijinali o muydu, yoksa bir montaj var mıydı?
- Hayır, orijinali oydu.
◊ Edis’in seni davet ettiği yer Los Angeles mıydı? Çünkü Edis o sıralar Amerika’daydı...
- Hatırlamıyorum, Edis’le o kadar fazla yazışmamız var ki... Hangi konuşmamızdan almışlar o kısmı, bilmiyorum.
◊ Sadece Edis’le mi var o kadar çok yazışma?
- Hayır, ama bir tek onu yayınlamışlar...
◊ Mesela hiç “aşkım seni seviyorum” diye mesaj attığın kimse yok muydu?
- Hayır, Instagram’dan kimseye öyle mesajlar atmıyorum.
◊ Yazacağın biri mi yok, yoksa oradan mı yazmıyorsun?
- Şu an yazacağım biri yok. Ama olduğu zaman da sevgilime Instagram’dan hiç öyle mesajlar yazmadım.
“Telefonunu versene, seni star yaparım” dediler
◊ Almanya’da doğup büyüdün...
- Evet, Münih’te doğdum büyüdüm. Orada okudum... Almanya’da “12 Çeşit La La” adlı bir albüm yaptım. O albüm, 13 bin adet sattı. Ama Türkiye’deki müzik piyasasına çok zor alıştım. Her şey benim için çok farklıydı...
◊ En çok şaşırdığın ne oldu?
- Sadece iyi müzikle bir yere gelememeye çok şaşırmıştım.
◊ Hiç ahlaksız teklif aldın mı?
- Hayır...
◊ “Sana yardım ederiz ama” ile başlayan cümleler kuranlar olmadı mı?
- Yok, öyle olmadı ama “Telefonunu versene, ben seni star yaparım” gibi söylemler oldu. Ben de “bana menajerimden ulaşabilirsiniz” diye yanıt verdim. Bu cevap kariyerime tabii çok faydalı olmadı. Çünkü bana bu teklifi yapanlar önemli isimlerdi...
◊ Hadi ya, şu anda hâlâ sektörde mi bu isimler?
- Evet...
◊ Bu isimler prodüktör müydü?
- Hayır, ama sektörden bildiğimiz isimlerdi...
Bugünkü aklım olsaydı bu sektöre girmezdim
◊ Baban şarkıcı olmanı istemedi mi?
- Evet. (Gülüyor)
◊ Sonra nasıl ikna ettin?
- İkna olmuş değil. Şarkıcılığa çok sıcak bakmıyor.
◊ Neden?
- Bugün onu biraz daha anlayabiliyorum. Çünkü zor bir sektör... Ne olacak, nasıl olacak? Siz ister miydiniz kızınız şarkıcı olmasını?
◊ İsterdim...
- Ama babam Almanya’da bir işçi ve kızı şarkıcı olmak istiyor...
◊ Bilemedim...
- Zor yani...
◊ Sen kızının şarkıcı olmasını ister misin?
- Yok, zannetmiyorum. Şimdiki aklım olsaydı bu sektöre girmezdim...
◊ 7 sene emek verdikten sonra nasıl böyle düşünüyorsun?
- Belki de bu bir dönemdir. Bazen tükenmişlik sendromuna kapılıp kapılmadığımı sorguluyorum. Çok fazla emek veriyorum ama sanki bu Türkiye’de yetmiyor gibi geliyor bana.
◊ Belki de hak ettiğin yerde olduğunu düşünmediğin için böyle hissediyorsun...
- Evet, daha iyi yerlerde olmam gerekiyordu.
Sanırım bu biraz da karakter yapımla ilgili bir durum.
Ben insanlarla karşı çok mesafeliyimdir. Öyle sektörün içindekilerle canım cicim değilim.
◊ Snob olduğunu düşünüyor olabilirler...
- Belki de ama samimiyet benim için biraz zaman alıyor...
Bununla dost olacağım, buraya geleceğim, ardından onu bırakıp başkasıyla dost olacağım demiyorum.
Evlenmek değil ama anne olmak istiyorum
◊ Alışveriş yapmayı çok seviyorsun, değil mi?
- Evet, maalesef...
◊ En çok neye para harcıyorsun?
- Ayakkabı... 200 çift ayakkabım var...
◊ O kadar çok ayakkabıyı ne ara giyiyorsun?
- Klip çekimine, röportajlara, törenlere lazım oluyor... Belki de bunlar bana almak için bahane oluyor... Ben bir de hiçbirini atmıyorum. İleride kız çocuğum olursa ona veririm diye...
◊ Evlenmek istiyor musun?
- Evlenmek değil de çocuk sahibi olmak çok istiyorum. 3 yeğenim var, benim için çok özeller...
Bodrum’a gidersen bikinili yakalanırsın
◊ “Düşüne Düşüne”nin klibi için sıvı diyeti yaptığın doğru mu?
- Evet, sana 5 farklı sıvı yolluyorlar. Sadece onları içiyorsun, başka bir şey yemiyorsun. Ama çok zordu ben ara sıra bir şeyler yedim.
◊ Yaz geliyor, bikinili görüntülenmekten korkuyor musun?
- Bodrum ve Alaçatı’da güneşlenirsen tabii yakalanırsın. Ben farklı yerlere gidiyorum, hiç yakalanmadım.
◊ Bu seneki rotan nere?
- Bu sene Alaçatı ama arkadaşlarımla bir ev kiralayacağız, öyle popüler beach’lere gitmeyeceğim için sıkıntı yaşayacağımı sanmıyorum.
Türk erkeklerle anlaşamıyorum
◊ Ne zamandır sevgilin yok?
- Uzun zamandır... Bir de ben Türk erkeklerle pek anlaşamıyorum.
◊ Neden?
- Sanırım güçlü kadınlardan pek hoşlanmıyorlar...
◊ O zaman yabancı mıydı sevgilin?
- Evet, yurtdışındandı...
◊ Alman erkekleri güçlü kadınları anlayabiliyor mu?
- Sanırım öyle... Yurtdışındaki erkekler bu konuda biraz daha iyiler...
Paylaş