Hayatımıza burnunu sokanlara kılık kıyafetimize karışanlara karşı milli mutabakat çağrısı

“Öyle değil böyle giyineceksin” falan diye kafa ütüleyen her yavşağa karşı...

“Sana ne ulan, sana ne” bayrağını yükseltelim.

*

Gelin, bundan böyle...

“Bilmem ne ayında böyle giyinilir mi?” falan diye bik bikleyen her din zabitine karşı...

“Yürü git işine, hadi hadi hadiii” sloganını atalım.

*

Gelin, bundan böyle...

Sokakta, minibüste, otobüste... Şort ya da başörtüsü... Mini etek ya da cüppe... Herhangi bir kıyafet aşağılamasına karşı...

Anında “Hop” diyelim.

*

Gelin, bundan böyle...

Yaşam tarzımıza karışma hakkını kendinde görenlere... Din zabitliğine soyunanlara... Kılık kıyafet polisliği yapmaya kalkışanlara...

“Sen kimsin, kimsin sen” çekelim.

AKİT’TEN FARKSIZSIN AYKUT ERDOĞDU
İŞTE bakın:

Sonunda CHP’li Aykut Erdoğdu da başladı “Ahmet Hakan eskiden şöyleydi / Ahmet Hakan şimdi böyle” diye saldırmaya.

*

- Eskiden şöyleydin... Şimdi böylesin...

- Nişantaşı... Fatih...

- Kanal 7’den nerelere...

- Rakı, şiş kebap, viski...

Falan filan...

*

Benim talihsizliğim de bu...

- Sağcısından solcusuna...

- Tetikçisinden yağdanlığına...

- Magazincisinden film yönetmenine...

- İktidar goygoycusundan muhalefet milletvekiline...

Kiminle polemiğe girsem...

Konu ne olursa olsun...

Meseleyi hemen benim nereden nereye geldiğime getiriyorlar.

*

Nereden nereye gelmişim ki ben?

*

Ben isteseydim...

Bugün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin en ama en başmisafiri olur muydum? Tabii ki olurdum.

Ben istemedim...

Ve tıpkı dün olduğu gibi bugün de... Cumhurbaşkanlığının, Başbakanlığın falan kapısından bile geçmiyorum.

Ben işte buradan gelip buraya gittim.

*

Aykut Erdoğdu bilmez mi bunu?

Tabii ki bilir.

*

Peki niye böyle yapar?

Çünkü ne kadar farklı görünmeye çalışırsa çalışsın...

Onun içinde de çirkinleşmeye yatkın bir Akit yazarı yatmaktadır.

Ve biraz sıkışınca...

O çirkin yüzünü ortaya koymaktan çekinmemektedir.

*

Allah bu Aykut Erdoğdu gibi yalanı ve iftirası yüzüne vurulunca içindeki Akit’çiyi “pat” diye ortaya çıkaran tiplerin iktidarından da korusun bizi...

MİMAR SİNAN YAŞASAYDI
- NE yaptın sen Kadir?

- Nasıl kıydın Şemsi Paşa Camisi’ne Kadir?

- Sen nasıl doktor mimarsın Kadir?

- Ben o camiyi hangi şartlarda yaptım biliyor musun Kadir?

Falan diye...

Kadir Topbaş’a bayağı bir fırça atardı.

FOTOĞRAFTAKİ 3 YANLIŞ
- BİR: Çok kurgusal, çok çalışılmış gibi bir imajı var.

*

- İKİ: Erdoğan gibi yapaylıkla pek işi olmayan bir lidere hiç uymayan bir zorlama...

*

- ÜÇ: Geleneksele vurgudan ziyade “bir tek o” algısına vurgu var.

NAZLI HANIM MELEK ANNE...

NE DEMEK İSTİYORLAR?

NAZLI Ilıcak mahkemede yaptığı savunmada...

Şunları söyledi:

- Demokrat Parti geleneğinden gelen biri olarak dindar kesimlere daima duyarlı oldum.

- Dindar ile din istismarı yapan kesimi ayırt edemedim, bunu burada itiraf ediyorum.

- Ordudaki komutanların yarısının FETÖ’cü olduğunu tahmin edemezdim.

- Kazanımlarımı laik Cumhuriyet’e borçluyum, “Kâinat imamı” denen birinin peşine neden takılayım?

*

“Melek Anne” olarak bilinen Akın İpek’in annesi Melek İpek de mahkemede yaptığı savunmada...

Şunları söyledi:

- Son zamanlarda yaşanan olaylarla Fetullah Gülen örgütünü anlamaya çalıştım.

- Bu yapının dini bir kimlik adı altında terör faaliyetleri yürütmesi kabul edilemez bir durumdur.

- Devlet Fetullah Gülen teröristtir diyorsa... Benim için de bir numaralı teröristtir.

- Kan döken, vatana ihanet eden herkesin hak ettiği cezaya çarptırılmasını istiyorum.

*

Nazlı Hanım...

Melek Anne...

Ne demek istiyorlar?

Galiba şunu demek istiyorlar:

“Siz 17 / 25 Aralık’ta uyandınız... Biz de 15 Temmuz’da uyandık...”

CHP’Lİ BELEDİYELER DE ‘ALTI OK’ HEYKELİ Mİ DİKSİN?
AK Partili Düzce Belediyesi, AK Parti’nin resmi simgesi haline getirilen “Dört Parmak” heykelini dikmiş meydana...

*

Bu durumda...

- CHP’li belediyeler de “Altı Ok” heykeli mi dikecek?

- MHP’li belediyeler de “Bozkurt” heykeli mi dikecek?

*

E o zaman “partizan belediyecilik” diye bir kavramı literatürden çıkarmamız gerekmez mi?

ANLADIM Kİ...
BIKTIRAN, bezdiren, fenalık getiren Caner Erkin / Şükran Ovalı haberlerini görünce...

Anladım ki...

Aslında esas sorun Asena Atalay değilmiş...

Esas sorun Caner Erkin imiş...

DÖNEMİN SEMBOLÜ GİBİ

NE zaman...

- Derlenip toparlanmış...

- Özenle bir araya getirilmiş...

- Düzenli bir sıra içinde park edilmiş...

- Mesaj kaygısıyla sıralanmış...

Hafriyat kamyonlarını görsem...

“Bu dönemin sembol görüntüsü de bu oldu” diyorum.

YENİ DÖNEM İÇİN YASA: ÖNCE REİS KONUŞSUN
TRT’deki Kuran yarışmasıyla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanı, eleştirel bir yaklaşım denemesi yapmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eleştirel yaklaşımı yerlere çalan bir çıkış yaptı.

*

Yeni dönemin iki yasası var:

*

- BİR: Ya Reis konuşmadan fikir beyan etmeyeceksin.

*

- İKİ: Ya da “Ben Reis’ten farklı düşünüyorum” diyebilmeyi becereceksin.