Paylaş
En anlamlı ve en güzel tepki, Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’dan gelmişti.
*
Söyle demişti Dilek İmamoğlu:
*
“Semiha Hanım’la benim fotoğrafımı yan yana koyanlar eğer bir aşağılama ya da güzelleme yaptıklarını sanıyorlarsa bilmeliler ki beni de aşağılıyorlar. Ben Semiha Yıldırım’ın fotoğrafına bakınca kendi annemi, ablamı görüyorum.”
*
Binali Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım ise...
Dilek İmamoğlu’nun bu erdemli ve onurlu tavrını karşılıksız bırakmadı.
Habertürk’e verdiği röportajda şöyle dedi Semiha Yıldırım:
*
“Gerçekten çok teşekkür ediyorum. Duygusuna, düşüncesine saygı duyuyorum. Hak etmediğimiz bir olayla karşılaşınca üzülüyoruz tabii. Bunun için basından biraz uzak duruyorum.”
*
Muazzam çekişmelerin, büyük rekabetlerin, ahlakı hiçe saydıran gerilimlerin, hakkaniyeti unutturan cepheleşmelerin arasından sıyrılıp gelen...
Ve hepimize insanlığın önemini anımsatan...
Bu çok kıymetli tutumlar nedeniyle...
Hem Semiha Yıldırım’a...
Hem de Dilek İmamoğlu’na...
Var gücümle sesleniyorum:
Baş tacısınız!
KADINLIK GEREKİYORSA ONU DA BİZ YAPARIZ
“KEŞKE İmamoğlu/Yıldırım tartışmasını bir kadın bir erkek moderatör yönetseydi” diyen konuğuna şöyle cevap vermiş İsmail Küçükkaya:
*
“Kadın duygusunu ve ruhunu ben herhangi bir kadından daha iyi yansıttığıma inanıyorum.”
*
Bu cevabı duyduğum anda aklıma eski Ankara valilerinden Nevzat Tandoğan geldi.
*
Tek parti döneminde komünistlik yaptıkları için yakalanan bir grup genci makam odasına çağırıp nasihat etmeye çalışan Vali Tandoğan, şöyle demiş:
*
“Gençler! Siz bu işlere karışmayın... Bu memlekete komünizm gerekiyorsa biz getiririz... Bize bırakın bu işleri.”
*
Bizim İsmail Küçükkaya da...
“Hanımlar! Siz bu işlere karışmayın... Kadınlık gerekiyorsa onu da biz yaparız... Bize bırakın bu işleri” demeye getirerek...
Bir tür Nevzat Tandoğan kompleksine kapıldığını kanıtlamış oldu.
ŞUNU İMAMOĞLU YAPSAYDI
BİNALİ Yıldırım, Fener Rum Patriği için önce “ekümenik” diye bir tweet attı.
Ardından da sildi.
*
Şunu Ekrem İmamoğlu yapsaydı...
Ne Rumluğu, ne ortodoksluğu kalırdı.
EKREM İMAMOĞLU’NUN DUYUM ALMAMASI LAZIM
EKREM İmamoğlu’nun tuhaf bir huyu var.
Bir duyum almayagörsün!
Hemen “güm” diye kamuoyu önünde açıklıyor.
*
İşte birkaç örnek:
Duyum aldım... Beni çeken kameramanları işten atmışlar.
Duyum aldım... Bana çay veren çaycıyı sürmüşler.
Duyum aldım... Binali Yıldırım soruları istemiş.
Sonuç? Tek kelimeyle fiyasko!
Duyum aldım dediği bu olayların hiçbirinin aslı astarı çıkmadı, çıkmıyor.
Ekrem Bey’i uyarıyorum:
Bundan sonra size duyum getirenlere dikkat edin...
Binali Yıldırım’ın ajanı olabilirler.
ERDOĞAN’IN MİTİNG YAPMASI VE YAPMAMASI
BANA sorulacak olsa...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul seçimi için miting yapmamasının partisi açısından daha doğru olacağını söylerim.
Fakat İmamoğlu’na yakın kaynaklardan edindiğim bir bilgiyi de vermeden geçemeyeceğim:
*
31 Mart’tan önce İmamoğlu’nun oyu 6 puan öndeyken Erdoğan’ın sahaya çıkmasıyla birlikte bu fark hızla kapanmış.
*
Manipülasyon mu yapılıyor, yoksa hakikat midir, bilmiyorum.
Teyide muhtaç!
Ama “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın miting yapması, AK Parti’ye zarar verir” tezinin sorgulanmaya muhtaç bir tez olduğunu da yabana atmamak lazım.
HASİP KAPLAN NİYE BÖYLE YAPIYOR?
HDP’den biraz olaylı bir şekilde istifa edip siyaseti bırakan Hasip Kaplan, “Biji İzlanda” (Yaşasın İzlanda) diye tweet attı.
*
Hasip Kaplan, bu yaptığıyla en başta HDP çizgisine ve siyasetine zarar vereceğini bilmez mi?
Tabii ki bilir! Hem de çok iyi bilir.
Peki niye böyle yapıyor?
Galiba eski partisinden bu yolla intikam almak istiyor.
GÖRECE TEVAZU
EBRU Polat diye popçu kızımız varmış.
Demiş ki:
“Sevgilim bana ekonomi sınıfından uçak bileti alırsa onu terk ederim.”
Görece tevazu var bu cümlede.
Düşünsenize:
“Sevgilim beni tarifeli uçakla uçurursa onu terk ederim” de diyebilirdi.
Paylaş