Reynmen: Şarkıya ve klibe ‘Çalıntı!’ dediler Komik! Ben şarkıcı bile değilim. Sosyal medya içerik yaratıcısıyım!
“BANA varoş diyorlar, çingene diyorlar. Umurumda değil” diyor.“Yapmacık olup sevilmektense kendim olup nefret edilmeyi tercih ederim” diyor.Babası manav, annesi ev kadını. Halde çalışmış, kabzımallık yapmış, hamallık yapmış. Yer sofrasında yemek yiyor. Bunları da göstermekten çekinmiyor.“Ben neysem oyum, bu da benim kültürüm, mış gibi yapmak bana göre değil!” diyor.Radyo-televizyon okumuş, son birkaç yıldır da sosyal medya işinde. Şirketi var.Son on günde ‘Derdim Olsun’ klibi 75 milyon izleme aldı. O ise “Ben şarkıcı filan değilim. İçerik üreticisiyim. İnsanlar beni kategorize etmek istiyor. Ben bugün klip yaparım, yarın başka bir şey!” diyor. “Çalıntı bu klip” laflarına da gülüp geçiyor. “Sanat eseri değil ki yaptığım. Zaten şarkıcılık iddiam yok. Müzik eğitimim de yok. Böyle bir talebim de yok. Ben bir sosyal medya ürünü yarattım, 75 milyon kişi izledi. Ne mutlu bana. Evet, etkilendiğim yerler oldu. Kazı sahnelerini de yükselen bir belediyenin filminden arakladım!” diyor. İlginç, tatlı ve sahici bir adam. Bana da ‘abla’ dedi ya, çok yaşasın!Bu sohbet birkaç gün devam edecek...
Merhaba, Reynmen’le mi görüşüyorum?
Evet.
Öncelikle tebrik ediyorum. Ayşe Arman ben. Gazeteciyim.
Biliyorum kim olduğunuzu...
Sizinle röportaj yapmak istiyorum. “Sen” diyebilir miyim?
Ben de “abla” diyebilir miyim?
Elbette.
Bak, Ayşe Abla. Anladım ben meseleyi. “Derdim Olsun”la ilgili konuşmak istiyorsun. Ama ben şunu sevmiyorum, “Ayşe Arman aradı, Reynmen röportaj verdi!” Bana kasıntı geliyor. Benim röportaj verecek bir durumum yok, isteğim yok. Telefonda sohbet edelim, sor istediğini, ama bunun bir röportaj olmadığını da yaz...
Tamam. Hepimiz seni merak ediyoruz...
Ben normal bir adamım. Sivaslıyım. Babam manav, annem ev hanımı. Her işi yaptım abla. Manavlık yaptım. Halde çalıştım. Kabzımallık yaptım. B.k bile temizledim. Hiç komplekse kapılmam, ben buyum, ne olduğumu gizlemem. Her işi yaptım, yaparım. Radyo-televizyon okudum, hâlâ bitiremedim. 5 yıldır da sosyal medyayla ilgileniyorum. Belki belli bir kitlenin hayatlarının şekil almasında etkili oluyorum. Ama aslında özel bir şey yapmıyorum. Keyif aldığım bir platform içerisinde insanlara hitap ediyorum...
Instagram’da 4.6 milyon takipçin var. YouTube desen, bütün videoların inanılmaz izleniyor. Bu son yaptığın klip 10 günde 75 milyon izleme almış. Şaka gibi! Sosyolojik bir vakasın. Tam olarak nasıl tanımlıyorsun yaptığın işi?
İçerik üreticisiyim abla ben. Kendi işimin patronuyum. Instagram, YouTube, sosyal medya takılıyorum.
Yani n’apıyorsun? YouTube’a klip koyuyorsun...
Öyle değil abla. Ben 18-24 yaş arası genç insanların ilgisini çekecek içerikler üretiyorum. İki parça yapmıştık, biri rap biri raggie. Ama başka işler de yaptık. Şimdi de bu klibi çektik. Ama yanlış anlama, ben müzisyen filan değilim. Müziğe böyle harika bir ilgim falan da yok...
Nasıl yani?
Abla anlatıyorum, kimse anlamak istemiyor. Benim herhangi bir müzik iddiam yok. Ben bu klibi kanalımda bir sirkülasyon, hareket olsun diye paylaştım. İstatistiklerini toparlayabileceğim bir ürün ortaya koymak istediğim için yaptım.
Sen şarkı söylüyorsun klipte, 75 milyon izleme alıyor. Ama sen “Ben müzisyen değilim! Müzikle de alakam yok!” diyorsun...
Evet, abla. Benim olayım sosyal medya. Ben sosyal medyada ilgi çeken işler yapmaya çalışıyorum. Bugün şarkı olur, yarın başka bir şey. Gidiyorum Hong Kong’a bir Hollywood starına sorular soruyorum. Ama abla, ben röportajcı değilim. Bir gün boyunca belediye başkanını canlandırıyorum ama ben oyuncu da değilim. Anlatamadım derdimi. Ben hiçbiri değilim. Hiçbir şey değilim. Millet beni kategorize etme derdinde. O yüzden çağırdıkları televizyon programlarına gitmiyorum çünkü nasıl bir muamele göreceğimi biliyorum.
Nasıl?
Konvansiyonel medya, beni kendi kodlarıyla konumlandırmak istiyor. Ben diyorum ki “Müzik bilgim yok. İlgim de yok. Canım istedi, klip yaptım. Oradan buradan fikir de aldım, alırım. Gizlemiyorum ki. Sanat eseri de icra etmiyorum”. Ama onlar, “Klip yaptıysan sen şarkıcısın!” diyorlar. “Fikir aldıysan da çaldın!”. Komikler. Kardeşim, bugün oraya bir müzik klibi koyarım, yarın başka bir şey. Benim niyetim, kendi patronum olmak ve sosyal medyada eğlendiğim işi yapmak. Öyle de yapıyorum. Sloganım da şu: “İşi bilen yapar... Az bilen akıl verir... Bilmeyen eleştirir... Yapamayan çamur atar!” Peki sen n’apabilirsin? Hiçbir şey! Tutturmuşlar, “Klip çalıntı... Klip çalıntı!”. Klibi n’apacan? Git şarkıyı Spotify’dan dinle. Kazı yaparken de bir sahnem var. Onu da yükselişte olan bir belediye tanıtım filminden arakladım!
SİVASLIYIM ABLA SİVASLILAR GÜZEL ŞARKI SÖYLER
Peki bu kadar çok takipçin olunca, yaptığın içerikler 75 milyon izlenince n’oluyor?
Para kazanıyorum abla! Benim işim sosyal medyayla para kazanmak. Ama sevdiğim, inandığım şeyi yaparak, üstüne eğlenerek para kazanmak. Hiç de kolay değil. Acayip kafa patlatman gerekiyor. Ben bu kafadayken, şarkıcı olarak konumlandırmaya çalışıyorlar.
Bunu söyle, “Ben şarkıcı değilim kardeşim!” desene...
Dedim abla. Anlamamakta direnenler var. Evet, şarkı yaptım, patladı. Ama sebebi belki de sosyal medyayı iyi kullanıyor olmamdır. Ben şunu anlatmaya çalışıyorum: Belki de bir şarkının patlaması için televizyona gerek yok artık! Konvansiyonel medyanın artık zannettiğimiz kadar etkisi yok!
Peki sen nasıl bu kadar iyi şarkı söylüyorsun?
Sivaslıyım abla! Sivaslılar güzel söyler. Bir eğitimim falan yok.
E bunları çık televizyonlara anlat. Ne sakıncası var?
Sosyal medya var, bana ne televizyondan! Bizi istediği şekilde alaşağı edebilme lüksüne sahipken artık işler değişti. Ben bunu da göstermek istiyorum. Yepyeni bir medyayı kullanıyorum, anında erişim sağlayabileceğiniz, kullanıcıyla anında etkileşim halinde olduğunuz, daha fonksiyonel bir kitle iletişim aracı...
Yarın:
Acun’u gerçekten reddetti mi?
Cem Yılmaz’ın dayısının oğlu olduğu için mi bu başarı geldi?
