Kabine revizyonuna dair gelişigüzel notlar
- ADALET Bakanı’nın değiştirilmesi acaba... “Adalet Yürüyüşü haklı bir yürüyüştü” mesajı mı?
*
- Ne yani? Kabinede Yozgat temsil edilmeyecek mi? Aman Allah’ım!
*
- Tuğrul Türkeş’in bakanlıktan olacağı öyle belliydi ki... Etrafımdaki herkesin içine doğmuştu. O derece yani.
*
- Gidene ağam, gelene paşam diyorum: Nabi Bey’i pek severdim ama Numan Bey de kültürün ve turizmin hakkını verir.
*
- Numan Bey’in eski partisinden bir de Adalet Bakanı çıktı... Abdulhamit Gül’e hayırlı olsun bakanlık.
*
- Kabinede iki kadın... Hımmm... Yetmez ama evet.
*
- Burhan Hocam... O son montajı yapmayacaktın.
*
- Ahmet Eşref Fakıbaba... Gıdayı da bilir, tarımı da bilir, hayvancılığı da bilir. Tam isabet yani.
*
- Ömer Çelik yeni hükümet sözcüsü olur mu acaba?
*
- Savunma Bakanı değişmeseydi keşke... Bu kritik dönemde...
*
- Recep Akdağ’ın bu son sağlık bakanlığı, artık değişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez gibi gelmişti bana... Aha da değişti.
FETULLAH GÜLEN YENİDEN ‘HOCAEFENDİ’ OLMAK İSTİYOR
FETULLAH Gülen’in domuz gibi farkında olduğu bir şey var.
O da şu:
Bu ülkede artık en kolay iftira atılacak kesim:
Laikler, Atatürkçüler, ulusalcılar.
*
En son Sisi yanlısı Mısır gazetesine verdiği demeçte şöyle diyor Fetullah Gülen:
“15 Temmuz’u laik ulusalcı bir kesim yapmış olabilir.”
*
Ben böyle alçaklık, böyle pişkinlik, böyle yüzsüzlük görmedim.
*
- Laik, ulusalcı, Atatürkçü subaylara etmediğin zulmü bırakmayacaksın.
- Atatürkçü subayların yerlerine kendi adamlarının gelmesini sağlayacaksın.
- Laik ulusalcı bilinen askerleri hapishanelere doldurup intiharlara sürükleyeceksin.
Ve yeterince palazlandığını düşünüp ordudaki çetene darbe yaptırmaya kalkışacaksın.
Ancak yaptığın darbe başarısız olunca...
“Bütün suç laiklerin ve ulusalcıların” diyeceksin.
*
Öyle kurnaz ki Fetullah Gülen!
“Bütün suç laik ve ulusalcı kesimin” dediği anda...
“Yaşasın! Hocaefendimiz suçlu değilmiş, bütün suç laiklerin ve ulusalcılarınmış” falan diyerek...
Yeldire yeldire Pensilvanya’ya koşmaya yatkın ve hazır çok kişi olduğunun bal gibi farkında.
Suçu ulusalcılara, laiklere ve Atatürkçülere atmasının temel nedeni bu.
*
Fakat benim asıl takıldığım nokta şurasıdır:
Hükümet yetkililerinden herhangi biri, Fetullah’ın bu oyununu görüp de...
“Suçu başkalarına atma Fetullah! Bu alçaklığın tek piyonu sensin” demedi, diyemedi.
KADİR ABİ CAMDAN BAKIYOR
İZMİR’de yağmur yağıp da her taraf sular altında kalınca...
Başbakan Binali Yıldırım, meşhur “Arap Kızı” manisini, sözlerini azıcık değiştirerek şöyle söylemişti:
“Yağmur yağıyor, seller akıyor / Belediye Başkanı camdan bakıyor.”
Öyle tatlı, öyle şeker, öyle sempatik söylemişti ki maniyi...
Herkesin içi ısınmıştı kendisine.
