‘Suriyeliler defolsun’ ile ‘Laf eden faşisttir’ arasında bir yer var!
O yer, şöyle bir yerdir:
*
“Defolup gitsin şu pis Araplar” türü en bayağısından ve en aşağılığından ırkçılık yapmak ile mülteci sorununa doğru dürüst bir çözüm talep eden herkesi faşist ilan etmek...
Arasında bir yerdir.
*
O yer, şöyle bir yerdir:
*
“Suriyeliler şöyle... Suriyeliler böyle” diye çirkin genellemeler yapıp provokasyonlara imza atmak ile “mültecilerin entegrasyon sorunlarını” zerre kadar iplemeden böyle geldi böyle gidecek diye bir tutum almak...
Arasında bir yerdir.
*
O yer, şöyle bir yerdir:
*
“Suriyelileri çok seviyorsan al da evinde besle aslanım... Hadi yürü!” falan diye güya laf sokmak ile “Her kim ki mülteci politikasına en ufak bir laf eder, onu faşistin dik âlâsı ilan ederiz” demek...
Arasında bir yerdir.
*
O yer, şöyle bir yerdir:
*
“Suriyelileri istemiyoruz... Hepsini gönderin gitsin...” türü vicdansızca taleplerde bulunmak ile mültecileri plansız, programsız Türkiye’nin dört bir yanındaki şehirlere salıvermek...
Arasında bir yerdir.
HİÇ DE ÖYLE DEĞİL
- Kınadığı başına gelmeden ölmeyen... Öyle çok kişi biliyorum ki...
- Kulaklarım çınladığı halde... Hiç kimsenin o anda beni anmadığından eminim.
- Sağ avucum kaşındı, kaşındı, kaşındı... Ama kuruş gelmedi.
- Kiminle aramızdan kara kedi geçse... Kanka olduk.
- Tahtaya vurdum... Sıfır fayda!
- Uğurlu sayım 13’tür... Bir talih getirmedi ama talihsizlik de getirmedi.
- Yıldız kayarken tuttuğum hiçbir dileğim... Gerçekleşmedi!
- Tavlada “Hadi kemik!” diye attığım hiçbir zar... İstediğim gibi gelmedi.
CHP BU İŞİN TADINI ALDI
SİZ bakmayın...
- Orada burada arada çıkan ufak tefek çatlak seslere...
- Eskide kalmış alışkanlıklardan bir türlü kopamayanların söylediklerine...
- Kazanmanın getirdiği küstahlığın zapt edilmeyen dışavurumlarına...
*
CHP, bu işin tadını aldı.
*
Yine... Yeni... Yeniden...
Başörtüsünü tek meselesi yapması, ceberut laiklik diye tutturması, sadece yaşam tarzı üzerinden heyheylenmesi, Beşiktaş ve Kadıköy’e çekilmesi, Kürtlerden uzak durması falan...
Mümkün değil.
En azından eşyanın tabiatına aykırı...
*
“CHP bu! Eşyanın tabiatına bile aykırı gider bunlar” diyecek denli fanatik CHP düşmanı değilseniz...
Bu sözümü dikkate alın lütfen.
NOT OLAYI
GÖRÜŞMEDE ABD heyetinin not tuttuğu, buna mukabil Türk heyetinin elinde ne kâğıt, ne kalem olduğu söylendi... Anlık fotoğraf karesinde durum böyle gözükse de görüşmenin videosunu izleyince gördüm ki Türk heyetinden Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Baş Danışman Mehmet Ferden Çarıkçı not tutuyordu.
İNCE ALAY FALAN DEĞİL ODUNSU BİR YAVŞAMA
ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesinde...
Türk heyetine şöyle bir bakınca şunu söylemişti:
“Hiçbir Hollywood setinde bu kadar güzel insanı bulamazsınız.”
*
Bazıları bunu “ince alay” falan diye yorumladı.
Güya Trump, bizim heyetle inceden kafa bulmuş.
*
İncelikle uzaktan yakından alakası olmayan, gönderme bile yapamayan, tam anlamıyla ‘dan dun’ herifin tekidir Trump.
*
Dolayısıyla yaptığına...
“Odunsu bir yavşama” deyip geçmekte yarar var.
DAVUTOĞLU İLE NASIL MÜCADELE EDİLİR?
AK Parti, Ahmet Davutoğlu’na karşı...
Diş bilemek, partiden atmak, hakkında atıp tutmak falan türü yolları denerse...
*
Ahmet Davutoğlu’nu daha da havaya sokmuş olur.
*
AK Parti, Ahmet Davutoğlu’na karşı...
Yaptığı doğru eleştirilerden yararlanmak, bazı uyarılarını dikkate almak, haklı olduğu noktalarda düzeltme yapmak türü bir yol izlerse...
*
Ahmet Davutoğlu’nu muazzam bir boşluk duygusuna yuvarlamış olur.
WHATSAPP’TAN 18 AYRI KABİNE LİSTESİ GELDİ BANA
TAK bir mesaj sesi...
Açıyorum:
“Falanca bakan Ahmet, filanca bakan Mehmet” falan türü “hakikiymiş” süsü verilmiş bir liste.
*
Sonra yine aynı şey...
Tak bir mesaj sesi...
Bu sefer yine “hakikiymiş” süsü verilmiş bambaşka bir liste...
*
İki şey söyleyeceğim:
- BİR: Bu listelerin Whatsapp’larda falan dolaştırılmasının arkasında bakanlık hevesi taşıyanlar var, bundan eminim.
- İKİ: AK Parti’nin önündeki en büyük, en yakıcı, en sağlam tehlike işte tam da bu heva ve hevestir, bundan da eminim.
