İttifaklar, bütünleşmeler, aday adaylıkları…

Siyasi partilerin ittifak ve adaylık çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Bu yıl özellikle yakın siyasi çevremde dikkatimi çeken durum, aday adaylığındaki artış. Sosyal medya hesabımı her açtığımda yeni bir arkadaşın / tanıdığın aday adaylığını görüyorum. Öncelikle hepsine başarılar dilerim lâkin bu işin biraz cılkı çıktı gibi geliyor bana.

Haberin Devamı

Aday adaylığını açıklayan (istisnalar hariç) çoğu kişi  aday yapılmayacağını bildiği hâlde bunu bir titri olarak kullanmak için yapıyor. Elbette herkes tercihinde özgürdür ama iş öyle bir boyuta geldi ki, hakikaten donanımlı insanlar bu tabloya bakınca geri durmak zorunda hissediyorlar kendilerini.

 

Sanırım insanların siyaset dünyasından çevreleri genişledikçe “O yapıyorsa ben haydi haydi yaparım.” düşüncesi gelişiyor. Ve kişiler, kendi yeterliliğini başkalarının yetersizliğine göre belirliyor.

 

“Çatı Adayı” tanımı geçtiğimiz yıllarda (her ne kadar dünü hatırlamak istemeseler de) MHP ve CHP’nin, Tayyip Bey’e karşı blok oluşturması sonucu siyaset dünyamıza girdi. Ve başarısız oldu. Bu seçimde de olsa başarısız olacaktı.

 

Haberin Devamı

İster taban ister tavan olsun hiç kimse yıllarca savunduğu fikirlere ve mücadelesine aykırı bir ismi adayı görmek istemez. Ve eğreti duran bir aday da kazanamaz.

 

Dün “koalisyon” dediğimiz, bugünün “ittifak görüşmeleri” de siyasilerin gündeminde. Zamanında partisi ötekileştirilmiş biri olarak, hiçbir siyasi partinin diğeriyle ittifakına karşı değilim.

 

Yakın çevremde en çok tartışılan konu   Saadet Partisi ve Ak Parti’nin neden ittifak kuramadığı. Ve her seçim olduğu gibi bu seçimde de “Hangisine oy vermeliyiz?” tartışması olacaktır.   İki partinin ittifak kurması durumunda (bazı) seçmenler bu anlamda kendini rahat hissedecekti ama olmadı.

 

İttifakın olmamasındaki en büyük etken duyumlarıma göre Tayyip Bey’in, Temel Bey’e yapmış olduğu bütünleşme teklifinde ısrarcı olması. Saadet Partisi’nin tüzel kişiliği ile pusulada yer almasını istememesi. Tayyip Bey’in neden böyle düşündüğü hakkında bir fikrim yok ama ister sağda ister solda hatta ve hatta aynı çizgide dahi olsa görüş ve politika ayrılıkları nedeniyle kurulan siyasi partilerin ittifak veya koalisyon dışında bütünleşmelerinin seçmenlere haksızlık olduğu kanaatindeyim.

 

Haberin Devamı

Ak Parti ve Saadet Partisi ile kurulamayan ittifak Fatih Erbakan’la kurulacak görünüyor. Fatih Erbakan’ın bir parti kurma hedefi biliniyor lâkin bir ödül gecesine tepki göstererek bu hedefi seçim öncesi gerçekleştirecek olması anlamlı.

 

Erbakan soyadı ve Refah adı kuracağı parti için ne kadar yeterli olur, bilemem. Takip ettiğim kadarıyla siyasi anlamda  R.Tayyip Erdoğan tarzını değil, Abdullah Gül tarzını benimsiyor.  

 

Fatih Bey ne kadar başarılı olur bunu zaman gösterecek ama her zaman iddia ettiğim bir husus Erbakan ailesinden Hoca’nın yerini dolduracak isim Elif Erbakan’dır.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları