Paylaş
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: Taktiği de stratejiyi de o belirliyor. Meydanları gümbürdetiyor. Polemiğin kralını yapıyor. Basitleştirerek anlatmanın yollarını buluyor. Ve bu şekilde ‘evet’in en büyük kozu haline geliyor.
*
BİNALİ YILDIRIM: Allah var, beklenenin çok ama çok üstünde bir performans sergiliyor. En ilgi çeken sloganlar ondan çıkıyor. En sempatik hareketler
ondan geliyor. Evet çıkarsa... Payın büyüğü onun olacak.
*
MEHMET UÇUM: Her türlü soruya açık durarak, her eleştiriye tane tane cevap vererek, polemiğe zerre kadar girmeyerek... En etkili çıkışları yapıyor. Özellikle kararsızlar üzerinde çok etkili.
*
MELİH GÖKÇEK: Yine meydana çıktı... Her akşam canlı yayınlarda... Her an Twitter’da... Bazen pot kırsa da her an olay adam... Nefret ettirenleri daha fazla nefret ettiriyor ama sevenleri de kenetliyor. Bu açıdan ‘evet’e katkısı inkâr edilemez.
*
BURHAN KUZU: Başkanlık sistemine ömrünü adamanın dayanılmaz ağırlığıyla meydanlarda... Yeni sistemi canla başla savunuyor. Yazdığı kitapla yeni sistem arasında uyumsuzluklar olsa da... Bunu hiç mi hiç takmıyor.
‘HAYIR’IN ETKİLİLERİ:
DENİZ BAYKAL: Anayasa değişikliğinin en başından itibaren en etkili muhalefeti o gerçekleştiriyor... Çıktığı televizyon programları büyük ilgi görüyor. “Evet devletin, hayır milletin” gibi etkili sloganlar buluyor.
*
METİN FEYZİOĞLU: Teatral anlatım tarzıyla bayağı etkili oluyor. Şapkayla anlatımı ahalide karşılık buldu. O kadar ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, etki gücünü kırmak için kendisine yönelik açıklamalar yapma gereğini hissetti.
*
MUHARREM İNCE: Tek başına mitingler yapıyor. Tek başına Türkiye’yi dolaşıyor. Parlak buluşlarla, etkili hitabetiyle dikkat çekiyor. Dinleyici bulması, ilgi çekici olması... ‘hayır’ın en önemli avantajı.
*
KUMPAS MAĞDURU
ASKERLER: Ali Türkşen, Ahmet Yavuz gibi FETÖ’nün kumpasına maruz kalan bir grup asker, “hayırlı konvoy” adını verdikleri bir konvoyla Anadolu’yu dolaşıyorlar ve acayip etkili oluyor.
*
MHP’Lİ MUHALİFLER: Meral Akşener, Sinan Oğan, Ümit Özdağ, Koray Aydın, Yusuf Halaçoğlu gibi isimler, “hayır” kampanyasının en önemli dayanağı haline gelmiş durumdalar.
NE DERSİNİZ BİNALİ BEY?
CUMHURBAŞKANI Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım...
Öyle uyumlu, öyle ahenkli, öyle bütünleşmiş bir görüntü veriyorlar ki...
Bu görüntü nedeniyle halkımız...
m Bu sistem iki başlılığa yol açıyor...
m İki başlılık çok kötü...
m Bir köyde iki muhtar olmaz...
Meselesini bir türlü anlamıyor.
*
Oysa...
- Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında bir uyumsuzluk görüntüsü çıksa...
- Binali Bey, “İtaat et, rahat et” felsefesini hiç değilse referanduma kadar terk etse...
- Bir toplantıda anayasa kitapçığı türü bir şey fırlatılsa...
İşte o zaman...
İki başlılık meselesinin anlaşılması çok kolaylaşacak.
*
Üstelik böyle bir strateji...
Avrupa ile kavga stratejisine göre...
Hem risksiz hem de etkili olacaktır.
*
Ne dersiniz Binali Bey?
Haksız mıyım?
İŞTE ŞİMDİ ERKEK OLDU
RÜZGAR Erkoçlar arkadaş, bir demeç patlatmış.
Demiş ki:
“Kadınlara güven olmaz.”
*
Ve artık bu demeçle birlikte süreç, tamama ermiş oldu...
Rüzgar arkadaş artık tam bir erkektir.
HEP HOLLANDA GELİR AKLIMIZA
- MERAL Akşener’in Niğde’de yapacağı toplantıya valilik kararıyla yasak getirilince...
*
- “Hayır” pankartları hoyratça sökülüp atıldıkça...
*
- Muhtar, Metin Feyzioğlu’na kapıyı açmadıkça...
*
- ‘Hayır’ın sesi çıkmasın diye abanıldıkça...
*
Aklımıza hep onun adı gelir:
Hollanda! Hollanda!
DOĞAN’A FETÖ’CÜ DİYEN GAFİL
EĞER gaflet uykundan uyanmak istiyorsan...
Dün İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın hazırladığı...
15 Temmuz’da FETÖ’cü darbecilerin Doğan Grubu yayın organlarına yönelik baskınlarının bütün ayrıntılarıyla yer aldığı iddianameyi oku.
Belki uyanırsın gaflet uykusundan.
KÜRŞAT BAŞAR İZLENİMLERİ
HER çarşamba Zorlu’daki Zanzibar’da sahne alan Kürşat Başar ve orkestrasına dair izlenimlerim şunlardır:
*
- Kürşat Başar’ın sahnesi, aynı romanları gibi... İyi yani.
*
- Müşteri topluluğunun yüzde 90’ı kadın... Erkekler için epey tedirgin edici bir durum yani.
*
- Hep caz, hep caz değil. Arada türkü bile söylüyorlar... Renkli yani.
*
- Kürşat Başar’ın arada saksofonla yaptığı sololar bayağı takdir topluyor. Herkes memnun yani.
ÜLKELERLE KAVGA ETME DÖNGÜSÜ
ÜLKELERLE yapılan kavgaların tümünde aşağı yukarı şöyle bir döngü, daha doğrusu kısır döngü yaşanmakta:
- Önce kriz çıkıyor.
- Sonra karşılıklı atarlanma süreci başlıyor.
- İlişki kopuyor.
- Sonra kavga biraz soğuyor.
- Araya birileri giriyor.
- Yumuşama oluyor.
- Ve en sonunda ilişki, bir anda zirveye varıyor.
Paylaş