Paylaş
Orada “Büyük Doğu Külliyatı’nda Kadın” konulu bir tebliğ sunmuşlar.
*
Söyledikleri şu:
“Müslüman kadında tesettür olmalı. Kabuğu soyulmuş domatesi kimse almak istemez.”
*
- Bir kadının kadınlarla ilgili tespitini domatesin kabuğu üzerinden yapmasının feciliğini...
- Yine bir kadının kadınları “alınmak istenen” ya da “alınmak” istenmeyen nesneye indirgemesinin berbatlığını...
Falan bir tarafa bıraktım.
*
Kendilerine sadece...
Adına sempozyum yaptıkları Büyük Doğu’nun kurucu babası Necip Fazıl’ın muhterem eşi Neslihan Hanım’ın da başörtüsü takmama yönünde bir tercih kullandığını hatırlatıp soruyorum:
*
Ne yani?
Size göre...
Neslihan Kısakürek Hanımefendi de kabuğu soyulmuş domates gibi miydi?
YOZGATLI HADDİNİ BİLİR HEMŞERİM
YOZGATLIYIZ ya...
Yozgat’la ilgili her türlü gelişmeye hemen kulak kabartıyoruz.
*
Son gelişme şu:
Yozgat Boğazlıyan Belediye Başkanı, belediye girişine Atatürk, Erdoğan ve kendisini yan yana gösteren bir pano yerleştirmiş.
Yani tam anlamıyla bir hadsizlik yapmış.
*
Bizim Yozgatlılar, genelde hadlerini bilirler.
Fakat Boğazlıyan Belediye Başkanı, Yozgatlıların bu özelliğinden hiç pay almamış gibi.
ATİLLA KIYAT’A KATILMIYORUM
EMEKLİ Koramiral Atilla Kıyat, üzerinde düşünmeye değer bir soru soruyor.
Diyor ki:
“Darbeci Mehmet Dişli’nin kardeşi Şaban Dişli’nin Cumhurbaşkanı’na başdanışman olarak atanması, mahkeme heyetinin Mehmet Dişli’ye bakışını etkiler mi? Bunun üzerinde düşünmemiz lazım.”
*
Ben çok düşündüm.
Ve vardığım sonuç şu:
*
Mahkeme heyetinin görevi, hiçbir etki altında kalmadan görevini tarafsız ve adil bir şekilde yerine getirmesidir. Mahkeme heyeti etki altında kalabilir diye suçsuz bir insanın önünün kesilmesi kabul edilemez.
*
Fakat Atilla Kıyat’ın şu görüşüne yüzde yüz katılıyorum:
“Suçun kişiselliği ilkesi, herkese eşit şekilde uygulandı mı? Bildiğim kadarıyla hayır. Peki yakını AKP’li olanlar için uygulandı mı? Bildiğim kadarıyla evet.”
MENZİL KOLTUĞUYLA İLGİLİ AÇIKLAMA
“MENZİL Şeyhi’nin torununun oturduğu koltuğa bakın” diyerek yayınlamıştım bu fotoğrafı.
*
Menzil cephesinden açıklamalar geliyor.
Deniliyor ki:
- Bu fotoğraf, eski bir fotoğraf.
- Bu fotoğraf, bir düğün töreninde çekildi.
- Anadolu’daki birçok düğün salonunda damat ve gelin, bu ve buna benzer taht misali koltuklara oturtulur.
*
Tek taraflı eleştirip geçmek bizim kitapta yazmaz.
O nedenle bu açıklamalara da yer veriyorum.
‘BAŞ SELAMI VERMİŞ, NE VAR YANİ?’ DİYENLERE GELSİN
BURASI Washington...
ABD Başkanı Kongre’de konuşuyor.
Herkes ayakta alkışlarken ön sıradaki bazı kişiler ne ayağa kalkıyor ne de alkışlıyor.
Bu kişiler ABD’nin yüksek yargı mensupları.
“Biz Sayın Başkan’ı da yargılama makamıyız, o nedenle ne ayağa kalkarız ne de alkışlarız” yaklaşımı içindeler.
*
“Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a baş selamı vermiş, ne büyütüyorsun” diyenlerin azıcık dikkat etmesi gereken sembolik davranış biçimidir bu...
Ve bu tür sembolik davranışlar hem çok önemlidir hem de derin anlamlar içerirler.
SORULAR VE CEVAPLARLA ENSEST MESELESİ
SORU: Ensest nedir?
CEVAP: Sözlükteki tarifi şudur: “Evlenmeleri töreler ve yasalar tarafından yasaklanmış olan yakın kan bağı olanlar arasındaki cinsel ilişki.”
*
SORU: Aile içinde zora, tehdide dayalı olarak gerçekleşen cinsel tasallut ya da yine aile içinde küçüklere yönelik cinsel taciz, tecavüz falan... Bunlar ensest değil mi?
CEVAP: Gönüllülük yoksa, tasallut varsa, taciz varsa, tecavüz varsa, küçük yaş söz konusuysa... “İlişki”den söz edilemez. Ancak ve ancak suçtan söz edilebilir. Bunlar dünyanın en vahim, en aşağılık suçlarıdır.
*
SORU: Murat Başoğlu olayı nedir?
CEVAP: Ensestir... Ensestin sözlük tanımının tam karşılığıdır.
*
SORU: “Türkiye’de yüzde 40 ensest var” sözüne niye şiddetle karşı çıkıyorsun?
CEVAP: Şu üç nedenle: BİR: Açıklanan sonucun üfürme olması nedeniyle... İKİ: Murat Başoğlu olayını hafifletmesi nedeniyle... ÜÇ: Sapla samanı birbirine karıştırması nedeniyle...
*
SORU: İyi ama Türkiye’de aile içinde zorla ırza tasallut, küçüklere taciz, tecavüz olayları yaşanmıyor mu?
CEVAP: Yaşanmaz olur mu? Tabii ki yaşanıyor. Ama bu olayların Murat Başoğlu olayıyla alakası yok... Bu olaylarda gönüllülük söz konusu değil... Bu olaylar, suç kapsamına giren türde olaylar.
İLAHİ YAŞAR, İLAHİ ALPTEKİN
“ÖNCE FETÖ’cüydüm... Şimdi Menzil’ciyim” demiş eski manken Yaşar Alptekin.
*
İlahi Yaşar! İlahi Alptekin!
Bu ne acele!
Bu ne atılım!
Madem sütten ağzın yandı...
Yoğurdu bari azıcık üfleyerek ye be kardeşim.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş