Paylaş
Basketbolda koçların en kritik anda mola alıp oyunun kaderini değiştirecek müdahalede bulunması gibi, cumhurbaşkanı adaylarının da bir mola alıp kampanyalarının gidişatını gözden geçirmelerinde yarar var. Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turda biter mi, Meclis’te iktidar mı yoksa muhalefet mi daha fazla milletvekiline ulaşır sorusuna şu anda verilebilecek kesin ve çok net bir yanıt yok. Bıçaksırtı bu durum devam ediyor. Güvenilir bir kamuoyu araştırma şirketinin aboneleri için yaptığı bir ankete göre Erdoğan ilk turda kazanıyor. Ama açık ara bir fark gözükmüyor.
Erdoğan cumhurbaşkanı seçildiği takdirde, ‘cumhur ittifakı’ Meclis’te yeterli çoğunluğu sağlayabiliyor mu? Bunu büyük ölçüde HDP’nin barajı aşıp aşmaması belirleyecek. Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan bu hesaplar için ne diyor? Erdoğan cumhurbaşkanı seçilir ama Meclis çoğunluğunu muhalefet elde eder yaklaşımını gerçekçi bulmuyor. Bu yöndeki kaygılar kendisine iletildiğinde, ”Bizim milletimizin feraseti böyle bir şeye izin vermez. Bunun aslı, esası yok” diyor. Ama belli ki böyle bir tehlikeyi bütün bütün yok saymıyor. ”Güçlü Cumhurbaşkanı istiyorsanız, güçlü Meclise ihtiyacımız var” diye uyarıyor. AK Parti tabanında yayılmaya çalışılan, ”Erdoğan ayrı, AK Parti ayrı. Erdoğan’a oy vereceğim ama AK Parti’ye oy vermeyeceğim” söylentisinden ise rahatsız olduğu söyleniyor. Bunu bir fitne ve tuzak olarak görüyor. ”Erdoğan eşittir AK Parti, AK Parti eşittir Erdoğan” diyor. 7 Haziran’da ve 16 Nisan’da AK Parti seçmenin bir bölümünde görülen kırgınlık, 24 Haziran’da da kendini hissettiriyor.
KÜRT OYLARI
AK Parti-MHP ittifakı ve HDP’nin baraj sorunu nedeniyle bu seçimlerde Kürt oyları bir kez daha belirleyici konumuna yükseldi. Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde olması da Kürt oylarını önemli kılan bir diğer faktör. Hatırlarsanız 16 Nisan gecesi de Cumhurbaşkanı Erdoğan evet oylarına verdikleri destek nedeniyle bölge halkına teşekkür etmişti. Kürt seçmen AK Parti’nin MHP ile ittifakını 16 Nisan’da oyladı, Erdoğan’ın Kürt sorununa sırtını dönmesi olarak bakmadığını ortaya koydu. Kürt oyları açısından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü Diyarbakır mitinginde verdiği mesajlar önemliydi. 16 Nisan referandumuna göre daha cesur bir Erdoğan vardı. Kürt realitesine geniş yer ayırdı. Hendek savaşları sırasında bazı camilerde ezanların okunamadığı Diyarbakır’dan bugünlere gelindiği için ilk sıraya bölgede sağlanan ‘huzur’u koydu. Erdoğan ilk çözüm sürecini başlatarak Diyarbakır’a gittiğinde PKK, mitinge gidenleri tehdit etmiş, belediye çöpleri toplamamış, kepenkler kapatılmıştı. PKK’nın çözüme karşı mesajı buydu. Daha sonra çözümün mimarı olan Erdoğan’a, ”Seni başkan yaptırmayacağız” dediler. Hendek savaşları ile çözüm sürecinin cenaze namazını kıldılar. Buna karşın Erdoğan dün Kürt sorununa değinmeyi ihmal etmedi. “Her kim herhangi bir Kürt kardeşimin bir hakkını gasp etmeye kalkarsa karşısında önce beni bulur” dedi. Erdoğan bir süredir Kürt sorununun çözümünde, Kürt halkını muhatap aldığını söylüyor. ”Değişmesi gereken bir şey varsa ona da sizinle konuşarak karar veririz” dedi. Kürtlere, çözüm için muhatabım örgüt değil, sizsiniz mesajını verdi. “Kimse Kürtlere devlet aramasın, Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti Devletidir” sözü ise uluslararası güçlere karşı bir meydan okumaydı.
DEMİRTAŞ’A SERT
Dün Diyarbakır meydanı kalabalık ve canlıydı. Kürtler, Erdoğan’ı bir kez daha bağırlarına bastılar. Söz konusu Diyarbakır olunca Selahattin Demirtaş hakkında ne diyeceği önemliydi. İkircikli bir dil kullanmadı. Diğer cumhurbaşkanı adaylarının Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını talep ettiği bir ortamda, Diyarbakır meydanında, ”53 Kürt kardeşimin kanı Demirtaş’ın eline bulanmıştır. Bunun bedelini er ya da geç ödeyecektir” dedi.
Paylaş