Kemal Bey’e bu sefer neden fazla yükleniliyor?

DOKUZ seçimdir yenilen Kemal Bey’e, onuncu yenilgisinde biraz fazla yüklenilmeye başlandı?

Haberin Devamı

Acaba neden?

*

Bunun tek nedeni var:

Muharrem İnce’nin aldığı yüzde 30’u azıcık aşan oy.

*

Ne deniyordu bundan önceki yenilgilerde?

-CHP ağzıyla kuş tutsa alacağı oy bu kadar” deniyordu.

-Kemal Kılıçdaroğlu ne yapsın kardeşim!” deniyordu.

-Millet, CHP’ye oy vermiyor” deniyordu.

Muharrem İnce’nin başarısı, işte bunları denilemez hale getirdi.

*

İnce ile birlikte şu 7 şey ortaya çıktı:

*

- BİR: 40 günlük bir çabayla CHP için çizilen 40 yıllık sınırı aşmak mümkünmüş.

*

- İKİ: Biraz kucaklayıcı mesajla yüz binlerce oy fazladan gelebiliyormuş.

*

- ÜÇ: Yüzde 20 bandı, CHP’nin ilelebet kaderi değilmiş.

*

- DÖRT: Bu millet, kendisine bir adım atana beş adım atabiliyormuş.

*

- BEŞ: Farklı bir şey yapıldığında farklı bir sonuç alınabiliyormuş.

*

- ALTI: Ezberler biraz olsun bozulduğunda ahali koşmasa da yürüyormuş.

*

Haberin Devamı

- YEDİ: Entelin dantelin dilini bırakıp halkın dili konuşulduğunda karşılık görüyormuş.

*

Kemal Kılıçdaroğlu’na onuncu yenilgisinde biraz fazla yüklenilmesinin temel nedeni budur.

*

Yüzde 30’u azıcık aşan oy olmasa...

Kemal Bey koltuğunda çok rahat bir şekilde oturabilecekti.

Ama yüzde 30’u azıcık aşan oy...

Kemal Bey’in koltuğunu resmen ve alenen çivili koltuk haline getirdi.

*

Kısacası...

Artık rahat, huzur, anlayış falan yok Kemal Bey’e.,

 

ZAMLARIN GELECEĞİNİ BİLEREK OYUNU AK PARTİ’YE VERENLER

ZAMLAR geldikçe...

Muhalif kesimlerdeki bazı tiplerden “oh olsun” sesleri yükseliyor.

“Bizim tuzumuz kuru kardeşim... AK Parti’ye oy verenler düşünsün zamları” falan diyorlar.

*

Size bir şey söyleyeyim mi?

AK Parti’ye oy verenler de biliyorlardı zamların geleceğini.

Buna rağmen AK Parti’ye oy verdiler.

Neden mi?

*

Karşı taraftaki bu itici, bu antipatik, bu üstenci, bu anlayışsız, bu empati yoksunu, bu küstah tavrı sezgisel olarak fark ettikleri için.

 

MÜLTECİ DÜŞMANLARINA BİR LOKANTA TAVSİYESİ

Kemal Bey’e bu sefer neden fazla yükleniliyor

Haberin Devamı

VEDAT Milor yazdı da haberim oldu:

İstanbul’da Fatih’te olağanüstü güzel bir Suriye lokantası açılmış.

Adı: “Saruja”.

*

Gittim, gördüm, tattım.

Sonuç şudur:

*

Ortam: Yapmacıklıktan hayli uzak, tenha ve mütevekkil...

*

Yemekler: Bizim damak tadına fazlasıyla uygun...

*

Servis: Mesafeli ama şefkatli...

*

Fiyatlar: Hayli makul.

*

Suriyeli mülteci düşmanları, şu lokantaya bir uğrasalar...

Bir tas çorbanın insanın içinde yaktığı kor bir alevle karşılaşıp bir daha o kadar da kolay Suriyeli mülteci düşmanlığı yapmazlar gibi geliyor bana.

 

ORTALAMANIN ZAFERİ

CUMHURİYET’in Pazar ekinde gördüm başlığı.

Seçim sonuçları için...

“Ortalamanın zaferi” demişler.

Makarna, kömür falan derken...

Haberin Devamı

Daha sofistike bir sıfat bulmuşlar...

“Ortalama” diyorlar artık.

 

JOAN BAEZ GELİYORMUŞ

Kemal Bey’e bu sefer neden fazla yükleniliyor

80’lerin “entel İslamcı” öğrenci evlerindeki kasetler aşağı yukarı şunlardı:

- Neşet Ertaş’ın Acem Kızı kasedi...

- Ahmet Kaya’nın tüm kasetleri...

- İbrahim Sadri’li radyo tiyatroları

- Zülfü Livaneli’nin “Yürü atım rahvan” kasedi.

- Ve Joan Baez ablamızın kasetleri.

*

Joan Baez ablamızda neydi bizi çeken?

- Başka halklara ait de olsa şarkılarındaki o halk müziği tınısı mı?

- Her türlü protestoya abanmamız nedeniyle protest tavrı mı?

- “Donna Donna” falan diyerek hepimizi içlendirmesi mi?

Bilmiyorum, bilemiyorum Altan.

*

Fakat sokak afişlerinden birinde “Joan Baez İstanbul Konseri / Harbiye Açık Hava Tiyatrosu / 22 Temmuz” yazılarını okuyunca...

Haberin Devamı

Eski bir hatırayı yâd etme arzusuyla “orada olacağım, orada olacağım” demekten kendimi alamadım.

Yazarın Tüm Yazıları