Paylaş
Sonra şöyle bir şey oldu:
*
“Kervan yolda düzülür” misali...
Gün içinde haberi düzelttiler.
Başlıklar değişti, öykü değişti, yaklaşım değişti.
*
Önce hiç araştırmadan haberi patlatıyorsun. Sonra gün içinde gelen açıklamalara göre haberi düzeltiyorsun. Ve hiçbir şey olmamış gibi yola devam ediyorsun.
İnternetin hayatımıza soktuğu yeni habercilik tarzı bu.
*
Neyse... Neyse...
Ben bir imam hatipli olarak haber ilk çıktığında da inanmamış, “Mutlaka bir şey vardır işin içinde” demiştim.
Nitekim öyle olduğu ortaya çıktı.
Meğer imam hatip etkinliğinde olmamış bu olay.
*
Peki neden ta en başta inanmadım?
Şu nedenle:
*
- Yeryüzünün bütün Reform ve Rönesans hareketleri üzerimize gelse bile...
- Tarihin en büyük yozlaşmasına maruz kalsak da...
- Her şeyi ama her şeyi altüst etseler bile...
Hiçbir çılgın imam hatipli ailesi, imam hatip çayında dansöz oynatmaz.
'ALO! BEN İSTANBUL VALİSİ' DEYİNCE LATİF ÇOK ŞAŞIRMIŞ
LATİF Demirci’nin acısı, yüreğimizde. Her saat, üzüntümüz daha da artıyor. Her dakika, kaybımızın büyüklüğünün daha da ayrımına varıyoruz.
*
Latif’in vefatı üzerine...
Birbirinden çok farklı kesimlerden o kadar çok telefon aldım ki...
Hepsinden benzer sözler:
“Gazeteyi alınca ilk onun karikatürüne bakardım.”
*
Şunu anladım:
Ne kadar bölünürsek bölünelim.
Latif bizim ortak noktamız olmuş.
*
En ilginç hatırayı ise İstanbul Valisi Ali Yerlikaya anlattı:
*
“Ben ta Siyasal’da öğrenciyken bile takip ederdim Latif Demirci’yi. Tiplemelerine, çizgilerine, mizahına hayrandım. Hürriyet’teki karikatürlerini de yakından takip ediyordum. Hatta birkaç ay önce çizdiği bir karikatürü çok beğendim. Telefonunu bulup kendisini aradım. Çok şaşırdı Latif Bey benim kendisini aramama. Gerçekten çok şaşırdı. Uzun bir sohbet ettik. Uzmanların saatlerce anlattığı konuları, küçücük bir köşede en çarpıcı şekilde ortaya koymak büyük sanattır. Allah rahmet eylesin.”
*
Gözümün önüne geldi:
“Alo, ben İstanbul Valisi Ali Yerlikaya” dendiği anda Latif’in yüzünün şaşkınlıktan aldığı şekil.
*
İki nedenle şaşırmıştır:
Protokolden, sosyallikten, devlet makamlarından alabildiğine uzaktı, bir. Hayatında ilk kez bir validen telefon almıştır, iki.
KUŞ UÇUŞU DİZİSİNİ YAPANLARA UYARILAR
- Her televizyoncunun Sekter benzeri bir kedisi yoktur sevgili arkadaşlar.
*
- Hiçbir stajyer, sizin dizideki gibi davranamaz. İstese de davranamaz.
*
- “Kadın kadının kurdudur” sözünü haklı çıkarmaya çalışmamalısınız.
*
- Televizyon çalışanları, genellikle ukala olmazlar.
*
- Bir televizyon kanalı, sadece bir programın kanalı gibi davranmaz.
BUNLAR İYİ PARTİ’Yİ NE ZANNEDİYORLARSA
İYİ Partili önemli bir isim, bir tarikat şeyhi için “Geçmiş olsun” mesajı atmış sosyal medyada.
*
Ooooo!
Şaşkınlıklar, şaşkınlıklar, şaşkınlıklar.
Tepkiler, tepkiler, tepkiler.
*
Meral Hanım azıcık ulusalcılık, azıcık da Abdülhamid karşıtlığı falan yaptı ya...
İYİ Parti’nin sağcılığa alabildiğine uzak bir parti olduğu sanılmaya başlandı galiba.
*
“Arazi gerçekçiliği” denilen olgunun azıcık farkında olan her İYİ Partili, eline her fırsat geçtiğinde dindarın gönlünü almak zorunda kalacaktır.
*
Çünkü siyasi arazi dediğimiz arazi, Twitter arazisi değildir.
En hakikisinden Türkiye arazisidir.
BAK, BU İYİ ÖNERİ
CHP’li Faik Öztrak demiş ki:
*
“Türkiye’yi AB’ye üye yapsınlar. Türkiye de Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üye olmasını veto etmesin.”
*
Hah! İşte budur.
Valla ben beğendim öneriyi.
*
CHP’ye sesleniş: Böyle yaratıcı önerilerle geldiniz de... Alkışlamadık mı?
KEMAL BEY BAROMETRESİ
BUNDAN üç gün önce Kemal Bey barometresi, benim açımdan şöyleydi:
*
- Yüzde 85: Aday olacak.
- Yüzde 15: Aday olamayacak.
*
Bugün itibarıyla Kemal Bey barometresi, benim açımdan şöyle:
*
- Yüzde 60: Aday olacak.
- Yüzde 40: Aday olamayacak.
*
Peki ne değişti?
Valla bir şey değişmedi.
Tamamen içgüdüsel.
Paylaş