Paylaş
Bunun üzerinden bir cayırtı koptu CHP’de. Öyle böyle değil ama... Büyük... Çok büyük bir cayırtı.
*
CHP’de kopan bu cayırtı üzerine tam beş adet saptamam var:
*
- SAPTAMA BİR: Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u kuşattığında Bizanslı rahipler, “Meleklerin kanadı var mı, yok mu?” tartışması yapıyorlarmış. CHP’lilerin kendi aralarında yaptıkları bu Atatürk tartışması, Bizanslı rahiplerin yaptıkları o tartışmanın bile fersah fersah gerisinde.
*
- SAPTAMA İKİ: CHP neden ileri gidemiyor? CHP neden yüzde 25’te takıldı kaldı? CHP neden toplumu ikna edemiyor? CHP neden 18 yıldır iktidara yaklaşamadı? CHP ile neden olmuyor? Tüm bu soruların cevabı, CHP ileri gelenlerinin iştahla yürüttükleri Atatürk tartışmasının içinde gizli.
*
- SAPTAMA ÜÇ: Tuncay Özkan, Canan Kaftancıoğlu, Gürsel Tekin, Muharrem İnce falan... Hepsi de birbiriyle hesaplaşmak istiyor. Hepsi de fırsat kolluyor. Atatürk üzerinden başlayan tartışma, işte bu hesaplaşma fırsatını sundu kendilerine. Yani mesele Atatürk değil, sen daha anlamadın mı?
*
- SAPTAMA DÖRT: Şu ana kadar bir kişi bile çıkıp da “Atatürkçülüğün kuramını yapan Attilâ İlhan da ‘Mustafa Kemal Paşa’ derdi. Ne yani, Attilâ İlhan’ın da mı Atatürk’le sorunu vardı?” demedi. Hepsini geçtim... Bunu demek Canan Kaftancıoğlu’nun bile aklına gelmedi.
*
- SAPTAMA BEŞ: “CHP’de bir liderlik yok” deniliyor ya... İşte bunun en büyük kanıtı! Şu kadar zaman geçti... Kemal Kılıçdaroğlu, hâlâ “Yahu siz ne yapıyorsunuz? Kesin şu tartışmayı! Bu ne manasız bir tartışma! Hay Allah sizin müstahakkınızı versin” demeyi beceremedi.
HER 10 KİŞİDEN 9’U
İPSOS araştırmasına göre her 10 kişiden 9’u “sokağa çıkma yasağı” istiyormuş.
*
Her konuda ikna olmaya sonuna kadar açığımdır.
Ama bu sonuç konusunda asla ikna olmam.
Sartre mezarından çıkıp “Türkiye’de her 10 kişiden 9’u sokağa çıkma yasağı istiyor” dese bile inanmam.
Neden mi? Çok basit. Anlatayım:
*
Sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine bu denli hevesli bir toplum, sokağa çıkmamak için yasağı mı bekler? Her fırsatta ama her fırsatta sokağı terk eder. Oysa bizim toplumda her 10 kişiden 9’u, bulduğu her fırsatta kendini sokağa dar atıyor.
DAVUTOĞLU’NA DOSTANE BİR TAVSİYEM VAR
“BİR konuşursam ortalık karışır”, “Konuşursam perişan olurlar”, “Konuşursam yer yerinden oynar”, “Konuşursam insan içine çıkamazlar” türü cümleler, yeryüzünün en antipatik cümleleridir.
*
Konuşacak adam konuşur.
“Konuşursam” diye tehdit etmez.
Bırak delikanlılığın raconunu, delikanlı olma iddiasında olmayanların raconunda bile yoktur “konuşursam” tarzı laflar.
*
En son “Biz üç gün konuşsak, üç ay nefes alamazlar” diye açıklama yapan Ahmet Davutoğlu’na siyasetten bağımsız, tamamen dostane bir çağrıda bulunuyorum:
Yapmayın böyle Ahmet Bey. İnanın feci antipatik kaçıyor.
GENCO ERKAL’IN FERYADI İŞİTİLMELİ
SALGIN gerekçesiyle dünden itibaren açık alanlarda yapılan konser, gösteri, tiyatro, festival gibi etkinlikler yasaklandı.
*
Koca Genco Erkal feryat ediyor.
Diyor ki:
*
“Tiyatro sanatı beş aydır can çekişiyor. Sağlık kurallarına titizlikle uyarak yaptığımız açık hava gösterileri azıcık oksijen sağlayacak derken son darbe işi bitirdi.”
*
Konserlerde, festivallerde kalabalığın disiplinini sağlamak belki çok zor.
Ama tiyatro öyle değil.
Açık havada yapılan tiyatro gösterilerinde koşullara uyulması sağlanabilir.
*
Sayın yetkililer. Gelin bu konuyu bir daha düşünün.
Açık havada tiyatro gösterilerine, koşullara titizlikle uyulması şartıyla izin verin. Tiyatroya, tiyatroculara kıymayın.
KORKARIM BEN FAZLA AMERİKAN FİLMİ İZLİYORUM
- Mahkemelerimizde jüri olduğunu, avukatların ikide bir “İtiraz ediyorum” diye fırladıklarını sanıyorum.
*
- Polislerimizin donat dükkânlarından çıkmadıklarını, ellerinde bir kahve, bir donat ile olay yeri incelemesi yaptıklarını sanıyorum.
*
- Başıma bir iş geldiğinde ya da herhangi bir olayla karşılaştığımda hemen ve derhal “911’i ara... 911’i arayın...” diye bağırdığım oluyor.
KADIN GÖBEĞİNE YAZI YAZAN ADAMA DAİR
İKİ gündür bir görüntü dolaşıyor ortalıkta:
Kadının biri yere yatmış, başında takke olan bir adam kadının çıplak vücuduna bir şeyler yazıyor.
Neyse ki bu sahtekâr adam, bulunmuş ve tutuklanmış.
*
İslami kesimlerin içinden gelen biri olarak söylemek istediğim şudur:
*
Günlerdir tartıştığımız tarikat ve cemaat yapılarının içinde bu türden işlerin yeri yoktur.
Ana akımda da yoktur, yavru akımlarda da yoktur.
Bu başka bir alan, başka bir mecra, başka bir akımdır.
*
İslami tarikat ve yapılar, on yıllardır kadın göbeğine yazıp çizen bu tür istismarcıları yanlarına bile yaklaştırmıyorlar.
Kendilerinden kabul etmiyorlar.
Hatta bunlarla mücadele ediyorlar.
*
Bugün tarikatların ve cemaatlerin sorunları var.
Hem de çok büyük sorunları var.
Tartışılması gereken yönleri hayli fazla.
Bir kız çocuğunu şerefsizce istismar eden adam yüzünden bu tartışmaları yaptık, yapıyoruz.
Ama cincilik, ama kadın göbeğine bir şeyler çiziktirme, ama üfürükçülük falan...
Bunların yürüttüğümüz o tartışmayla bir ilgisi yok.
*
Peki bunlar sorun değil mi?
Sorun olmaz mı?
Tabii ki sorun.
Ama dediğim gibi bu sorun, başka sorun.
*
Hatta şunu da söyleyebilirim: Bu sorunla baş etmek daha kolay.
Paylaş