Adnan Oktar’ın ‘Tayyip Bey beni tanır, sever’ demesi
Adnan Oktar, çıktığı ilk duruşmada şöyle demiş:
Tayyip Bey bizim evimize gelirdi.
Tayyip Bey beni yakından tanır.
Tayyip Bey beni sever.
Adnan Oktar’ın bu söylediklerinin palavra olduğuna eminim.
Çünkü bu tür atmasyonları, bu tür sallamaları, bu tür şişinmeleri pek sever Adnan Oktar.
*
Ama varsayalım ki...
Adnan Oktar’ın bu söylediklerinin tümü süper doğrudur!
Ne çıkar bundan?
Şu çıkar:
*
Bu ülkede...
Cumhurbaşkanı’nın evine gidip geldiği, kendisini yakından tanıyıp sevdiği bir adam bile...
800 küsur yıl hapis cezasıyla çatır çatır yargılanabilmekte!
Ve ülkenin Cumhurbaşkanı...
Yakından tanıyıp çok sevdiği bu adamı kurtaramamakta!
*
Hınzırca gülümseyerek lafı şöyle bağlıyorum:
Başka sözüm yok...
Sanık sizin!
BEYLİKDÜZÜ’NDE MUTLU BİR HOLLANDALI
EKREM İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda şöyle demiş:
*
“Beylikdüzü, başta Hollanda olmak üzere Avrupalıların turlar düzenleyip geldikleri, en çok konut aradıkları ilçe... Şehircilik konusunda örnek gösterilen Avrupa ülkelerinden geliyorlar ve Beylikdüzü’nü tercih ediyorlar. Bu büyük bir gururdur”.
*
Vay vay vay!
Sırf Beylikdüzü’nü görmek için turlar düzenleyen Avrupalılar...
Beylikdüzü’nde bir konut bulmak için yanıp tutuşan Hollandalılar...
İnsan hayret bile edemiyor.
*
80’li yıllarda turizmi gazlamak için tek kanallı siyah-beyaz televizyonlarımızda bir şarkı çalınırdı.
Sözleri şöyleydi: “İnsanlar bir arada hayattan zevk almalı / Düşünün: Antalya’da mutlu bir Hollandalı”.
*
Şarkının sözlerini “Düşünün: Beylikdüzü’nde mutlu bir Hollandalı” diye değiştirmeye kalkıştım... Bunu düşünmeye kalkışanların beyinlerinin yanma ihtimalini aklıma getirerek...
Bir an korkup ürperdim.
MAKLUBE
MAKLUBE nedir?
Arap dünyasının bin yıllık yemeğidir. Pilavla etin olağanüstü bir karışımıdır. Enfestir... Türkiye’de de Mardin ve Siirt yöresinde en güzel şekilde yapılır.
*
İşte bu güzelim yemek, sırf “Fetullah seviyor” diye FETÖ’cü yemeği olup çıktı.
*
Dün “FETÖ’cüler yargıdan tam olarak temizlenmedi” diyenlere yönelik sert bir çıkış yaparken...
“FETÖ” ile “maklube” arasında sarsılmaz bağlar kuran Adalet Bakanı Abdulhamit Gül başta olmak üzere...
Herkesten ama herkesten çok rica ediyorum:
Şu güzelim yemeği, FETÖ’cü alçaklara özgü bir yemek olarak algılayıp algılatmaktan vazgeçelim.
*
Yoksa “Maklubeyi FETÖ Tasallutundan Kurtarma Derneği” diye bir dernek kuracağım.
‘SUSAMAM’DAN AYRILMAK
RAP’çisin. İsyankârsın. Kimseyi sallamıyorsun. Aykırısın. Dilinin kemiği yok.
Ve gün gelmiş...
Bir grup arkadaşınla “Susamam” adlı iddialı bir şarkıya imza atmışsın.
Beğenen olduğu gibi beğenmeyen de olmuş. Abartarak alkışlayan olduğu gibi abartarak yerin dibine batıran da olmuş. Falan filan...
*
Şarkıya gelen tepkiler üzerine...
“Şarkıdan çekiliyorum, böyle olacağını bilseydim işin içine girmezdim, şunlar destekliyorsa ben yokum” tarzı eşsiz geri viteslere imza atan adamlardan...
Bırakın aykırı rap’çiyi, sıradan bir rap’çi bile çıkmaz.
AH O DAVETTE BEN DE OLSAYDIM
ERDAL İnönü’nün eşi Sevinç İnönü, Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı seçim zaferinin onuruna evinde bir yemek vermiş.
Düşünün: İmamoğlu ve eşi Dilek Hanım orada... Papandreu orada... Ahmet Türk orada... Canan Kaftancıoğlu orada... Altan Öymen orada... Hikmet Çetin orada... Faik Öztrak orada... Celal Doğan orada... Sunay Akın orada... Müjdat Gezen orada...
*
Ah bu davette ben de olsaydım.
Ne izlenimler çıkarırdım ama!
İŞTE BUNLAR HEP TRİBAL ENFEKSİYON
WhatsApp yazışmalarında hararetli bir konuşmanın tam göbeğine “peki” sözcüğünü kondurmak.
Aniden kıl olunan kişiyi, sanki çok büyük bir ceza veriyormuş edasıyla tüm sosyal medya hesaplarından unfollow etmek.
Asık surat karşısında sorulan “Ne oldu? Bir sorun mu var?” sorularına... Sadece ve sadece “Yok bir şey” diye cevap vermek.
BİR MİLLİ MUTABAKAT
SAĞCISI solcusu, AK Partilisi CHP’lisi, milliyetçisi evrenselcisi, liberali muhafazakârı...
Son günlerde bir tek konuda mutabakat sağlamış durumda:
Selçuk Bayraktar’ın havacılık alanında yaptığı çalışmaları gıptayla izlemek...
*
Birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde hepimizin “İstikbal göklerdedir” sözünün altında bütünleşmemiz gayet iyi oldu.
EZAN HAKKINDA HARİKA BİR YAKLAŞIM
MUSTAFA İslamoğlu Hoca yazmış. Aynen şöyle:
*
“Ezan konusunda iki tavır var. BİR: Ezanı bir gül gibi nazikçe ona kulak verenin yüreğine bırakan... İKİ: Namaz niyazla işi olmadığı halde muhalif dövmek için ezancılık yapan... Birincisi sevdirir, ikincisi nefret ettirir”.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
