Paylaş
Öyle yalakalaşıyoruz ki... Yalakalık yaptığımız şahıs bir süre sonra “Amerika, Avrupa, Asya falan hepsi... Ben tek” demeye başlıyor.
2- ATALARLA ÖVÜNME
Fatih’lerle, Kanuni’lerle falan sonuna kadar övünüyoruz. Ama Deli İbrahim’leri atıyoruz unutma bahçesine.
3- ŞAHSİYETSİZLİK
“Ben de bir insanım, benim de kafam çalışıyor, benim neyin eksik” demeden, “Ben bilmem büyüğüm bilir” diyerek eziyoruz kendimizi.
4- TARAFGİRLİK
Kimin tarafındaysak... Hep onu haklı görüyoruz... Kimin karşısındaysak... Hep onu haksız görüyoruz.
5- EMPATİ YOKSUNLUĞU
Kürt’ün, Alevi’nin, Yahudi’nin, Ermeni’nin, Roman’ın, az olanın, azınlık olanın yerine koymuyoruz kendimizi...
6- GÜCE TAPINMA
Güçsüzken biniyoruz tepesine... Güçlüyken geçiveriyoruz hazır ola... Ortamız yok yani. Hiç yok.
7- KURTARICI BEKLEME
Hep bir kurtarıcı bekliyoruz. Hep bir mehdi bekliyoruz. Elimizi taşın altına asla sokmuyoruz. Biri çıksın ve bizi kurtarsın istiyoruz.
DİLEK DÜNDAR’IN MESAJI
CAN Dündar’ın eşi Dilek Dündar’dan sitem dolu bir mesaj aldım.
Aynen yayınlıyorum:
*
“Yazınızı üzüntü duyarak okudum. Keşke Can’a yapılan haksızlıkları, öldürme teşebbüsünü, benim pasaportuma el konulmasını, 1.5 yıldır ne oğlumu ne eşimi görebildiğimin ucuzluğunu dile getirebilseydiniz. Can ‘tüymedi’, yurtdışındaydı. Bu kararında en büyük destekçisi bendim. Lüzumsuz yere Silivri’de olmasın diye. Oralarda eziyet çeken gazetecilerin sesi olsun diye. Keşke siz de buralarda onların sesi olabilseniz. Adliye saraylarında desteğe gelenlerin içinde sizi de görebilseydim. Yapılan haksızlıkları görmeyip ‘tüydü’ yakıştırması... Çok ucuz olmuş. Genelde yorum yazmam ama ağrıma gitti. Yazayım istedim.”
*
DİLEK DÜNDAR’A NOT: Sizin bende krediniz vardır. O yüzden ne söyleseniz başım gözüm üstünedir. Fakat “Eziyet çeken gazetecileri savunmadın” diyerek bana yaptığınız haksızlık, benim eşiniz Can Dündar’a yaptığım haksızlıktan bile daha fazla.
ZAM VE ANAP
BAŞBAKAN Binali Yıldırım’ın...
“Zam yapmak çok makbul bir şey değil ama ciddi ihtiyaçlar var” cümlesini işitince...
ANAP’ın gerileme dönemine doğru gittim.
*
Gençler bilmez.
ANAP’ın gerileme dönemi...
Bu tür demeçler dönemidir.
İBRAHİM KALIN’IN ZİYARETİ NE GÜZEL BİR ZİYARETTİR
CUMHURBAŞKANLIĞI Sözcüsü İbrahim Kalın, bir süredir sağlık sorunları yaşayan büyük sanatçı Arif Sağ’ı ziyaret etmiş.
O Arif Sağ ki... İbrahim Kalın’a bir dönem bağlama dersleri vermiş.
Bu ne güzel bir vefadır.
Bu ne güzel bir yaklaşımdır.
Bu ne güzel bir ziyarettir.
BİR İSPANYA VARDI MEDENİ MEDENİ TAKILAN
İSPANYA devleti, kendi içindeki ayrılıkçıların referandumuna karşı...
- Devlet şiddetinin en âlâsını uyguladı.
- Maskeli adamlarıyla sandıkları bastı.
- Oy kullananlara gaddarca saldırdı... Falan...
Görüyor musunuz?
Sorunsuz bir coğrafyada medeni medeni takılan İspanya, en küçük bir sorun karşısında nasıl da o çok eleştirdiği Ortadoğu ülkelerinden biri haline geliverdi!
MERAL AKŞENER’İ BEKLEYEN TEHLİKELER
MAĞDURİYET iyidir, hoştur ama fazlası tehlikelidir. “Otel vermediler, salon vermediler” edebiyatını daha fazla sürdürmemesinde yarar var.
Ataol Behramoğlu’ndan, Yazgülü Aldoğan’dan destek almak iyidir, hoştur ama esas destek alınması gereken kesimleri ihmal etmemesinde yarar var.
DİYECEK BİR ŞEY BULAMADIM
SOSYAL medyada takipleştiğimiz bir dostum şöyle yazmış:
“Her zaman hukuk devletini savunan bir yazar olarak Fatih Terim’in tazminatını vermeyin nasıl dersin? Aşiret miyiz biz?”
*
Sanırım dostum çok haklı olacak ki...
Diyecek bir şey bulamadım vallaha.
NE OLDU ONA?
E hani bir “Habur’u kapattık, kapatıyoruz” vardı... Ne oldu ona?
NEFRET EDİYORUM BU İKİYÜZLÜLÜKTEN
BİR polis memurunun ölümüne yol açan liberal reklamcı Sinan Çetin’in oğlu Rüzgâr Çetin’e karşı hayatlarının en haşin, en gaddar, en acımasız tutumunu alanlar...
Bir baba ile 15 yaşındaki kızının ölümüne yol açan solcu romancı Emrah Serbes’e karşı hayatlarının en anlayışlı, en toleranslı, en sakin tutumunu alıyorlar ya...
Ben işte bu ikiyüzlülükten nefret edip tiksiniyorum.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş