Bodrum’da deprem olunca kötüler kafayı çıkarıverdi

Orada neler döndüğü belli değilmiş.

Allah depremle bu günah şehrini cezalandırmış.

İyi olmuş.

Oh olmuş.

Falanmış da...

Fıstıkmış da...

*

Bir arkadaşım sormuş:

“Din mi sebep oluyor bu insanların bu kadar kötü olmasına?”

*

Yok.

Hayır.

Dinle ilgisi yok bunun.

*

Bunlar kötülüğü tercih edenler.

Bunlar yoldan çıkmış tipler.

*

Öyle ki...

- Bunlar Ortodoks Hıristiyan olsaydılar... Sırpların en zalimleri kadar zalim olurlardı.

-  Bunlar Budist olsaydılar... Myanmar’da kafa kesecek kadar kötü olurlardı.

- Bunlar Yahudi olsaydılar... Açlık grevi yapılan cezaevi önünde mangal yaparlardı.

- Bunlar ateist olsaydılar... İşi barbarlığa kadar vardırmakta sakınca görmezlerdi.

*

Kısacası...

Bu işin İslam’la, Müslümanlık’la, dinle, diyanetle, inançla, inançsızlıkla ilgisi yok.

Bunlar öğretilerden, dinlerden, inançlardan, inançsızlıklardan bağımsız olarak...

Kötüler.

Alenen ve resmen kötüler.

*

Bunlar öyle kötü insanlar ki...

Ver bunların eline dünyanın en şahane öğretisini, en barışçıl inancını, en insancıl akidesini...

O güzelim öğretileri, inançları, akideleri...

İki dakikada kötülüğün rehberine dönüştürürler.

BODRUM BİR GÜNAH ŞEHRİ Mİ?

- Ramazanda sahilde balık restoranlarında iftar saatini bekleyen o kadar çok kişi vardı ki... Şaşıp kalmıştım.

*

- 15 Temmuz’da hem meydanlarda toplanıp darbe lanetlendi Bodrum’da, hem de salalar okundu Bodrum camilerinde.

*

- Başörtülü kadınlarla şortlu kadınların aynı kaldırımlarda özgürce yürüdükleri ve kimsenin kimseye yan gözle bakmadığı bir yerdir Bodrum.

*

- Bodrum öyle bir yerdir ki... Sonsuz günahlara batmaya da imkân vardır, bir derviş gibi yaşamaya da... Tercihinize kalmış.

İKİ ADET DEPREM VE HİKMETİNE DAİR SORU

- BİR: Yahu bu deprem hep içki gibi, zina gibi, eğlence gibi şeylerden mi vurur? Hırsızlıktan, adaletsizlikten, şirkten, yalandan, iftiradan vurmaz mı?

- İKİ: Afetlerin vurmasıyla Allah’ın gazabı arasında doğrudan bağ kurulacaksa...

Afetlerde yıkılan camilerin, can veren müminlerin hikmeti nedir acaba?

İBADETHANE ÖNÜNDE İSRAİL PROTESTOSU

İSRAİL’in Mescid-i Aksa’da yaptığı zulümlere kafası bozulan bir grup, İstanbul’da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Yahudilerin ibadethanesi olan Neve Şalom Sinagogu’nun önünde protesto gösterisi yapmışlar.

*

“Niye böyle yapıyorsunuz” diye sorsanız...

Alacağınız cevap belli:

- İsrail Yahudi devleti değil mi?

- Burası da Yahudi ibadethanesi değil mi?

*

İyi de kardeşim...

IŞİD terör örgütünü cami önünde protesto etseler...

Ve bu yaptıklarını...

- IŞİD İslami örgüt değil mi?

- Cami de İslam ibadethanesi değil mi?

Diye açıklasalar...

“Hadi len oradan” demez misin?

*

İsrail devletinin uygulamasını protesto etmek için gideceğin yer, İsrail devletinin temsilcilikleridir.

Şimdi derhal pılını pırtını toplayıp yaylan ve Neve Şalom Sinagogu’nu rahat bırak.

MENDERES TÜREL’E BİR HATIRLATMA

ANTALYA’da Altın Portakal Film Festivali’nde bu yıl ulusal film yarışması yapılmayacakmış.

Menderes Bey’e hatırlatırım: 12 Eylül askeri darbesinin yapıldığı 1980 yılında da yapılmamıştı bu yarışma.

ALMANYA KRİZİ, RUSYA KRİZİNE BENZEYEBİLİR

RUSYA krizinde ne olmuştu?

- Sert açıklamalarla alıp başını gitmişti.

- Karşılıklı suçlamalar zirveye varmıştı.

- Ekonomik ambargo tehditleri baş göstermişti.

- “Sen kaybedersin” denilmişti.

Ve en sonunda...

Özür dilemeden özür dilenerek iş tatlıya bağlanmıştı.

Dikkat!

Almanya krizi de benzer bir şekilde sonuçlanabilir.

Yangına körükle gidenlere duyurulur.

ENİS’İN DİLARA’SINI DA İŞİN İÇİNE KATTILAR

HUKUK fakültesini bitiren ve okulunu bitirir bitirmez de vicdanlı bir genç olarak mülteciler konusunda çalışmalara başlayan...

Enis Berberoğlu’nun kızı Dilara’yı hedef aldılar.

*

Attıkları başlık şu:

“Kızı da boş durmuyor”.

*

Yuh yani!

Adama casus dediler, hapse attılar, ceza kestiler, demir parmaklıkları üzerine kilitlediler.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi şimdi de çoluk çocuğuyla uğraşıyorlar.

*

Ayıp bilmiyorlar, günah bilmiyorlar anladık ama aynı zamanda delikanlılık da bilmiyorlar.

DEVE SİDİĞİ TARTIŞMASI

BİZANS fethedilirken Konstantiniyye’nin papazları “meleklerin kanadı var mıdır, yok mudur” tartışması yapıyorlarmış.

Bizim ilahiyatçıların televizyon ekranından “deve sidiği içilir mi, içilmez mi” tartışması yaptıklarını görünce...

İnsan Konstantiniyye’nin papazlarının yaptıkları o lüzumsuz tartışmayı gıptayla yâd ediyor vallahi.

KEMAL BEY! ŞU FETULLAH’A BİR ŞEY SÖYLER MİSİNİZ?

KEMAL Bey.

Fetullah diyor ki:

“15 Temmuz’u ulusalcılar, laikler, Atatürkçüler yaptı”.

*

Kemal Bey...

Şuna bir şey der misiniz lütfen.

Ama ağır bir şey...

*

“Hadi oradan pişkin” mesela...

Ya da...

“Ulan işin gücün katakulli” mesela...

Veya...

“Orduda ulusalcı, Atatürkçü mü bıraktın be hey yüzsüz” mesela...

*

Hadi Kemal Bey!

Şuna bir şey deyin lütfen.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR