Tek yürek olalım

Gün, birbirimize kenetlenme günü...

Çemkirme günü değil...

Kavga etme günü değil...

“Ama sen öyle yaptın, ben böyle yaptım” deme günü değil. Bu saldırılar, patlayan bombalar, sıkılan kurşunlar hepimizi hedef alıyor. Sadece bir kesimi değil.

O yüzden Turyid’in Reina’ya yürüyüşü bence anlamlı.

İnsanlar sevgi ve saygı için birlikte yürüdü.Tek yürek olmak tek çare.

Bu zor günleri başka türlü aşmanın yolu yok!

Sonunda kadar destekliyorum.


297 YIL CEZA
DÜŞÜNÜN, 11 çocuğa cinsel istismarda bulunuyor...

Allah’ın belası bir öğretmen...

O çocukların hayatını kaydırıyor...

Olay, Erzurum’da yaşandı. Küçük bir ilçede. 5 kız öğrenci rehberlik öğretmenlerine gidip kendilerini 4’üncü sınıfa kadar okutan sınıf öğretmenlerin şikâyet etti.

Ve 52 yaşındaki öğretmenin yaptığı rezilliklerin arkası çorap söküğü gibi geldi...

Tabii ki, tacizci olayı yalanladı, “İftira!” dedi, hatta daha da ileri gitti, “Onlara kurgu yapmayı, hayal gücünü geliştirmeyi ben öğrettim. Başarısız öğrencilerin komplosu bu!” dedi ama mahkeme heyeti, 10 yaşında çocukların anlattıklarını kurgudan çok samimi itiraflar ve gerçekler olduğuna karar verdi!

Ve ve ve çocukların güven ve sevgisinden faydalandığı için ceza üst sınırdan verildi ve iyi hal indirimi uygulanmadı...

Tak diye 297 yıl oldu.

Budur.

Olması gereken de budur.

Bu tür iğrençlikleri durduracak olan da budur.

Öğretmenin fotoğrafının yayınlanmış olmasını da tebrik ediyorum, adı da keşke A.K. olarak değil, açık açık yazılsa, suçlular tam anlamıyla afişe olsa, sosyal yaşamda da tecrit olsa... Bakın, eskiden bu tür olumlu mahkeme haberleri daha azdı, kampanyalar yaptıkça, yazıp çizdikçe, kadınlar seslerini yükselttikçe, bu tür olumlu haberler de artıyor farkındaysanız...

Alkışlıyorum.

Devam, hep devam...


BARBAROS ŞANSAL'IN LAFLARI DA HATA LİNÇ DE HATA
BARBAROS Şansal’ın Türkiye üzerine söyledikleri feci.

Yazıklar olsun.

Hatta beter olsun.

O nasıl bir nefret söylemidir, videoda o anlattıkları ne zavallılıktır. Ben sarhoş filan olduğunu düşünüyorum ya da başka bir şeyler kullandığını, kafasının yerinde olmadığını. Başka türlü bir insan evladı, doğup büyüdüğü bir ülke üzerine öyle laflar etmez, edemez.

Yenir yutulur şeyler değil o laflar!

Ama aynı zamanda akıl zafiyeti, sen o lafları Kıbrıs’ta edince yırtacağını mı zannediyorsun?

Nitekim sınır dışı ettiler, paketleyip gönderdiler.

Olan biten felaket.

Amaaaa Türkiye’ye geldiğinde gördüğü muamele de felaket.

Evet, onun yaptığı iğrençlik. Ama adama uçaktan iner inmez yapılan da iğrençlik! Bu ne ya! Bu resmen linç! Kim dövdü, kim darp etti? O insanların orada işi ne? Kim organize etti o insanları? Olacak şey mi!

Şansal’ın lafları ne kadar yanlışsa, bu da o kadar yanlış...

İki yanlış üst üste...

Hiçbir şart altında dayağı, şiddeti, saldırıyı savunamayız.

Hukuk yoksa bir ülkede böyle oluyor işte...

Buna karşı durmalıyız...