Soru ve cevaplarla CHP

- CEVAP: Uğraşıyorum çünkü bu memlekette denge, fren mekanizmaları falan hepten yok olup gittiyse... Bunun bir numaralı müsebbibi CHP’dir. Daha doğrusu CHP’yi yönetenlerin aymazlığıdır.

*

- SORU: İktidarla uğraşmak zor geliyor değil mi? O yüzden CHP ile uğraşıyorsun değil mi?

- CEVAP: İktidarla uğraşabilmek zor geliyorsa, bunun temel nedenlerinden biri de CHP’nin silkinip kendine gelememesidir. Yani iktidarla uğraşabilmenin yolu da CHP’nin silkinip kendine gelmesinden geçiyor.

*

- SORU: Ne yani? Memleketin bütün dertleri bitti de bir tek CHP mi kaldı?

- CEVAP: “Türkiye’nin en büyük 25 sorununu say” deseler... Bir numaraya yazacağım sorun “muhalefet sorunu” olur. O derece yani.

*

- SORU: Ne yani? Muharrem İnce mi kurtaracak CHP’yi?

- CEVAP: Muharrem İnce kurtarır mı, kurtaramaz mı bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var: Kemal Kılıçdaroğlu kurtaramaz.

*

- SORU: Muharrem İnce’nin hiç mi eleştirilecek tarafı yok?

- CEVAP: Olmaz mı? Mesela “Partide olanları anlatsam parti yöneticileri insan içine çıkamazlar” gibi bir cümle kurmasından hiç hoşlanmadım. “Anlatırsam yer yerinden oynar” türü çıkışlardan nefret ederim... Ya çıkıp anlatacaksın ya da yutkunacaksın... Bu nedir Allah aşkına?

*

- SORU: Sen Muharrem İnce’ci misin?

- CEVAP: İnce’ci falan değilim. Sadece biraz toplama çıkarma, biraz da yakın siyasi tarih biliyorum. Biraz toplama çıkarma bildiğim için yüzde 30 küsurun yüzde 22’yi fena halde tokatladığının, biraz yakın siyasi tarih bildiğim için de 40 yıldır CHP’nin yüzde 30 küsuru yakalayamadığının farkındayım.

*

- SORU: Muharrem İnce’yi aday yapan Kemal Kılıçdaroğlu değil miydi? Yiğidin hakkını niye teslim etmiyorsun?

- CEVAP: Etmiyorum çünkü söz konusu yiğidin, “Meral Akşener rüzgârı var, ikinci tura Akşener kalır, bizim Muharrem de anca üçüncü olur, böylece parti içinde bana karşı ikide bir kafayı çıkaramaz” diye bir hesap yaptığını düşünüyorum.

*

- SORU: Kurultay için toplanan imzalarla ilgili CHP Genel Merkezi’nin tutumunu nasıl değerlendiriyorsun?

- CEVAP: Rezalet diyorum, başka da bir şey demiyorum.

*

- SORU: Niye öyle diyorsun?

- CEVAP: 600’ü aşkın delegenin iradesine karşı gösterilen bu vurdumduymaz pişkinliği karşılayacak başka kelime bulamıyorum da ondan.

*

- SORU: Yerel seçimlerde CHP’yi ne bekliyor?

- CEVAP: Dibe vurmak bekliyor.

*

- SORU: CHP yönetimi, bunun farkında değil mi?

- CEVAP: Bal gibi farkında! Fakat Çankaya, İzmir, Beşiktaş gibi garantili yerlerin belediye başkan adaylarını belirlemek istiyorlar. Parti dibe vurmuş falan umurlarında değil. Ha bir de “Ne kadar dibe vurursak vuralım, nasıl olsa yüzde 20 cepte keklik” diye düşünüyorlar.

*

- SORU: Yüzde 20 cepte keklik değil mi?

- CEVAP: “Sandığa gitmeyeceğiz” diye haykıran CHP seçmenleri öyle bir dip dalgası yaratacaklar ki... Cepteki kekliklerin hepsi kek olacak! Hem de çikolatalı kek!

*

- SORU: Peki bundan sonrası için öngörün ne CHP ile ilgili olarak?

- CEVAP: Yerel seçimde dip yapacaklar ve dip yapmış partiyi Muharrem İnce’ye teslim edecekler. Yani bunlara kurultayı halk toplatacak.

DOLAR NASIL DÜŞMEZ? DOLAR NASIL DÜŞER?

- DÜŞMEZ: Bağırarak... Meydan okuyarak... Yakınarak... Suçu başkalarına atarak... Geçiştirerek... Yasaklayarak... Sıkarak... Boğarak... Esası kaçırarak...

- DÜŞER: Liyakat esas alınarak... Tarafsız ve adil bir yargı sistemi oluşturarak... Öngörülebilir olarak... Özgürlükleri arttırarak... Stratejiyle hareket ederek...

YAZIN İSTANBUL NEDEN DAHA GÜZEL?

- Bodrum’a, Çeşme’ye kaçanlardan doğan şahane bir boşluk oluşuyor ya... İşte ondan.

- Aniden patlayan sağanakların tatlı sürprizine açık ya... İşte ondan.

- Kafana esince atlayıp Heybeliada’ya falan gidebiliyorsun ya... İşte ondan.

- Boğaz’da, mesela Kuruçeşme’deki Park Fora’da güneş batırmak, Bodrum’da güneş batırmaktan çok daha esaslı ya... İşte ondan.

- Ramazan Bingöl Et Lokantası’na mevsimin en güzel patlıcanları tam da ağustos ayında gelir ya... İşte ondan.

- Teraslardaki mekânları özellikle akşamüzerleri öyle şahane bir esinti kaplıyor ya... İşte ondan.

AKILSIZ BAŞ VE AYAKLAR

GÜNDE 15 bin adım atmak için...

“Akılsız başın cezasını ayaklar çeker” sözünü bir tarafa bırakmak şarttır.

ABD/TÜRKİYE KAVGASI KARI-KOCA KAVGASI GİBİYSE

KARI-KOCA kavgasına asla karışılmaz.

*

Çünkü...

Ertesi gün onlar canciğer kuzu sarması olur, sizse dünyanın en adisi olursunuz.

*

O yüzden...

ABD ile Türkiye arasındaki kavgaya hiç karışmamak gerekir.

Yetişin komşular!

Rahip işinin içinden

Çıkamıyorum

RAHİP ev hapsine çıkarılmıştı. Bir sonraki duruşmada da serbest kalacaktı. Gidişatın bu şekilde olduğunu herkes görüyordu.

Buna rağmen ABD yönetimi, azıcık daha sabretmek yerine neden masayı manasız şekilde devirmeyi tercih etti?

Nedir, ne iştir?

Kurbanınız olayım aydınlatın beni.

*

Yoksa bunların derdi rahip falan değil de maraza çıkarmak mı?

İyi ama dertleri maraza çıkarmaksa maraza çıkaracak bin tane konu bulabileceklerken neden rahip meselesine abanıyorlar ki?

Nedir, ne iştir?

Ne olur bilen varsa bir himmet eylesin.

*

İşin içinde gerçekten de Evanjelist dayanışması mı var?

Rahip Evanjelist olduğu için mi bunu yapıyorlar?

Kafayı bu kadar sıyırmış olabilirler mi?

Nedir, ne iştir?

Serinkanlı yorum yapma yeteneğini hâlâ koruyan imrenilecek insanlar! Lütfen yeşillendirin!