*
Şimdi Başbakan Binali Bey’den yine tatlı, yine şeker, yine sempatik yeni bir “Arap Kızı” icrası bekliyoruz.
Tabii güftede şöyle bir değişiklik yaparak:
“Yağmur yağıyor, seller akıyor / Kadir Abi camdan bakıyor.”
‘ARAP KIZI’NIN DEVAMI
“ARAP kızı” manisinin pek bilinmeyen bir devamı vardır.
Tıpkı Binali Bey gibi yapın... Yani musikisiyle birlikte söyleyin lütfen:
*
Yağmur yağıyor, seller akıyor
Arap kızı camdan bakıyor
Dışarı çıksam, biraz ıslansam
Aksa karam, bembeyaz olsam
Böyle de güzel, böyle de hoşsun
Sakın çıkma hasta olursun
FATİH TERİM’İN UTANIP SIKILDIĞI TEK KONU
ESKİDEN topluma rol model olacak biri herhangi bir kavgaya falan karıştığında...
- Azıcık utanırdı.
- Utanmasa bile utanır gibi yapardı.
- Yarım ağız da olsa “pardon” derdi.
- En azından “bana yakışmadı” falan diyerek imaj toparlamasına girişirdi.
Bırakın kavgaya karışmayı, Alaçatı’da adamlarıyla resmen dükkân basmaya kalkışan Fatih Terim, bunların hiçbirini yapmadı.
*
Çünkü devir değişti artık.
Artık sadece ve sadece...
“Dükkân basmaya geldi, dayağı yedi ve gitti” cümlesinin imajı bozduğu düşünülüyor.
*
İşte tam da bu nedenle...
Fatih Terim...
“Pardon, bana yakışmadı” falan diye bir mesaj vermek yerine...
“İşte bakın, dayak yemedim, burnum sağlam, kızlarımla gayet mutluyum” mesajı veren bu fotoğrafı paylaşmakla yetindi.
*
Çünkü kendisinin utanıp sıkıldığı veya utanıp sıkılacağı tek konu bu...
Son dakika notu: Fatih Terim dün akşamüzeri bir açıklama yaptı ve yaptığı eylemi “küçük bir leke” olarak niteledi. Pek küçük bir leke değildi ama olsun, bu da bir şeydir.
TİŞÖRTLERE ŞUNLAR YAZILSIN
- KAHRAMAN değil kalleş.
*
- Her kalleşe bir Ömer.
*
- Köprüde buluşalım.
*
- Tank egzozuna tıkanmaya uygundur.
*
- HERO değil BARZO
KEMAL BEY’İN AYAKKABISI MÜZELİK OLACAKMIŞ
GERÇEKTEN de böyle bir şey olursa...
- Adalet Yürüyüşü de müzelik olur.
- Kemal Bey’in yürüyüş boyunca tek bir ayakkabı giymediği gerçeği hatırlatılıp “ne iş” denir.
- Ele yüze bulaştırılmadan tamamlanmış bir eylem, fena halde sulandırılır.
BURHAN HOCA YÜREK Mİ YEDİ?
BURHAN Kuzu çok tehlikeli bir işe imza attı.
Tayyip Erdoğan ile Fetullah Gülen’i yan yana gösteren bir fotoğraftan...
Tayyip Erdoğan’ı çıkarıp yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nu montajladı.
*
Bu montaj çabasıyla ilgili olarak...
Kimsenin sormadığı soruları soruyorum:
- Bu acemi montaj çalışmasının asıl hedefi Kılıçdaroğlu değil de Tayyip Erdoğan olmasın sakın?
- Burhan Hocam, Tayyip Bey’in yıllar önce Gülen’le çektirdiği fotoğrafı mı gündeme getirmek istiyor acaba?
- Fotoğrafın aslının ortaya çıkarılması halinde... Gülen / Erdoğan fotoğrafının daha fazla popüler olacağının farkında değil mi?
*
Bu ne cesaret Burhan Hocam!
Yoksa yürek mi yedin?
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
