Paylaş
Halkımız tarafından...
Maalesef “ensar/muhacir” bağlamında değerlendirilmedi.
*
“Suriyeli mülteciler” konusu...
Halkımız tarafından...
Hep sorun olarak görüldü, görülüyor.
*
- “Suriyeliler kadar bile değerimiz yok” deniliyor.
- “Bıktık bu Suriyelilerden” deniliyor.
- “Paralar Suriyelilere gidiyor” deniliyor.
- “Savaşacaklarına neden buradalar” deniliyor.
Hatta bazen siyasetçilerin de kışkırtmasıyla...
Irkçılığa, mülteci düşmanlığına varan bir yaklaşım biçimi halkımız arasına iyice yerleşmiş durumda.
Halkımızın en AK Partili kesimlerinde bile var bu hava.
*
Öyle görülüyor ki...
2019’da yapılacak başkanlık seçiminde...
“Suriyeli mülteciler” konusu...
Alttan alta işlenen en önemli bir konu olacak.
*
İşte bunu fark eden Cumhurbaşkanı Erdoğan...
İlk kez...
Üstüne basa basa...
“Suriyeliler ülkelerine dönecekler” mesajı vermeye başladı.
*
Merak ediyorum:
Bir anket sonucu falan mı çıktı ortaya acaba?
ÖZGÜR SURİYE ORDUSU SORULARI
- KAÇ grup var ÖSO adı altında çarpışan?
*
- ÖSO’nun Suriye’nin geleceğine dair öngörüsü nedir?
*
- ÖSO, sonuna kadar güvenilecek bir Türkiye müttefiki midir?
*
- ÖSO’nun ideolojik bir çizgisi var mıdır?
*
- ÖSO ile DEAŞ neden aynı bağlamda değerlendirilemez?
*
- ÖSO askerleri, Türk askerinin koordinasyonuna ne kadar uymaktadır?
*
- “ÖSO liderliği” diye bir şey söz konusu mu? Söz konusuysa lider kimdir?
*
- Afrin harekâtında ÖSO, gerçekten de önemli bir rol oynamakta mıdır?
*
“ÖSO’ya laf söyleyen haindir” demek yerine...
Herkesin aklına gelen, gelebilecek şu sorulara doyurucu, ikna edici, düzgün cevaplar verilse...
Çok daha iyi bir şey yapılmış olmaz mı?
AÇLIK GREVİNİN BİTMESİ
NURİYE ve Semih’in açlık grevini sonlandırmasına çok sevindim.
*
Bedenlerini ölüme yatırmış bu iki insanın, aylardır gözümüzün önünde erimesi karşısında...
Hiçbir şey yapamamak...
Gerçekten çok acı vericiydi.
*
Desteklesen...
Ölüme doğru gidişe omuz vermiş oluyorsun.
Desteklemesen...
Vicdansızca davranmış oluyorsun.
*
Böyle bir şeydi söz konusu olan.
Ve bitmesi iyi oldu.
HİÇ HOŞLANMADIĞIM TİPLER
- DİNLİYORMUŞ gibi yapıp da zerre kadar dinlemeyenler.
*
- Sürekli anlatanlar... Bıkmadan anlatanlar... Hep anlatanlar.
*
- Sıfır mizah duygusuyla espri yapmaya kasanlar.
*
- Hesap ödememek için bin bir numara çevirenler.
*
- Hiç kaale alınmadıkları için dikkat çekmek için çemkirenler.
*
- “İyi gidiyorsun, öyle yapma, şunu yazma” falan türü uyarılarla kendilerini ölçme ve değerlendirme makamında görenler.
*
- Dini konulardan hiç çakmamayı bir marifet sayanlar.
BU ALMANLAR BİZE...
“PARASIYLA sattığımız tankları şurada kullanamazsınız, burada kullanamazsınız” falan diyorlar ya...
Bunlar bize...
En sonunda tank fabrikası kurduracaklar.
AMAN DOKTOR, CANIM DOKTOR DERDİME BİR ÇARE
- ARADA sırada karbonhidrat tüketmenin, mesela ne bileyim, mis gibi bir margarita pizza yemenin hiç mi yararı yok?
*
- Ne yani? Bazı günler “sıfır hareket” prensibine uyamaz mıyız?
*
- Beyaz çikolataya “içine fazlasıyla taze süt yedirilmiş çok faideli bir gıda” muamelesi yapsak? Olmaz mı?
*
- Makarnanın besleyici özelliği hiç mi yok? Oraya da mı sığınamayız?
*
- Hamburgerin içine konmuş olan minnacık yeşillik, durumu kurtarmaz mı?
*
- Kaymaklı ekmek kadayıfının üzerindeki kaymak miktarını artırsak... Sorunu çözemez miyiz?
Paylaş