Taliban korksun, biz niye korkuyoruz ki

Afgan mültecilerin Türkiye’ye gelme endişesi üzerine...

Haberin Devamı

Bizim memlekette bazıları, “Taliban kafalı tipler geliyor, eyvah bunlar bizi Talibanlaştıracak” diye telaşlanıyorlar.

*

Ben hayatımda bu kadar özgüvensiz bir yaklaşım görmedim.

Taliban korksun, biz niye korkuyoruz ki!

*

Afganistan’dan buraya gelenlerin tümü Taliban zihniyetli olsa bile bir şey olmaz.

*

Olsa olsa şöyle şeyler olur:

*

Önce gizli sonra açıktan Aleyna Tilki dinlerler. Başlangıçta bir iki mırın kırın etseler de kafelere falan dadanırlar. Burkayı yumuşatıp başörtüsüne doğru yol alırlar. Nargile içip keyif yaparlar. Abdi İpekçi Caddesi’nde turlamaya özenirler. Selfie çektirmeye merak sararlar.

*

Sizin yaşadığınız hayat, onların yaşadıkları hayatı hallaç pamuğu gibi dağıtır yani.

Onlar korksun.

Siz niye korkuyorsunuz ki?

ERDOĞAN, FATİH, İSTANBUL, AKŞENER, MERKEZ, ÇEPER

Haberin Devamı

RECEP Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylığı sırasında Fatih Sultan Mehmet’in ünlü sözünü sıkça haykırırdı.

Şöyle derdi:

*

“Ya ben İstanbul’u alacağım ya da İstanbul beni.”

Taliban korksun, biz niye korkuyoruz ki

Belediye seçiminde ortaya çıkan “İstanbul’un yeniden fethi” söylemi, Erdoğan’ın hitap ettiği kitle tarafından benimseniyordu.

*

İyi ama neden?

Neden Erdoğan’ın hitap ettiği kitle, yeniden fetih hayali kuruyordu?

*

İşin özünde ekonomik ve sosyal nedenler rol oynuyordu aslında.

*

Erdoğan’ın hitap ettiği kitle, kentin çeperlerinde kalanlardı. Bu insanlar, kentin merkezinden pay almak istiyorlardı. “İstanbul’un yeniden fethi” söyleminin arkasında bu arzu vardı. İstanbul kazanıldığında periferide, çeperde kalmışlar, merkeze yaklaşmış olacaklardı.

İstanbul’un yeniden fethi derken, aslında çeperin merkezi fethetmesi kastediliyordu.

*

Erdoğan’ın İstanbul’un yeniden fethi söylemi, işte bu türden sınıfsal bir yaklaşıma gönderme yapıyordu.

*

İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in son 30 Ağustos törenlerinde Ekrem İmamoğlu’na dönüp...

“1453... Fatih Sultan Mehmet, aynı senin gibi dedi ki: Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul’u alırım. İkinci istikbal fethi” deyince tüm bunları hatırladım.

*

Haberin Devamı

Erdoğan’ın İstanbul’u kazanmasıyla...

Çeperler merkeze yaklaşmıştı.

*

Akşener’in sözünü ettiği fetih...

Acaba merkezin çeperlerden intikamı mıdır?

FERHAN ŞENSOY’LA İLGİLİ PEK SÖZ EDİLMEYEN BİR OLAY

YIL: 1986.

Ferhan Şensoy, “İçinden Tramvay Geçen Şarkı” adlı oyunu sahneliyor.

Oyunda Nazi üniformalı subaylar var.

Taliban korksun, biz niye korkuyoruz ki

12 Eylül’ün etkisinin sürdüğü bir dönem.

Ve üniforma, milleti fena korkutuyor.

*

Ferhan Şensoy’un aklına şöyle bir fikir geliyor:

*

“Oyunda Nazi üniforması giyen subaylar, İstiklal Caddesi’ne çıkıp kimlik kontrolü yapsa... Kesin herkes kuzu kuzu itaat eder.”

*

Gerçekten de yapıyorlar bu denemeyi.

Nazi subayları, kimlik kontrolü yapıyorlar.

Ve bir iki itiraz dışında kimse itiraz etmiyor.

Haberin Devamı

Herkes kimliklerini çıkarıp gösteriyor.

*

Hafızamda yer etmiş bir olaydır bu.

Ferhan Şensoy dendiğinde aklıma gelir.

Vefatı nedeniyle birçok yönü gündeme geldi ama bu olaydan söz eden çıkmadı.

Eksiği ben tamamlayayım dedim.

Taliban korksun, biz niye korkuyoruz ki

BİZE BÖYLE NE OLDU

SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca, maske/mesafe konusundaki boşvermişliğe sitem ederek şöyle demiş:

“Bize ne oldu?”

Azerbaycan dolaylarından “Aygız” türküsünü anımsadım bunu duyunca...

*

“Söyle söyle bize böyle ne oldu yar.”

MİSKİNLER TEKKESİ

BİRAZ miskin bir karakterim var. Her gün hep aynı kafeye giderim. Başka yere gitmeye üşenirim. Geçen gün kafemi değiştirdim. Ve aklıma bir miskinler tekkesi fıkrası geldi.

*

Her gün aynı koltuğa oturan miskinimiz, günün birinde karşı koltuğa geçmiş. Ve şöyle demiş:

“İnsanoğlu kuş misali.”

Haberin Devamı

EFENDİME SÖYLEYEYİM

ESKİ tabirleri severim. Yok olup gitmelerine gönlüm elvermez. Biri hariç.

O da şu “Efendime söyleyeyim” lafı.

Taliban korksun, biz niye korkuyoruz ki

Çok itici, fena antipatik bir söz bu. Niye konuştuğum kişi “efendim” oluyormuş? Niye ona söylüyormuşum?

*

Bakıyorum: Eskiye dair her şeyi unutmuş olan gençlerimiz bile konuşurlarken sık sık “Efendime söyleyeyim” diyorlar. Adını Hakan Sabancı’yla anmak için çabalayan Aygün adlı kızımız bile konuşurken, “Vay efendime, yok efendime” falan diyerek bu tabiri daha da itici hale getiriyordu.

*

Eski tabirlere sahip çıkalım ama şu “Efendime söyleyeyim”i lügatimizden çıkarabilir miyiz lütfen?

 

Yazarın Tüm Yazıları