Paylaş
YOZGAT’ın meşhur testi kebabını herkes bilir... Yapımı bayağı zahmetli ve eziyetli olan testi kebap, sofraya gelmeden önce inceden bir törenle kırılır... Ayıptır söylemesi, ben bu testi kırma işinde bayağı iyiyim... Tek vuruşta bitiriyorum işini testinin... İşin ustaları, “Kırk yıllık testi kebapçıyız, böyle kırış görmedik” diyorlar... O derece yani.
ÇAMLIK’TA PİKNİK YAPMAK
TÜRKİYE’nin ilk milli parkı olan, türkülerde geçen, göreni hayran bırakan, insana yaşama sevinci aşılayan bir park bu... Doğallığından asla taviz vermez... Piknikçilere sıcak bir yuva olur... Gösterişli olduğu halde asla kibirli değildir... Hyde Park ya da Central Park görse kıskanır... O derece yani.
AYNALI KAHVE’DE TAKILMAK
“HOCALAR Kahvesi” gibi Yozgat’ın otantik kahvelerinden biridir... Bu kahvede Yozgat’a ait feminist türkülerden biri olan “Aynalı Körük” eşliğinde Yozgat usulü menengiç kahvesi yudumlamanın keyfini, ancak ve ancak Boğaz’da balık yemek falan karşılayabilir... O derece yani.
PARMAK ÇÖREK OLAYINA GİRMEK
SABAHIN erken saatlerinde herhangi bir Yozgat fırınına gittiğinizde sıcacık Parmak Çörek karşılar sizi... Sabah kahvaltısında içine azıcık yine Yozgat usulü çömlek çökeleği konularak yendiğinde tadına doyum olmaz... Canan Karatay Hocamız, “Sakın yeme onu, bırak hemen, zararlı o zararlı” falan diye korkunç bir şekilde parmak sallasa bile yenir... O derece yani.
BÜYÜK CAMİ’DE ETKİLENMEK
ANADOLU’nun tam ortasında asırlar önce yapılmış bu muhteşem yapı, bir mimari şaheseridir. Dışı ayrı güzeldir, içi ayrı güzeldir. Tek bir eksiği, tek bir
fazlası yoktur. Estetik harikasıdır. Vakurdur. Etkileyicidir. Öyle bir uhrevi hava yayar ki... Adamı namaza başlatır. O derece yani.
LİSE CADDESİ’NDE VOLTA ATMAK
YOZGAT’ın İstiklal Caddesi olan Lise Caddesi, tam anlamıyla bir piyasa yeridir... Özellikle akşamüzerleri Lise Caddesi’nde volta atmanın keyfine doyum olmaz... Yozgat insanının kendini gösterme alanıdır... Gezip tozarken kendinizi Şanzelize’de gibi hissedersiniz. O derece yani.
SÜRMELİ DİNLEMEK
YOZGAT’ta dolaşırken “Ben yoruldum hayat” adlı muazzam şarkının sahibi büyük sanatçı Mümin Sarıkaya’yla karşılaşabilirsiniz. Kendisinden “Ben yoruldum hayat” istersiniz, hiç üşenmez, söyler... Sonra “Abi bize bir de Sürmeli söyle, ne olur” diye ricada bulunursunuz. O da resmen döktürür, “Dersini almış da ediyor ezber” diye... Resmen mest olursunuz. O derece yani.
ÇARŞI HAMAMI’NA UĞRAMAK
ANADOLU’daki hamam kültürünü en canlı şekilde yaşatır Yozgat... Şehirdeki en eski ve en güzel hamam meşhur “Çarşı Hamamı”dır. Bütün tellakları Tokatlı olan bu hamam, sakinliği ve iddiasızlığıyla muhteşemdir. Bin tane Fin hamamına değişmem. O derece yani.
SICAK KÖY SÜTÜ İÇMEK
BÜYÜK Cami’nin oradan geç... Sarı Çeşme’den sola dön... Karşına bir avlu çıkacak... İşte orada bir açık hava kahvesi göreceksin... Sakın şaşırma! Otur oraya... Garsona “Buranın sıcak köy sütü meşhurmuş, bir tane versene yeğenim” de... Gelen sıcak köy sütünü başla yudumlamaya... “Hadi gel köyümüze geri dönelim” demezsen sütün parası benden... O derece yani.
YOZGAT TANDIRI YEMEK
TANDIR çok yaygın bir yemek... Anadolu’da tandırı olmayan şehir yok gibi bir şey... Bunun farkındayım. Ama iddia ediyorum: Yozgat tandırı bir başka! Herkesin tandırı kendine güzel ama Yozgat’ınki hakikaten müstesna. Mesela Büryan kebap hastası Siirtli İhsan Süreyya Hocamız, bir kere Yozgat tandırı yese anında hastası olur... O derece yani...
Paylaş