Normal akılla olmaz, galiba bir üst akıl var

Hem Cumhuriyet yazarları hem de HDP milletvekilleri tutuklandı.

*

Bu arada...

Hem Suriye’de hem de Irak’ta fiilen savaşın içinde gibiyiz.

*

Öte yandan...

Suriye konusunda hem ABD ile hem de Rusya ile anlaşamıyoruz.

*

Yanı sıra...

İktidarın kısa bir süre öncesine kadar “sağduyulu devlet adamları” diye övdüğü hem Deniz Baykal hem de Mesut Yılmaz “bu gidiş, gidiş değil” uyarısı yapıyor.

*

Bunlar olurken...

Hem Irak Başbakanı hem de Almanya Başbakanı ile polemikteyiz.

*

Tam da bu anda...

Hem Avrupa Birliği ile hem de ABD ile krizi epey derinleştirdik.

*

Bir taraftan da...

Hem sosyal medyanın fişi çekiliyor hem de azıcık da olsa “muhalif” kim kaldıysa tehdit ediliyor.

*

Yetmezmiş gibi...

Hem piyasada yaprak kımıldamıyor hem de dolar fırlıyor.

*

Size bir şey söyleyeyim mi?

Türkiye’yi bu kadar zora ancak bir “üst akıl” sokabilir.

Normal akıllarla olacak işler değil bunlar.

SİBER SALDIRI FALAN YOK

BAZILARI “gelişmelerden” o kadar habersiz ki...

Sosyal medyanın kesilmesini, “siber saldırı” falan sanıyor.

*

Oysa Başbakan Binali Yıldırım, resmen “fişini biz çektik” diye açıklama bile yapmıştı.

*

Bu kayıtsızlık, bu vurdumduymazlık, bu bilgisizlik, bu ilgisizlik çökertecek bizi.

DOSTLAR ÇOĞALACAK DERKEN BUNU MU KASTEDİYORLARDI?

“DÜŞMANLARIMIZI azaltacağız / Dostlarımızı çoğaltacağız” demişlerdi.

*

Sonuçta...

- İçeride bir tek Devlet Bahçeli...

- Dışarıda da bir tek İsrail...

Dost olarak kazanıldı.

*

Başka?

Başkası yok.

*

Bu muydu yani?

CHP, ARTIK...

 - Acayip şeyler olurken idare-i maslahat yapılmaz, acayip olunur. CHP, artık çok acayip olmalı.

*

- Madem CHP ne yaparsa yapsın sonuçta iktidar yanlıları ağızlarına geleni söylüyorlar, o halde CHP, artık “bana şöyle derler / bana böyle derler” demekten vazgeçmeli.

*

- Ortada freni patlamış bir kamyon varsa... CHP, artık ortada freni patlamış bir kamyon varmış gibi davranmalı.

BUGÜNLERDE ORTAK KELİMELERİMİZ

Kaygı

Endişe

Umutsuzluk

Belirsizlik

Güvensizlik

FARK EDER

DİYARBAKIR saldırısını PKK’nın üstlendiği açıklanmıştı.

Oysa IŞİD üstlendi.

*

“Fark eder mi?” demeyin...

Özellikle resmi makamlar bizi aldatmaya çalışıyorsa...

Çok fark eder.

BU SLOGANDAN DAHA İYİSİ BULUNAMADI

BÜLENT Ecevit denilince...

Benim aklıma en çok...

Ecevit’in 70’li yıllarda kullandığı...

“Ne ezen ne ezilen / İnsanca hakça bir düzen” sloganı geliyor.

*

Ne güzel bir sloganmış bu!

Hem akılda kalıcı hem de hâlâ geçerliliğini koruyor.

İKİSİ DE ÇOK MEMNUN

KANDİL: Sivil siyaset karşıtı tezlerinin tümünün kanıtlandığını düşünerek bayram ediyorlar.

FETÖ: Yurtdışında yaptıkları kara propaganda için elde ettikleri malzeme nedeniyle bayram ediyorlar.

YENİ TAKTİKLERİNİ İFŞA EDİYORUM

- “Mağdurlar olmasın” diyene... “Vay FETÖ’cü vay” diyorlar.

*

- “Ama bunların hepsi denendi” diyene... “Vay terörist vay” diyorlar.

*

- “Nereye gidiyoruz” diyene... “Vay hain vay” diyorlar.

*

- “Darbe bahane ediliyor” diyene... “Vay darbeci vay” diyorlar.

*

- Azıcık sesini çıkarana... “Alın bunu da, alın bunu da” diyorlar.

PLAN NE PLAN?

BUGÜNLERDE en çok işittiğim soru şu:

“Türkiye’yi yönetenlerin planı ne?”

*

Bu soruya benim yanıtım şöyle:

- Plan milan yok.

- Türkiye’nin topyekûn bir saldırı altında olduğunu düşünüyorlar.

- Buna karşı topyekûn saldırıya geçmiş durumdalar.

- Mottoları ise şu: Ya batacağız ya çıkacağız.

- Ama “çıkma” ihtimalinin daha yüksek olduğundan da eminler.