Paylaş
MİT, Genelkurmay ve Emniyet sunum yapıyor.
DAEŞ ve PKK’nın terör eylemlerine ilişkin olarak 400 ciddi istihbarat alındığı, değerlendirmeler sonucunda 248’inin etkisiz hale getirildiği ifade ediliyor.
‘DAYAN TÜRKİYE’ DURUMU
Bakanlar Kurulu’nda yapılan değerlendirmeleri aktarmak istiyorum.
1- Reina’daki DAEŞ saldırısı, ‘uyuyan hücrelerin’ işi. Cerablus ve Dabık operasyonları ile DAEŞ Suriye’nin 40 kilometre kadar içine sürüldü, ayrıca fiziki engel olarak duvarlar yükseldi; Türkiye’ye yeni geçiş yapamıyorlar. Uyuyan hücreleri harekete geçirdiler.
2- ABD, Suriye’deki gelişmelerde denklem dışı kaldı. Türkiye ile Rusya’nın işbirliği sonucunda Halep tahliye edildi. Astana sürecinin sonunda Suriye’de ateşkesin sağlanması başarıldı. BM Güvenlik Konseyi ateşkesi onaylayarak yürürlüğe girmesini sağladı. Suriye’de içsavaşın başladığı günden bu yana en uzun süreli ateşkes süreci yaşanmakta. ABD bu süreçlerin dışında kaldı. PKK’nın, Beşiktaş ve Kayseri patlamalarının, FETÖ’nün büyükelçi suikastının ve DAEŞ’in Reina saldırısının bundan bağımsız olduğu düşünülmüyor.
3- Bakanlar Kurulu’nda ABD’ye yönelik eleştirilerle birlikte Trump’a yönelik umutlar da ifade ediliyor. Trump’ın, terörle mücadele konusunda farklı hareket edeceğine dair düşünceler dile getirilmiş. Trump yönetiminden olumlu yönde beklentiler ifade edilmiş. Obama yönetiminde ABD’nin Ortadoğu’daki geleneksel müttefiklerine bir süredir sırtını döndüğünün altı çizilmiş. ABD’nin Ortadoğu’da Suudi Arabistan, Mısır ve İsrail’le değil; İran, BAE ile işbirliği yaptığının altı çizilmiş. Bunun Trump döneminde devam etmeyeceğine ilişkin düşünceler dile getirilmiş. Trump’ın, “Dayan İsrail” sözlerinin bunun işareti olduğu üzerinde durulmuş. Bir anlamda, “Dayan Türkiye” durumu.
EL BAB’DAN SONRA SIRA MENBİÇ
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise kısa bir değerlendirme yapmakla yetiniyor. Kararlılık vurgusu yapıyor. “El Bab operasyonuna kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Terörün her türlüsüne karşı mücadelemiz sonuna kadar sürecek” diyor.
Bakanlar Kurulu’ndaki kanaat, El Bab tamam olduktan sonra sırada Menbiç’in olduğu yönünde. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’ye, YPG’nin Menbiç’i boşaltıp, Fırat’ın doğusuna geçme konusunda verdiği sözü tutmadığı yönünde sitemde bulunmuştu.
Kabinedeki havayı yansıtacak olursam, El Bab’dan sonra sırada Menbiç’in olduğu yönünde. Cumhurbaşkanı Erdoğan El Bab’dan ötesine ilişkin bir yol haritası ortaya koymuş, “Menbiç’ten sonra eğer anlaşabilirsek ABD ile Rakka operasyonunu yaparız” demişti.
‘BİZ DE İNCİRLİK’İ KAPATALIM’
Bir de İncirlik konusu var. Bakanlar Kurulu’nda tartışmaya açılan bir konu değil. Ancak bazı bakanlar, terör olaylarının İncirlik Üssü’nün ABD’ye açılmasından sonra başladığı kanaatinde. “O zaman bizde İncirlik Üssü’nü kapatalım” düşüncesini dile getiriyorlar.
İncirlik Üssü, ABD’nin öncülüğündeki DAEŞ’le mücadele koalisyonuna 22 Temmuz 2015 tarihinde açıldı ama müzakereler 6 ay önceden başlamıştı. İncirlik Üssü’nün açılmasıyla eşzamanlı olarak 20 Temmuz 2015’ten itibaren PKK, DAEŞ ve DHKP-C Türkiye’ye karşı saldırıya geçti. PKK şehir savaşlarını başlatıp, FETÖ 15 Temmuz darbe girişiminde bulundu. Son dönemde ise PKK Beşiktaş ve Kayseri saldırılarını, FETÖ büyükelçi suikastını, DAEŞ Reina saldırısını gerçekleştirdi.
90’lı yıllarda Çekiç Güç’ün üssü İncirlik’ti. ABD, Çekiç Güç’le PKK’yı besledi. İncirlik, DAEŞ’le mücadele koalisyonuna açıldı. Bu kez de terör örgütleri Türkiye’ye karşı harekete geçirildi. Suriye ve İncirlik üzerinden kaos planı sahneye koyuldu.
Türkiye, Trump’la ilgili büyük bir beklenti içinde. Trump’ın tavrı görülmeden İncirlik’in gündeme gelmeyeceğini düşünüyorum.
Paylaş