Paylaş
CNN Türk’te “Tarafsız Bölge” programında...
“Reza denilen sahtekârlığıyla maruf şahıs...” diye bir cümle kurmuştum.
*
İşte bunun üzerine Reza, hemen savcılığa koşmuş, “Bu Ahmet Hakan, benim gibi dürüstlük abidesine sahtekâr dedi. Kendisini cezalandırın” diye suç duyurusunda bulunmuş, bunun üzerine hakkımda iddianame düzenlenerek kamu davası açılmıştı.
*
Ve geçen gün işte bu dava sonuçlandı.
*
Ben “Bizim memlekette sahtekâra sahtekâr denir... Sanık doğrusunu yapmıştır... Ortada bir suç yoktur... Sadece tam isabet vardır...” falan türü bir gerekçeyle şöyle muhteşem bir “beraat” beklerken...
Mahkeme ne yaptı dersiniz?
Bana resmen ve alenen ceza verdi!
*
Ceza düşük tutulduğundan ve doğrudan adli para cezası verildiğinden...
Ne istinaf, ne temyiz, ne itiraz hakkımı kullanabiliyorum.
Yani aldım cezayı, oturdum aşağı... İyi mi?
*
Buradan çıkan Urfa biberi kadar acı gerçek şudur:
- ABD ile işbirliği yapan...
- İtirafçılık adı altında iftiracılık yapan...
- Memleketi satan...
- Sahtekârlığı küresel çapta sabitlenmiş olan...
Bir sahtekâra “sahtekâr” dediğim için Türkiye’de bir mahkeme bana ceza vermiş oldu.
*
Ben bu cezayı, göğsümde bir altın madalya gibi taşıyacağım.
Cezayı verenlerin nasıl taşıyacaklarını ise bilemiyorum.
ONLAR Kİ DOKUNULMAZLIĞI MİLLETİN KALBİNDEN ALDILAR
- KEMAL SUNAL: Hangi ideolojiye mensup olursak olalım, hangi sınıftan gelirsek gelelim, hangi etnik kökene sahip olursak olalım... Hepimizde bir karşılığı vardır. Üzerinde ittifak ettiğimiz ender ortak değerlerimizdendir. Laf ettirmeyiz kendisine.
*
- NEŞET ERTAŞ: En solcu masalarda da, en sofu ortamlarda da onun türküleri çalar... Yalan dünyanın gönül dağıdır o... Evvelimizin, ahirimizin, batınımızın, zahirimizin sesidir. Kem söz edenin kaşı, kirpiği dökülür.
*
- ADİLE NAŞİT: Hepimizin ablası, hepimizin teyzesi, hepimizin annesi, hepimizin şefkatlisi olabilmiş başka kim var ki? Her birimizin kişisel tarihinin tertemiz hatırasıdır. Bu hatıraya dil uzatana iyi gözle bakmayız.
*
- BARIŞ MANÇO: Hep “abi” kalacak bir abimizdir. En kötü şarkılarını bile abartarak severiz. En saçma şarkı sözlerine bile meftunuz. Çocuk şarkılarından hüzün, acıklı şarkılarından sevinç çıkarırız. Ve kendisine dokunanı yakarız.
*
- CEM KARACA: Bizde kredisi vardır. Darılmaca marılmaca olmaz ona... Gülhane Parkı’ndaki ceviz ağacında, kışın giydiğimiz parkada, denizin üstünün köpürmesinde hep onu görürüz. Yan gözle bile baktırmayız.
*
- AHMET KAYA: Üzerinde ortaklaştığımız ender değerlerimizden. Her geçen gün daha çok özlediğimiz, her geçen gün daha çok aradığımız, her geçen gün daha çok yandığımızdır. Laf edene “hadi sen git işine” deriz.
BİZİ BATIRACAKSA BU İKİ YAKLAŞIM BATIRACAK
MUHALİF YAKLAŞIM:
Battık, bittik, mahvolduk... Biz dememiş miydik? Bunlar daha iyi günleriniz... Dolar daha da yükselecek... Aç kalacağız... Asfalt kemireceğiz... Hepimiz aynı gemide değiliz... Felaket olacak...
*
YANDAŞ YAKLAŞIM:
Dolar 10 lira olsa da fark etmez... Dış güçler operasyon yapıyor... Biz zaten Türk lirası kullanıyoruz... Bütün suç Amerika’da... Ölürüz de vazgeçmeyiz... Şikâyet eden vatan hainidir...
*
Türkiye’nin en büyük sorunu ne dolar, ne ekonomi, ne şu, ne bu...
Türkiye’nin en büyük sorunu:
Bu iki yaklaşım arasında sıkışıp kalmak!
SEVGİLİNİZE ŞÖYLE MESAJLAR ATABİLİRSİNİZ
- Doların yükselişine denktir sana olan sevgimin yükselişi...
*
- ABD’ye giden heyetten gelecek habere kilitlendiğim gibi senden gelecek mesaja kilitlenmiş durumdayım sevgilim.
*
- Ben senin bana yaptırım uygulama ihtimalini bile sevdim.
BURAK ÖZÇİVİT DER Kİ
Burak Özçivit, “Canım kahve içmek istedi Paris’e gittim... Canım gezmek istedi Ortadoğu’ya gittim. Ama artık hiçbir şeyden zevk almıyorum” dememiş.
*
Bana gönderdiği mesajı aynen yayınlıyorum:
“Ben çalışkan ve işine saygılı biriyim. Yeni bir işe başlayacağım. Şu an için o işe motive olmuş durumdayım. O cümleler kesinlikle bana ait değil. Beni tanıyanlar, benim böyle şımarık cümleler kurmayacağımı bilirler. Bu cümleler benim hayat tarzımı yansıtmıyor. Ben hayattan zevk almanın birçok yolu olduğunun farkında olan biriyim. Zaten sevdiklerimle birlikte olmak bana yetiyor”.
CHP İLE İLGİLİ İKİ ŞEY SÖYLEYİP KAÇACAĞIM
- BİR: “Ekonomi dururken CHP konuşuluyor” diye şikayet edenler varsa bilsinler ki bu durumun tek sorumlusu CHP’dir!
- İKİ: Koltuğuna yapışıp kalan Kemal Bey, lisan-ı hâl ile “İzin verin, önümüzdeki seçimi de kaybedeyim, sonra bırakırım” demektedir.
Paylaş