Hangi bedeli ödeyecekler

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Babacan, Davutoğlu, Gül üçlüsü için tehdit: Bunun bedelini öderler”.

*

Haberin önüne arkasına bakmadan...

Hemen söylenmeye başladım:

“Ne demek bedelini öderler?” dedim... “Hapse mi atılacak bu isimler?” dedim... “Mavi gökyüzü kendilerine dar mı edilecek?” dedim... “Ayrı bir siyasi parti kurmak suç mu?” dedim...

*

Bunları dedikten sonra ise...

“Dur” dedim, “Konuşmanın ilgili bölümüne bir göz atayım. Belki yine bir internet sitesi özetlemesinin kurbanı oluyorumdur”.

*

Açtım konuşmanın tamamını...

İlgili bölümde şöyle diyordu Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“Birileri parti kuruyormuş, şunu yapıyormuş, bunu yapıyormuş. Bunları kafanıza takmayın. Bizden ayrılıp parti kuranları çok gördük. Şimdi sorsak adlarını kimse bilmez. Adını sanını kimse bilmez bunların. Bu iş böyledir. Çünkü bu tip ihanetlerin içinde olanlar, bu işin bedelini ağır öderler”.

*

Biraz Türkçe bilen, azıcık kafası çalışan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinin tamamını okuduğunda...

Bedelini ödemekten kastettiğinin...

Siyaseten bitmek, siyaseten unutulmak olduğunu anlar.

*
Hep söyledim, yine söylüyorum: Kanmayın şu internet sitelerinin maksadı çarpıtan özetlemelerine!

İHANET, HAİN FALAN

CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın partisinden ayrı parti kurmaya kalkanlar için söylediği kelimelerden biri de “ihanet”.

*

Bir siyasi partiyle yola çıkıp daha sonra o siyasi partiden farklı bir yaklaşıma sahip olmak neden “ihanet” olsun ki?

İçinde ihanet, hain gibi sözcüklerin geçtiği cümleler kurmaktansa...

“Yollarını bizim yolumuzdan ayırdılar / Bizden ayrı düştüler / Bizi terk ettiler” gibi cümleler kurmak, çok daha isabetli olmaz mı?

SAYIN BAKAN! AFRİKALI SAAT SATICILARINA DOKUNMAYIN!

İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu şöyle demiş:

“Afrika’dan gelmiş... Elinde saat... 10 liraya satıyor... Biz buna müsaade etmeyeceğiz... Önceden ediliyordu...”

Buradan Sayın Bakan’a sesleniyorum:

Afrikalı saat satıcıları...

Tebessümleri Afrika kadar sıcak...

Odaları kireç, yüzleri güleç...

Kalpleri Habeşli Bilal kadar temiz...

Diklenmeden dik durmasını başaran...

Sanki eski İstanbul âdetlerini bilirlermiş gibi asil...

Ellerinden, dillerinden kimseye zarar gelmeyen...

Kendilerine özgü bir latife anlayışına sahip...

Çok ama çok esaslı çocuklardır.

Ne olur bu çocukları üzmeyin Sayın Bakan!

SURİYELİLER MİTİNG YAPACAKLARMIŞ

BU konudaki görüşüm net:

*

Miting yapmak, yürüyüş yapmak demokratik haktır.

Yeter ki barışçıl olsun.

Türkler için savunduğum bu prensip, tabii ki Suriyeli mülteciler için de geçerlidir...

Dolayısıyla...

Bırakınız yapsınlar!

MEHMET AKİF ALAKURT

EPEYDİR tuhaf davranışlar ve tutumlar içinde olan bu çocuk, en son Türk bayrağıyla kafa bulan bir mesaj paylaşmış.

Ve bu nedenle de hakkında soruşturma açılmış.

*

Soruşturma açmak yerine bu çocuğu...

En yakın akıl ve ruh sağlığı hastanesinde gözlem altına almanın çok daha isabetli olacağı kanaatindeyim.

AÇILIN! FATİH TERİM’İ SAVUNACAĞIM

1990’lar... Fetullah kafayı usul usul çıkarmaya başlamış.

Daha ortada AK Parti yok... Yeni Türkiye yok... Balyoz yok... Ergenekon yok... Fetullahçıların “tolerans molerans” diyerek bayağı sükse yaptığı dönemler... Rejimin Refah tehlikesine karşı “hoşgörü moşgörü” diyen Fetullahçılara kıyısından köşesinden yanaştığı bir dönem...

İşte böyle bir dönemde...

Fatih Terim, bunların bir toplantısına katılmış.

*

Bugün o toplantıdan görüntü paylaşıp Fatih Terim’e “FETÖ/METÖ” diye saldırıyorlar.

*

Söz konusu toplantıya bakıyoruz:

Devrin en ateşli Atatürkçüsü Toktamış Ateş orada... Dönemin yıldızı parlak siyasetçisi Abdullah Gül orada... Türkiye’nin ortak paydası Barış Manço orada... Toprak dedemiz Hayrettin Karaca orada... Sıkı durun! Müjdat Gezen bile orada yahu!

*

Etmeyin, eylemeyin, zorlamayın!

İLİM YAYMA ÖDÜLLERİ

İLİM Yayma Vakfı, adına “İlim Yayma Ödülleri” dediği bir ödül programı düzenliyor.

Amaç ne?

Vakıf, amacını şu üç maddeyle anlatıyor:

BİR: Bilimsel araştırma ve çalışmaların teşvik edilmesi...

İKİ: Bilimsel faaliyetlerin özendirilmesi...

ÜÇ: Bize özgü sorunlara çözüm olacak yöntemlerin geliştirilmesi...

*

Ödüller için üç kategori belirlenmiş:

1- Büyük Ödül... 2- Sosyal Bilimler... 3- Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri...

*

 “Büyük Ödül” kategorisinde “aday gösterme” usulü benimsenirken diğer iki kategoride “doğrudan başvuru” usulü benimsenmiş.

Ödül miktarı ise hayli tatmin edici: Büyük Ödül: 300 bin lira... Sosyal Bilimler Ödülü: 100 bin lira... Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri Ödülü: 100 bin lira...

*

“Bu alanlarda çalışmalarım var, kendime güveniyorum” diyenler için gelsin:

Ayrıntılı bilgi ve başvuru: www.ilimyaymaodulleri.org Son başvuru tarihi: 31 Temmuz 2019...