Paylaş
Kendi hâlinde bir Anadolu annesi… Ne FETÖ’nün ne olduğunu biliyor ne de annesini bu zamana kadar bir kere bile üzmemiş, bir karıncayı bile incitmemiş oğlunun neden gözaltına alındığını anlayabiliyor. Kaç gündür “Cumhurbaşkanı’nın kapısına gitsem, beklesem, derdimi anlatsam, ‘Oğlum suçsuz.’ desem beni dinler mi ki Ayşe?” diye soruyor.
Her kafadan bir ses çıkıyor. Kimi “Senin oğlun FETÖ’ye karışmış artık kurtulamaz.” diyor, kimi “Torpilin varsa oğlunun ismini sildirebilirsin.” diyor.
Çok zor bir durum… “Benim evladım vatan haini değil!” diyerek ağlayan bir anneyi nasıl teselli edebilirsiniz?
Pırlanta gibi bir genç; anasının, babasının, akrabalarının gurur duyduğu bir astsubay… Kolay mı evlatlarının terör örgütüyle ilişkilendirilerek gözaltına alınması?
…
Millet olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Düşmanın mert olanına hasret kaldık. Bir terör örgütü bedenlerimizi bombalarken, bir diğeri ruhlarımızı bombalıyor.
Düşmana kızıp birbirimizden nefret etmeyelim. Üst aklın kontrolü elimizde değil ama kendi akıllarımıza söz geçirebiliriz.
Dünü unutmayalım ama orada takılı da kalmayalım… Bizim bugünü ve yarını konuşmamız lazım.
Bugün binlerce insan yapıyla ilişkilendirilerek görevlerinden ihraç ediliyor, bunların içlerinde terörle bağdaştırılacak ilişkisi olmayanlar da var. Kiminin de mal varlığına el konuluyor.
Anneler evlatlarının, eşler kocalarının, evlatlar babalarının bir yapının içinde olmaları nedeniyle tutuklanmaları ve mal varlığına el konması sonucunda ne yapacaklar? Hayatlarını nasıl devam ettirecekler?
“Bir şey yapmasalardı suçlanmazlardı, akıllı olsalardı, oh olsun!” diyerek kendimizi sorumluluktan kurtarabilir miyiz?
Özellikle tabanda, “FETÖ bahanesiyle suçlu – suçsuz içeri alıyorlar, arkası güçlü olanlar kendini kurtarıyor.” söylemleri hâkim. FETÖ zaten iktidarı zalim, kendini mazlum gösterme gayretinde. Maalesef şu anki tablo da ona hizmet ediyor. Hepimiz öfkeliyiz tamam da görevinden ihraç edilen, mallarına el konulan, itibarı zedelenmiş insanların yakınları “sadece” FETÖ’yü mü suçluyor sizce?
Üstelik bir kurumdan veya bir aileden bir kişinin yapıyla ilişkisi olmasının bedelini çevresindeki herkese ödetiyoruz.
Elbette temeli kimliğini gizleme üzerine inşa edilmiş bir yapıyla mücadele etmek kolay değil. Lâkin bu şekilde devam edersek ülke olarak bizi bekleyen büyük bir tehlike var.
FETÖ yapısı içinde bulunup suça bulaşmamış kişilerin çocukları, babalarının gördüğü haksızlık nedeniyle devletine düşman olarak büyüyecek. Yalnızlaştırdığımız aileler teselliyi yanlış yerde arayacaklar. Ailelerin, yıllardır oy verdikleri partinin döneminde evlatlarının neden suçladığını anlamalarını bu kadar kolay mı zannediyoruz?
Bunları konuşmalıyız; hiddetlenmeden, sakince, yaftalamadan konuşmalıyız. Yapı içinde suça bulaşmamış insanları, aileleri, geleceğimiz olan çocukları kazanmalıyız. Kazanamazsak kaybederiz.
Emin olun, bizim kaybettiklerimizi kazanmak isteyen yapılar çok olacaktır. Bizim ne kaybedecek bir karış toprağımız ne de kaybedecek bir tek insanımız var.
Unutmayalım; sadece bugünümüzden değil, yarınımızdan da sorumluyuz…
Paylaş