Paylaş
Diyor ki pankartta:
“Her evet Şeyh Sait ve arkadaşlarına bir Fatiha’dır.”
*
Bu durumda sormak farz oluyor:
*
Ne oluyor AK Parti?
Şeyh Sait ve arkadaşları, tıpkı Burhan Kuzu Hocamız gibi ömürlerini başkanlık sistemine adamış, parlamenter sistem düşmanı adamlardı da gözümüzden mi kaçtı?
Ne iştir yahu?
*
Hayrola AK Parti?
Şeyh Sait’in ve arkadaşlarının davası, “Türk Tipi Başkanlık Sistemi” davası mıydı ki... “Evet” dediğimizde ona ve arkadaşlarına bir Fatiha göndermiş oluyoruz?
Ne iştir yahu?
*
Hayırdır inşallah AK Parti?
Şeyh Sait ve arkadaşları, “18 yaşındakiler de milletvekili olsun, istikrar gelsin, Türkiye büyüsün, beka sorunu çözülsün, koalisyonlar olmasın” falan diye mi ayaklandı?
Ne iştir yahu?
*
Rasgele AK Parti?
Referandumun Şeyh Sait ve arkadaşlarıyla ne alakası var? Yoksa maddeler arasında Şeyh Sait ve arkadaşlarının itibarını iade etme maddesi var da biz mi göremedik?
Ne iştir yahu?
REFERANDUM MADDELERİ: YALANLAR VE FAKATLAR
- YALAN: Hiç denetim yok. Bu yalan... Denetim var.
- FAKAT: Öyle zorlaştırılmış ki denetim... Neredeyse yok gibi.
*
- YALAN: Kuvvetler ayrılığı ortadan kalkıyor. Bu yalan. Kalkmıyor.
- FAKAT: Öyle bir sistem geliyor ki... Parti genel başkanı olan cumhurbaşkanı, partisinin milletvekillerini belirleyerek Meclis çoğunluğuna da hükmetme imkânı elde ettiği için... Kuvvetler ayrılığı hayal oluyor.
*
- YALAN: Cumhurbaşkanı Meclis’i fesheder. Bu yalan. Metinde fesih kelimesi geçmiyor.
- FAKAT: Hem cumhurbaşkanının, hem de Meclis’in karşılıklı seçimleri yenilemeye karar verme yetkisi var. Bunun için Cumhurbaşkanı’nın tek başına karar alması yeterliyken Meclis’in bayağı yüksek bir oya ihtiyacı var.
TEK ADAMLIK YAPANIN YAKASINA NASIL YAPIŞILACAK
CUMHURBAŞKANI Erdoğan şöyle dedi:
“Kaldı ki cumhurbaşkanı tek adamlık yapmaya kalktı. Her şeyden önce bu kişinin yakasına millet yapışır.”
*
Peki ama millet nasıl yapışacak yakasına yeni sistemdeki cumhurbaşkanının?
Ayaklanarak mı?
Yoksa bir sonraki seçim gününü bekleyerek mi?
Eğer bir sonraki seçim gününü bekleyecekse... O süre içinde tek adamlık yapmaya kalkan cumhurbaşkanına kim dur diyecek?
*
Cumhurbaşkanının istese de istemese de tek adamlık yapmaya kalkamayacağı bir sistem inşa etsek daha iyi olmaz mıydı?
BRAVO THY’YE
TÜRK Hava Yolları, ABD ve İngiltere’nin getirdiği yasağa karşı şu iki çözümü bulmuş:
- BİR: Uçakta ücretsiz internet...
- İKİ: Uçakta yolculara laptop vermek...
*
İşte budur.
Düşünenlerin akıllarına sağlık...
BASKIN ORAN PEK DEMODE
“KENAN Evren’in Yazılmamış Anıları” diye bir kitap yayınlamıştı Baskın Oran yıllar önce...
*
Aynı Baskın Oran, şimdi de “Recep Tayyip Erdoğan’ın Yazılmamış Anıları” diye bir kitap yayınlamış.
*
Yaratıcılıktan ne kadar uzak... Ne kadar da demode... Ne kadar da köhne... Ne kadar da tekrarcı... Ne kadar da sıkıcı...
Offf... Of.
OLMASALARDI ÇOK ZOR OLURDU
- KAHVE.
*
- Kendime ait bir oda...
*
- Ağır akan İngiliz polisiye dizileri...
- Tavla...
*
- Umut. Umut. Umut.
*
- Kedi. Bilhassa Sekter.
TUHAF
- AHMET Kaya, Neşet Ertaş, Yılmaz Güney kapaklarıyla çıkan...
- Duyarlılık kasma konusunda her daim şampiyon olan...
- Pervasızca ve umarsızca lügat paralayan...
Ot, Kafa, Bavul falan gibi dergiler silsilesine bir yenisi daha eklendi.
Yeni derginin adı: TUHAF...
*
Fakat “TUHAF”...
- Ahmet Kaya, Neşet Ertaş, Yılmaz Güney deme kolaycılığına kaçmadan.
- Duyarlılık kasmadan...
- Lügat paralamaya prim vermeden...
Başladı işe.
*
Albenili görselliğiyle, renkli yazarlarıyla, şaşırtıcı isimleriyle, hoş röportajlarıyla...
TUHAF, alanında yeni bir çığır açarak kalite çizgisini yukarılara taşıdı ve benzerlerinden ayrıştı.
Umalım da hep böyle gitsin.
BAHAR GELMİŞ DEMEKTİR
- ALERJİK hapşırmalarım başlamışsa...
*
- Sekter kedi coşmaya başlamışsa...
*
- Gelen mesaj sayısında inceden bir artış başlamışsa...
*
- Piknik yapma arzum depreşmeye başlamışsa...
- Spor yapmalısın baskısı artmaya başlamışsa...
*
- Papatya kokusu yükselmeye başlamışsa...
*
- Sinemaya gitmek isteği sönmeye başlamışsa...
*
BAHAR GELMİŞ DEMEKTİR.
Paylaş