Paylaş
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Trabzon Havalimanı’na iniş yapıyor.
*
Trabzon Havalimanı’nda...
Soylu’yu karşılamaya gelenler de var.
İmamoğlu’nu karşılamaya gelenler de var.
*
Soylu, İmamoğlu’nu karşılamaya gelenlerin arasından geçerek havalimanını terk ederken...
İmamoğlu taraftarlarından biri, Soylu’nun yüzüne karşı şöyle diyor:
“Akıllı ol Süleyman Soylu.”
Süleyman Soylu da bunun üzerine durup şu karşılığı veriyor:
“Artistlik yapma.”
*
Darp yok, itme yok, kakma yok, gözaltı yok, tutuklama yok, karakola çekmek yok, korumaların müdahalesi yok.
*
Hah! İşte bu!
Tam da bu!
Burası İçişleri Bakanı’nın yüzüne karşı “Akıllı ol” denebilen ve bu dendiği için de başa hiçbir şey gelmeyen bir ülke olmalıdır.
YALANSIZ DOLANSIZ KIRMIZI HALI ELEŞTİRİSİ
TÜRK Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı hakkında şöyle bir haber dolaştırıyorlar ortalıkta:
*
İlker Aycı, İstanbul Havalimanı’na ilk kez inen eşinin ayağına kırmızı halı serdirdi!
*
Yalan bu! İftira resmen.
*
İşin doğrusu şu:
İstanbul Havalimanı’na ilk kez uçak iniyor... İlk uçak olduğu için uçakta İlker Aycı ve eşi de yer alıyor... Uçağın inişinde kırmızı halılı falan küçük çaplı bir tören de söz konusu...
*
İşin yalan ve iftira kısmını çıktığımızda geriye kalanla ilgili şunları demeden de geçemeyeceğim:
- Yahu ne gerek var kırmızı halıya!
- Kırmızı halısız tören olmuyor mu?
- Kırmızı halı merakı ne zaman bitecek?
ALPAY’IN KONSERİNDEKİ SAYIN MUHBİR VATANDAŞ
ADI geçtiğinde sadece ve sadece derin bir saygı duymamız gereken sanatçımız Alpay, bir konserinde...
“Sıradaki şarkım, devlet tarafından zalimce katledilen insanlara gelsin” demiş.
*
Bunun üzerine...
Konseri izleyenlerden biri, hemen karakola giderek...
“Alpay konserinde teröristleri övdü, yapışın yakasına” diye ihbarda bulunmuş.
Yüce devletimiz de...
Alpay hakkında soruşturma başlatmış.
*
Ben Alpay’ın yerinde olsam...
Hakkımda soruşturma açılmasına kafamı taktığımdan daha çok konserime gelen şahsın ihbarcılık yapmasına kafamı takar...
“Hem beni dinlemeye geliyor hem de ihbar ediyor... Yuh artık” diye hayıflanırdım.
EĞER BİR SEÇİM İPTALİ DAHA OLURSA
İLK seçim iptali...
Ekrem İmamoğlu’na yaradı.
*
Yok sandık kurulları kurallara uygun oluşturulmadı... Yok görevliler memur değildi... Yok şöyle oldu... Yok böyle oldu...
Falan denilerek...
Bir seçim iptali daha olursa...
Ekrem İmamoğlu dünya lideri falan olur.
ŞAHİNBEY’DEN UTAN İMAM EFENDİ!
GAZİANTEP’in Şahinbey ilçesinde bir imam, cami kürsüsünde konuşurken...
Kurtuluş Savaşı’nı küçümseyerek şöyle demiş:
“Şöyle kahramanlık yapılmış, böyle kahramanlık yapılmış. Yunanlıları denize döktüler. Nerede döktüler? Hepsi yalan. Keşke o gün savaşı kaybetseydik. Belki Osmanlı’yı daha sonra yeniden kurabilirdik”.
*
Ey imam efendi!
Allah’tan korkmuyorsun, onu anladık.
Bari Fransızların Antep’i işgal etmesi üzerine silahı omuzuna atıp etrafına topladığı 200 Antepli yiğitle Kilis yolunu kapatan ve “Düşman cesedimi çiğnemeden Antep’e giremez” diye haykıran Şahinbey’den utansaydın.
ACİLEN YOK OLMASINI İSTEDİĞİM GELENEKLER
- El öptürüp harçlık verme geleneğinin sadece el öptürme kısmı...
*
- Arabalarla konvoy yapıp kornolara basarak sevinme geleneği...
*
- Damattan para koparmaya dayalı her türlü düğün geleneği...
*
- Bacak bacak üstüne atmayı saygısızlık addetme geleneği...
*
- Yeni araba alanın bir kutu baklava ikram etmesi geleneği...
*
- Batı’ya özgü gelenekleri aynen taklit etme geleneği...
DÜCANE HAKKINDA TEK ŞEY
DÜCANE Cündioğlu...
Bir Hegel değil...
Ama aforizmada adeta bir Cenap Şahabettin...
SİLİVRİ NOTLARI
HER bayram olduğu gibi bu bayram da Valide Hanım’ı ziyaret etmek için Silivri’deydim.
İzlenimlerimi aktarıyorum:
*
- YENİ BAŞKAN: Bayramlaşma turuna çıkmış olan Silivri’nin yeni Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’la karşılaştım. Heyecanlıydı... Azimliydi... Kararlıydı... Seçimi kazanarak elde ettiği başarıyı icraatıyla da sürdüreceğini söylüyordu. “Silivri’nin adının cezaeviyle anılmasına son verirsin inşallah” dediğimde de “Marka şehir olacak Silivri” dedi. Bakalım olacak mı? Göreceğiz.
*
- ADD TIRI: Silivri sahilinde dolaşırken bir TIR gözüme çarptı... Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Atatürk’ü anlatmak için oluşturduğu üç TIR’dan biriymiş bu TIR... İçeri girdim, gezdim, inceledim... Çok etkileyici, çok öğretici, çok güzel hazırlanmış bir Atatürk sergisiydi söz konusu olan... Vatandaşların ilgisi de yoğundu.
*
- KÜPEŞTE: Silivri’nin en güzel köşesi neresi diye sorulsa... Vereceğim cevap belli: Küpeşte Kafe... 30 yıllık mazisi olan bu kafenin ilk günkü halini hatırlıyorum. Aradan geçen süre içinde güzelliğini kaybetmeden serpilip gelişti Küpeşte... Kafenin sahibi Cem, hâlâ çok dikkatli bir ev sahibi... Cem’in babası, hâlâ bir köşede gazetelerini kâğıttan okumaya devam ediyor. Yani gözümde canlandı koskoca 30 yıllık mazi...
Paylaş