Hamidiye manifestosu

Hamidiye suyuna düşman olmak...

“O kadar büyük bir hazımsızlık yaşıyorum ki bunu herkesin fark etmesini bile zerre kadar dert etmiyorum” demek gibidir.

*

Belediyeyi kaybedince...

Hamidiye suyunu almaktan vazgeçmek...

“Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin” demek gibidir.

*

Belediye başkasının olunca...

Hamidiye suyuna sırt çevirmek...

“Seçim kaybedince Sultan Hamid’in yadigârıymış falan hiç tınmam” demek gibidir.

*

Belediyeyi başkasına kaptırınca...

Hamidiye suyunun zarar etmesini arzu etmek...

“Neyleyim bana yâr olmayan belediyenin suyunu” demek gibidir.

*

Belediye başka partiye geçince...

Hamidiye suyundan hızla uzaklaşmak...

“Seçimde bana bir ders verildi ama ben bu dersi almadım. Almamaya da inatla ve ısrarla devam edeceğim” demek gibidir.

BİLAL ERDOĞAN’I DİNLERKEN MIRILDANDIKLARIM

Vay be! Aslında amma da mavracı bir insanmış!

*

Vay be! Bırak suşi sevmeyi, mutfağa girip suşi yapmışlığı bile varmış.

*

Vay be! Bırak Türk sanat müziğini, icabında kafasını gözünü kırmadan İtalyanca şarkı bile söyleyebiliyormuş!

*

Vay be! Cumhurbaşkanı’nın oğlu olmasından kaynaklanan bir dolu önyargı söz konusu olmasa... Sevmeyenleri de sevebilirmiş!

*

Vay be! Susmuş, susmuş, susmuş ve ne kadar da dolmuş!

*

Vay be! Hiç de sandığımız gibi biri değilmiş!

*

Vay be! O da kahrolası kutuplaşmanın kurbanı olmuş!

OĞULLAR ARASI AYRIMCILIK

KEMAL Kılıçdaroğlu’nun oğlu...

Sosyal demokratlara “Öyle olmaz, böyle olur” falan diye akıllar verince...

Yükselen ses şudur:

“Ay ne kadar da doğru söylüyor... İşte evlat dediğin böyle olur... Helal olsun... Şak! Şak!”

*

Tayyip Erdoğan’ın oğlu...

Bir televizyon programında kendisine yönelik iddialara cevap verince...

Yükselen ses şudur:

“Kim konuşturuyor bunu! Ne işi var televizyonda? Hangi sıfatla konuşuyor... Yuh da yuh!”.

*

Batsın şu çifte standardizasyonunuz! Bir bitmediniz gitti.

ENFLASYON

Dolar düşünce...

Volkswagen Türkiye’ye yatırım yapınca...

Enflasyon tek haneye inince...

Karalar bağlayanlardan değiliz elhamdülillah!

*

Ama bu durum...

“Enflasyon tek haneye inmişken bu zamlar da neyin nesi?” diye sormamıza engel değil.

NORMAL DEVLET

SUUDİ Arabistan, İran’a şöyle demiş:

“Normal bir devlet gibi olun”.

*

Evet evet!

Normal bir devlet olun...

Ve büyükelçiliğinize çektirdiğiniz muhalif gazetecileri kör testereyle kesin!

KEDİ VE KÖPEKLERE ŞUNLARI YAPMAYIN

Bebek sesi çıkararak konuşmayın onlarla... Kendilerinin kedi ve köpek olduklarını unutuyorlar.

*

Süslü şapkalar takmayın başlarına... Ontolojik krizler yaşıyorlar.

*

Kışın üşümesinler diye kalın giysiler giydirmeyin onlara... Tüm dengelerini yitiriyorlar.

*

Hayvanlıklarına saygılı olup insana muamele eder gibi muamele etmeyin onlara... Kimlik bunalımı yaşıyorlar.

*

“Aşkitom... Bebeğim... Kuzum...” falan diye seslenmeyin onlara... Var oluş sancıları çekiyorlar.

*

Emirler ve komutalarla çevrili bir terbiye sisteminin içine sokmayın onları... Uykularında kâbuslar görüyorlar.

İYİ PARTİ İLE CHP’NİN ARASINI ERDOĞAN MI AÇIYOR?

İYİ Parti ile CHP arasındaki gerilimin tek bir sebebi var:

HDP...

HDP gibi bir yumuşak karın olmasaydı...

Bir değil bin Erdoğan gelse...

İYİ Parti ile CHP’nin arasını zırnık açamazdı.

ŞİMDİ Mİ AKLIN BAŞINA GELDİ FARUK ÇELİK

AK Partili Faruk Çelik, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50 artı 1 şartının kaldırılmasını istedi ve şöyle dedi:

“Türkiye sosyolojisi ve ekonomisi yüzde 50 artı 1 oy yükünü çekemez”.

*

Bu konu günlerce, haftalarca, aylarca tartışılırken sen neredeydin Faruk Çelik? Anayasa değişikliği hazırlanırken neredeydin, konu Meclis’te tartışılırken neredeydin, referanduma gidilirken neredeydin?

Niye hiç sesini çıkarmadın?

Niye “Yüzde 50 artı 1 ülkeyi yorar” demedin?

Ne yani? “Öngöremedim abiler, lütfen kusuruma bakmayın” mı diyeceksin?

Bu ülke sizin deneme yanılma tahtanız mı yahu?

Bu ne ciddiyetsizliktir? Bu iş çocuk oyuncağı mı?