Şenol Güneş için yazdım: Ne zaman istifa edilir ne zaman istifa edilmez

EZİP GEÇERSEN NE OLUR?

EĞER grubundaki bütün takımları ezip geçmişsen...

Gol yağdırmışsan...

Acayip organize bir takımla sahaya çıkmışsan...

İstifa akla bile gelmez.

Ne istifası!

Yerin omuzların üstüdür.

*

ORTANIN ÜSTÜNDE NE OLUR?

Eğer ortanın üstü diyebileceğimiz bir seviyede oyun çıkarmışsan...

Birinci ya da ikinci olmuşsan...

Üstün başarı göstermişsen...

İstifa diyene deli derler.

Ayakta alkışlanırsın.

*

ORTA HALLİDE NE OLUR?

Eğer iki galibiyet, bir mağlubiyet gibi kabul edilebilir bir neticeyle çıkmışsan.

“Orta halli” dedirtmişsen.

“Bu takımda iş var” dedirtmişsen.

“Fena değildin be hoca” derler.

İstifa falan istemezler.

*

ORTANIN ALTINDA NE OLUR?

Eğer ortanın biraz altında kalmışsan...

Çok çabaladığın halde istediğin sonucu alamamışsan...

Alınlardaki terler, herkesi etkilemişse...

“Sen gereğini yaptın hoca” derler.

Yine işi istifaya kadar götürmezler.

*

KÖTÜ OYUNDA NE OLUR?

Eğer kötü oyun çıkarmana rağmen bir gelecek umudu yaratmışsan.

“Durun, hemen umudu kesmeyelim” dedirtmişsen.

Belki bir-iki istifa mistifa diyen çıkar ama asla genele yansımaz.

Yani bu durumda bile kurtarabilirsin.

*

KÖTÜNÜN KÖTÜSÜNDE NE OLUR?

Ama eğer...

Kötünün de kötüsü durumuna düşmüşsen.

Fenanın da fenası durumuna düşmüşsen.

Umudun kırıntısını bile bırakmamışsan.

Hiçbir varlık gösterememişsen.

Takımın “turnuvanın en kötüsü” ilan edilmişse...

Kimselerin “istifa” demesine bile fırsat vermeden.

İstifayı basarsın be Şenol Hoca.

SAVAŞ HEZİMETİNE RAĞMEN PAŞİNYAN NASIL KAZANDI?

- Çünkü rakipleri, Rus yanlısıydı. Rusya’nın Ermenistan’da yeniden etkin olmasını sağlayacaklardı. Ermeni halkı, bunu istemedi.

*

- Savaş hezimeti mi, Putin yanlısı yönetim mi? Ermeni halkı, bu soruya “Varsın savaş hezimeti yaşamış olalım, yeter ki Rusya’ya bağımlı olmayalım” diye cevap verdi.

*

- Savaşçı, Rus yanlısı, mantıksız adaylarla doluydu ortalık... Adaylar içindeki en sağduyulusu Paşinyan’dı. Bu nedenle ezici bir üstünlükle kazandı.

*

- Tuzu kuru Ermeni diyasporası ile sorunların pençesindeki Ermenistan halkı, farklı yaklaşımda. O nedenle Paşinyan dediler.

HASTALIK HASTASI

BİRİ karşıma geçip “Yüzün mü sarardı senin?” dese...

Kendimi en yakın hastanenin acil servisinde bulurum.

*

Müjdat Gezen de öyleymiş.

Kendisine “Senin bakışların bir tuhaf, hasta falan mısın” dense...

O da soluğu acil servislerde alırmış.

Ömrü boyunca bu zaafını bilen arkadaşlarının şakalarına kurban gitmiş.

*

Hiçbir yaşam koçundan yardım almadan, internette araştırma yapmadan, herhangi bir doktorla konuşmadan...

Bu hastalığı yendim gibi. (Sonradan nükseder diye korkuyorum ama neyse.)

*

Nasıl mı yendim?

Bir tutam izan, bir tutam idrak, bir tutam akılcılık... Hepsini karıştırdım. Üstüne azıcık sağduyu ilave ederek servis ettim.

Hastalıktan mustarip herkese tavsiye ederim.

OĞUZHAN ASİLTÜRK

SAADET Partisi’ni ‘cumhur ittifakı’na yöneltmek gibi bir eylemlilik içine geçti ya...

Belden aşağı, belden yukarı demeden saldırdılar adama.

*

Arşivlere daldılar, geçmişini kurcaladılar, yalan dolanı servis ettiler, adını değiştirdiğini öne sürdüler, güya insanlık suçuymuş gibi “Ermeni asıllı” olduğunu kanıtlamaya çalıştılar.

*

Her türlü pislik, adilik, çirkinlik...

Ne varsa boca ettiler yani.

*

“Doğu’da pusu kültürü vardır, Batı’da düello kültürü vardır” tarzı ırkçılık kokan genellemelerden nefret ederim ama...

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim:

*

Bulanık suda balık avlama, arkadan vurma, bel altına inme, yalanları dolaşıma sokma, iftira üretme falan...

Bizim siyaset tarzımız genellikle pusucudur maalesef.

BENİM SEVDİĞİM YAĞMUR

- Yağıp yağmama arasında gidip gelmeyecek. Gürül gürül yağacak.

*

- Araya korkunç olmayan oranda gök gürültüsü sokacak. Tatlı bir efekt olarak.

*

- Havayı karartacak, çok güzel bir ışık kaplayacak her yanı. Sönük, puslu.

*

- Beraberinde rüzgâr getirmeyecek. Dik biçimde inecek yeryüzüne.

*

- Kısacık yağıp kesmeyecek. Londra yağmurları gibi uzun yağacak.

*

- Yağacak yağmasına ama... Altgeçitleri doldurup arabaları ziyan etmeyecek.

*

- Çiselemeyi ve ahmak ıslatan tarzı bırakacak. Tartışmasız yağacak.

*

- Öyle yağacak ki... Pencereyi açtığında damla girmeyecek içeri.

*

- Kafe önünde oturup izlerken... Üzerine bir damlacık bile sıçramayacak.