Ayasofya ibadete açılsın mı?
Yeni Zelanda’da ortaya çıkan alçak teröristler, yayınladıkları manifestolarında Ayasofya’nın minarelerinin yıkılmasından falan da söz etmişler.
Türkiye’de bazı kesimler...
Sırf buna nispet olsun diye... Sırf buna inat olsun diye...
Ayasofya’yı ibadete açalım.
Ayasofya’da gıyabi namaz kılalım.
Falan demeye başladılar.
Size bir şey söyleyeyim mi?
O alçak teröristlerin yayınladığı manifestoya bu biçimde de olsa bir önem atfedilmesi, benim kanıma dokunuyor!
Yahu o çöpten manifestoya inat olsun diye, nispet olsun diye bir şey yapmaya kalkışılır mı?
Ne yani? O şerefsizleri, böyle bir nispetin ya da böyle bir inadın muhatabı mı kılacağız?
BÖYLE GÜNDE SÖYLENECEK SÖZ MÜ BU KILIÇDAROĞLU?
YENİ Zelanda’da tarihin en barbar katliamlarından biri gerçekleştirilmiş.
Camide toplanan Müslümanlar, alçakça katledilmiş.
Böyle bir günde Kemal Kılıçdaroğlu ne diyor?
“İslam dünyasından kaynaklanan terör” falan diyor.
İslam dünyasından kaynaklanan bir terör tabii ki var.
IŞİD barbarlığı tabii ki var.
Müslüman’ın Müslüman’ı boğazlaması olgusu tabii ki var.
Kendini patlatma olayları tabii ki var.
Ancak...
Gün, Batı dünyasının günah çıkarma günüyken...
Günü Müslümanların günah çıkarma gününe dönüştürmeye kalkışmak, hangi insafa sığar?
Batı’da körüklenen İslam karşıtlığından söz edilmesi gereken bir günde...
Batı’da gazlanan yabancı düşmanlığına dikkat çekilmesi gereken bir günde...
Batı’da yükselen ırkçılığa ve faşizme isyan edilmesi gereken bir günde...
Çıkıp da “Müslümanlar da kendilerini gözden geçirmeliler” mesajına abanmak da neyin nesi?
Üstelik katliamcı terörist bile yaptığı katliama gerekçe olarak İslam dünyasından kaynaklanan terörü göstermezken...
Hep söylüyorum.
Yine söyleyeceğim:
Kemal Kılıçdaroğlu hiç konuşmasa... CHP daha fazla oy alır.
KİNE, İNTİKAMA DEĞİL ŞUNLARA ODAKLANALIM
Bir Amerikalı, eline aldığı çiçeklerle İngiltere’deki camilere koşturuyor.
Bir İngiliz, bir caminin önüne gidip “sizi ben koruyacağım” diye pankart açıyor.
Yeni Zelanda’daki Yahudiler, yas tutmak için sinagoglarını açmıyorlar.
Avustralya’da bayraklar yarıya indiriliyor.
Türk Yahudi Toplumu, İslam dünyasına başsağlığı diliyor.
Yeni Zelanda Başbakanı, “Katledilen biziz” diyor.
HIRİSTİYAN TERÖRÜ DENİLEMEZ!
“HIRİSTİYAN terörü” dediğimizde...
“İslam terörü” diyenlere kapak yapmış olmuyoruz.
Peki ya ne yapmış oluyoruz?
Hem İslam’ın da, Hıristiyanlığın da teröre yol açtığı çarpıtmasına omuz vermiş oluyoruz, hem de “Terörün ve teröristin dini olmaz” deme hakkımızı kaybetmiş oluyoruz.
“Hıristiyan terörü” demeyelim!
Kapak yapma hevesiyle yola çıkıp kendi ayağımıza sıkmayalım.
AHMET MİSBAH’A İMRENDİM
ÜÇ dönem Beyoğlu Belediye Başkanlığı görevini yürüten Ahmet Misbah Demircan için bir veda töreni düzenlendi.
İlgi doruktaydı... Renklilik olağanüstüydü... Samimiyet muazzamdı...
Ünlü düşünürlerden herhangi biri, “Gelirken nasıl karşılandığınız değil, giderken nasıl uğurlandığınız önemlidir” diye bir söz söylemiş mi, bilmiyorum ama...
Ahmet Misbah Demircan’ın uğurlanışı, imrenilecek bir uğurlanıştı.
HADİ AYIKLAYIN BAKALIM SEZAİ BEY’İN PİRİNCİNİ
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, üstüne basarak şöyle dedi:
“Ekrem İmamoğlu seçilmişse bilecek ki İstanbul’da yaşayan 3 milyon Kürt’ün oyuyla seçilmiştir.”
Aynı Sezai Temelli, altını çizerek şöyle dedi:
“Mansur Yavaş da seçilmişse bilecek ki Ankara’daki HDP’lilerin oylarıyla seçilmiştir”.
Sezai Temelli’nin bu açıklamasının ardından...
HDP ile yapılan mahcup, örtük, gizli ittifakın kalın perdeleri, inceden de olsa şöyle bir kalkmış oldu.
Bakalım bu zamana kadar durumu kör topal idare etmeyi başaran CHP ve İYİ Parti, Sezai Bey’in bu pirincini nasıl ayıklayacak?
93 YAŞINDA DİMDİK ŞARKILARINI SÖYLÜYOR
GEÇEN öğleden sonra yolum Pera Palas Oteli’ne düştü.
Otelin geniş, ferah lobisinde bir de baktım ki “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş” adlı güzelim şarkının sahibi 93’lük İlham Gencer, geçmiş piyanosunun başına birbirinden güzel şarkılar söylüyor.
Etrafını çeviren hayranları da şarkılara eşlik ediyor.
Öyle sıcak, öyle hayat dolu, öyle umut aşılayan bir sahneydi ki...
Bir ara ben de karizmayı marizmayı bir tarafa bırakıp Türkçe sözlü hafif Batı müziğinin dedesi olan bu adama el çırparak, sağa sola eğilerek eşlik ettim.
