Paylaş
*
Protez kol, Birinci Dünya Savaşı’nda kolundan yaralanan bir şeyhin koluymuş.
*
Ancak...
Bu fotoğraf karesinde çok önemli başka bir ayrıntı daha var:
Protez kolu, Cübbeli Ahmet’e doğru uzatan adamın tavrı...
*
Cübbeli’ye doğru protez kolu uzatan adam, protez kola hiçbir kutsiyet atfetmeden ve gayet kayıtsız bir edayla elindeki cep telefonuyla oynuyor.
*
Bu fotoğrafın anlattığı kıssadan benim çıkardığım hisse şudur:
- Cübbeli Ahmet... Protezperestlik yaparak gayri İslami bir tutum sergilerken...
- Telefonla oynayan adam... Proteze karşı gayet İslami bir tavır takınmıştır.
*
Kısacası...
Gerçek İslam, telefonla oynayan adamın İslam’ıdır.
Ya da en azından bana öyle gelmektedir.
SAFİYE, O AVUKATI HEMEN DEĞİŞTİR!
SAFİYE de kim mi?
Hani Anıtkabir’de Atatürk’e çok aşağılık biçimde hakaret eden genç bir kadın vardı ya...
İşte o!
*
Safiye tutuklu.
İlk duruşması yapıldı.
Ve avukatı, duruşmada Safiye’yi şöyle savundu:
“Müvekkilim Kemalizm’i sevmeyen mütedeyyin bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Allah ve Peygamber’e dahi küfredilen bir ülkede buna ceza verilmezken, bir insanı sevmeye zorlamak ve kanaatinden dolayı cezaevine atmak modern dünyamızda akıl almaz bir durumdur”.
*
Bu savunma üzerine...
Mahkeme, Safiye’nin tutukluluğunun devamına karar verdi.
*
Buradan Safiye’ye sesleniyorum.
Hemen bu avukatını değiştir Safiye!
Öyle bir avukat bul ki kendine, ilk duruşmada seni şöyle savunsun:
“Müvekkilim ne yaptığını bilmeyen cahilin tekilidir. Anıtkabir’de Atatürk’e hakaret videosu çekmesinin cehalet dışında bir açıklaması olmaz, olamaz. Yapmıştır bir cahillik... Cehaletinin kurbanıdır müvekkilim... Pişmandır... Bir daha böyle bir edepsizlik yapmayacaktır... Affını istemektedir... Hiç değilse tutuksuz yargılanmalıdır”.
*
Böyle bir savunma yapılırsa...
Sadece mahkeme heyeti değil, kamu vicdanı bile etkilenir Safiye!
17 YILDIR MÜCADELE ETTİĞİNİZ KİŞİYİ TANIYIN ARTIK
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ı...
- Merkez Bankası’nın bağımsız olması gerektiğine inanmadığı için eleştir.
- Başarıyı kendisine, başarısızlığı Merkez Bankası’na yazdığı için eleştir.
Fakat Erdoğan’ı...
“Merkez Bankası ile anlaştı... ‘Ben faiz eleştirisi yapacağım, siz de bir iki saat sonra faizi arttırırsınız’ dedi... Ortada danışıklı dövüş var... Merkez Bankası bağımsız değil... Erdoğan, Merkez Bankası bağımsızmış gibi bir imaj vermek için numara yapıyor” diye eleştirme!
Çünkü Erdoğan...
Mizaç olarak bu tür danışıklı dövüşlere girecek bir yapıya sahip değil.
İşte bakın:
Erdoğan, dün çıktı ve Merkez Bankası için “Sabrediyorum” dedi.
Merkez Bankası’nın bağımsız olduğuna dair numaradan imaj verme kaygısında olan bir lider, hiç kamu huzurunda “Sabrediyorum” falan der mi?
17 yıldır kıyasıya mücadele ettiğiniz şahsı biraz olsun tanıyın artık ve muhalefetinizi ona göre yapın!
KILIÇDAROĞLU KONUŞURKEN AYNEN ŞÖYLE DEDİM
- Sanki 9 kere yenilmemiş gibi...
- Sanki hiçbir şey olmamış gibi...
- Sanki hep böyle gelmiş böyle gidecekmiş gibi...
- Sanki bu zamana kadar denediği yöntem çok etkili olmuş gibi...
- Sanki bir ezberi tekrar eder gibi...
- Sanki söylediklerinin halkta bir karşılığı varmış gibi... KONUŞUYOR DA KONUŞUYOR.
YETER ARTIK!
- Emeklilikte yaşa takılanların sorununu çözün!
*
- Enis Berberoğlu’nu tahliye edin!
*
- Adalet önünde aklanan KHK mağdurları görevlerine iade edilsin!
*
- Büyükada’da fayton zulmü son bulsun!
KARMA EĞİTİMİN YARARLARI
- Birbirleriyle nasıl iletişim kurmaları gerektiğini öğrenirler.
*
- Önemli olanın cinsiyet değil, insan olmak olduğunu anlarlar.
*
- İki cins arasındaki eşitliği, okul sıralarında kavrarlar.
BİR KIŞ İNSANININ MIRILDANDIKLARI
- İşte tam bize göre havalar!
*
- Yaşasın! Mont dönemi başladı.
*
- Babet çorap saçmalığı son buluyor, harika!
*
- Terleme yok, klima yok, bunalma yok... Muhteşem!
*
- Yazcılar! Biraz da siz sıkıntı çekin bakalım.
Paylaş