Hangisi daha münasip: Çok iyi oldu demek mi? Yakınıp dövünmek mi?

Anlaşmaya göre...

Terör devletine izin verilmeyecek.

-*

Türkiye, “Güvenli bölge kurulsun” demişti.

Anlaşmaya göre...

Güvenli bölge kurulacak.

*

Türkiye, “Amaçlarımıza ulaşmadan harekât bitmez” demişti.

Anlaşmaya göre...

Amaçlara ulaşılmadan harekât bitmeyecek.

*

Türkiye, “PYD/YPG’yi sınırımızdan söküp atacağız” demişti.

Anlaşmaya göre...

PYD/YPG sınırdan sökülüp atılacak.

*

Türkiye, “ABD’nin terör örgütüne verdiği destek bitsin” demişti.

Anlaşmaya göre...

ABD’nin PYD/YPG üzerindeki koruması kalktı.

*

Böyle bir durumda...

Yakınmak, dövünmek yerine... “İyi oldu” demek.

Ağlaşmak, mutsuz olmak yerine... “Türkiye kazandı” demek.

Olumsuzluk rüzgârları estirmek yerine... “Rahatladık” demek.

Mırın kırın etmek yerine... “Oh be” demek...

Çok daha münasip değil mi?

ONA DA AĞLAŞIYORLAR BUNA DA AĞLAŞIYORLAR

“TERÖR devletine izin yok” diyerek...

Harekât başlatılınca...

“Savaşa hayır, diplomasi devreye girsin” falan diye ağlaşıyorlar.

*

Masada anlaşma sağlanarak...

Harekât durdurulunca...

“Geri adım atıldı, harekât durduruldu” falan diye ağlaşıyorlar.

*

Ona da ağlaşıyorlar, buna da ağlaşıyorlar.

Ne istiyorlar, bilmiyorum ki!

BRAVO CHP’Lİ ÜNAL ÇEVİKÖZ!

CHP’nin diplomasi kökenli genel başkan yardımcılarından Ünal Çeviköz, ABD ile Türkiye arasındaki anlaşmayı yorumlarken şunları söyledi:

“YPG bölgeden çıkacak, silahlar bölgeden çıkacak, 32 kilometrelik derinlik sağlanacak. Kazanımlarımız güçlü. Türkiye açısından istenen bütün unsurlar elde edilmiş durumda”.

*

Bravo Ünal Çeviköz!

Muhalefet olmanın ille de hakkaniyete uzak tavırlar takınmak anlamına gelmediğini bariz şekilde gösterdiğiniz için.

BİR TRUMP POLİTİKASI ÖNERİYORUM

ŞÖYLE bir politika:

*

Bu adamın münasebetsizliklerine, densizliklerine, dan dun konuşmalarına falan hiç takılmadan ve aldırmadan...

Türkiye’nin çıkarlarına denk düşen yaklaşımlarından azami derecede faydalanmak...

GAZETECİ DEDİĞİN KİŞİ BÖYLE KONUŞMAMALI

GAZETECİ...

“Amacımız” demez, “Türkiye’nin amacı” der.

“Harekât yapıyoruz” demez, “Türkiye harekât yapıyor” der.

“Sahada kazandık” demez, “Türkiye sahada kazandı” der.

“Masada da kazandık” demez, “Türkiye masada da kazandı” der.

“Güvenli bölge oluşturuyoruz” demez, “Türkiye güvenli bölge oluşturuyor” der.

*

Gazeteci dediğin kişi...

Siyasetçi değildir, karar alıcı değildir, asker değildir, diplomat değildir, devlet yetkilisi değildir.

*

Bu nedenle...

Siyasetçi gibi, karar alıcı gibi, asker gibi, diplomat gibi, devlet yetkilisi gibi konuşmaz.

UÇAKTAKİ ERDOĞAN’LA İLGİLİ GÖZLEMLERİM DOĞRU ÇIKTI

BAKÜ seyahatinden dönerken gözlemlediğim Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili izlenimlerimi şöyle anlatmıştım:

*

 “Gemileri yakmış gibi değildi, tüm adımlarını kılı kırk yaran bir hesap kitap içinde atıyor gibiydi. Bir maceraya atılmış gibi değildi, hamlelerini esneme paylarını gözeterek planlamış gibiydi. Kapıları kapatmış gibi değildi, sonuna kadar müzakereye açık gibiydi...”

*

Çıkan sonuca bakınca...

Gözlemlerimde haklı çıkmış gibi değil miyim?

ASLA YAPMAM

Asla kuyruğa girip yeni çıkan iPhone telefon almaya kalkışmam.

*

Trump’la asla para alışverişi yapmam, asla yolculuğa çıkmam.

*

Canavarlı, hortlaklı, yaratıklı filmleri asla izlemem.

*

Hayatın yavaş aktığı yerlerde asla yaşamam.

*

Barışmayacaksam asla kavga etmem.

BİR KLAS DURUŞTU NURİ PAKDİL

BİR otel defteriydi Nuri Pakdil... Bir bitmeyen yürüyüştü... Bir Kudüs sevdasıydı... Bir aykırıydı... Bir gizli sevdaydı... Bir küskünlüktü... Bir kaçıştı... Bir iradeydi... Bir vazgeçişti... Bir üstüne üstüne gidişti... Bir anlaşılamama abidesiydi... Bir yok sayılma fedaisiydi... Bir devrimciydi... Bir delikanlıydı...

*

Nuri Pakdil’i kaybettik... Allah rahmet eylesin.