Onlar olmasa Erdoğan bir hiçmiş

Erdoğan yerden göğe kadar haklı. Hatta çok nazik bir dille ifade etmiş.

Erdoğan elinden tutup bakan yaptığı için Ali Babacan başbakan yardımcısı oldu. Erdoğan elinden tuttuğu için Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e rağmen AK Parti Genel Başkanı ve başbakan oldu.

Ama onlar ne yaptı?

Davalarına, partilerine ve liderlerine ihanet ettiler.

Kendilerini buralara taşıyan Erdoğan’ı sırtından hançerlediler.

AK Parti’yi bölmek için partilerini kurdular. Erdoğan’ı tasfiye edecek her türlü tertibin içinde yer aldılar.

Şimdi de tutmuşlar “Biz olmasak Erdoğan bir hiçti” diyorlar.

İhanet böyle bir duygu olsa gerek.

HADİ BAKALIM ÇIKIN MEYDANA

Doğru. Haklısınız. Erdoğan sizin sayenizde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Erdoğan sizin sayenizde AK Parti’yi kurdu. Siz lütfettiğiniz için iktidar oldu. Sizin sayenizde başbakan ve cumhurbaşkanı seçildi. Erdoğan sizin sayenizde 15 Temmuz’da darbeyi püskürttü.

Siz olmasanız Erdoğan diye biri olmazdı.

Hadi bakalım, o kadar büyük liderlerseniz partilerinizi iktidara taşıyın, cumhurbaşkanı olun. Çıkın bakalım Erdoğan’ın karşısına, bakalım yüzde kaç oy alacaksınız.

Sizler Erdoğan sayesinde o makamlara geldiniz. Ama ihanet ettiniz. Ama sizin elinizde fırsat olsaydı Erdoğan çölde kalsa bir damla su vermezdiniz.

BABACAN-DAVUTOĞLU DAHA ÖNCE DE TARTIŞMIŞTI

Ahmet Davutoğlu, AK Parti seçmenini ürkütmemek için bir deklarasyon hazırlamış. Temel Karamollaoğlu bunu kabul etmiş. Ali Babacan da kabul ederse bunu yayınlamayı planlamışlar. Babacan kabul etmemiş, kabul etmediğini de bildirme gereği duymamış. Davutoğlu buna çok bozulmuş. Bunun nesini kabul etmedin diye Babacan’a sitem etti. Ama hiç oralı olmadı. Hatta cevap vermeye bile gerek duymadı.

DAVUTOĞLU-BABACAN TARTIŞMASI

Bu Davutoğlu ile Babacan arasındaki ilk gerilim değil. Davutoğlu ile Babacan Konya’dan başlayıp Afyon’da bitirdikleri bir geziye çıkmışlardı. Davutoğlu’nun amacı Babacan’ı birlikte parti kurmaya ikna etmekti. Ancak Babacan, DEVA Partisi’ni kurunca Davutoğlu, kendisini aldatılmış hissetmişti. Babacan’ı arayıp “Hani birlikte hareket edecektik?” diye sitem etmişti. Babacan da, “Ben sana söz mü verdim?” diye sert bir karşılık vermişti.

Davutoğlu, Babacan ve Abdullah Gül’le birlikte hareket etmek için can atıyor. Ama her defasında Babacan ve Gül tarafından dışlanıyor.

KILIÇDAROĞLU’NUN KADERİ AKŞENER’İN ELİNDE

Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda Kılıçdaroğlu aradaki mesafeyi açmaya başladı. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş denklemin dışına itilmiş gözüküyor. İmamoğlu geriledi ama Mansur Yavaş anketlerde hâlâ Erdoğan’dan sonra ikinci sırada çıkıyor. Ama siyaseten Kılıçdaroğlu’nun aday olduğu yerde İmamoğlu ve Yavaş’ın şansı yok. En son Veli Ağbaba, “Adayımız Kılıçdaroğlu” dedi. Zaten Kılıçdaroğlu da kendisini ziyaret edenlere, “Adayımız Kılıçdaroğlu” diyor. Aday olduğunu ve kazanacağını söylüyor.

Kılıçdaroğlu siyasi hayatında bir kez cesur bir karar aldı. CHP Genel Başkanı oldu. Şimdi ikinci cesur kararını vermiş durumda. Cumhurbaşkanı adaylığına hazırlanıyor.

ALTIN HİSSE AKŞENER’DE

Kılıçdaroğlu’nun gönlünde 6’lı masanın ortak adayı olmak yatıyor. Hatta HDP’nin desteğini de sağlayabilmek için her türlü tavizi veriyor.

Ama Kılıçdaroğlu’nun siyasi kaderi Akşener’in iki dudağının arasından çıkacak karara bağlı. Akşener bir süredir İYİ Parti’ye, “Birinci parti olma” hedefi koydu. Akşener’in, “Seçilecek aday” diye bir kriteri var. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda altın hisse Akşener’in elinde bulunuyor. 6’lı masa cumhurbaşkanı adayını belirlemek için toplandığında Akşener, Kılıçdaroğlu’na destek verirse Kemal Bey tartışmasız bir şekilde ortak aday olacak.

Ama Akşener, Kılıçdaroğlu ile seçimin kazanılamayacağını görüp itiraz ederse hesaplar altüst olacak. İlk tura çoklu adayla girilsin, ikinci turda Erdoğan karşısında en çok oyu alan aday üzerinde birleşilsin diyebilir. Çünkü önemli bir kesim kadın olması, milliyetçi-muhafazakâr gelenekten gelmesi, Sünni ve Türk olması açısından cumhurbaşkanlığı seçimini Akşener’le kazanacağına inanıyor. Akşener de buna inandığı takdirde ortaya yeni bir durum çıkacak.

ÇOKLU ADAY

Bu durumda; Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu’nun, Akşener’in HDP’nin adayının yarışacağı çoklu adaya hazır olun derim. Akşener’in son dönemlerde Mansur Yavaş’la birlikte verdiği görüntüleri de bu açıdan değerlendirmek mümkün. İkisi de siyasette yükselen değerler. İkisi de milliyetçi-muhafazakâr gelenekten geliyorlar. 2023 seçimlerine giderken “güçbirliği” yapmaları siyaseten akıllı bir hamle. Yani “kazan-kazan” durumu.

HDP’YE DİKKAT

Muhalefet cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için HDP’ye umut bağlamış durumda. HDP ise cumhurbaşkanı adayının birlikte belirlenmesi koşuluyla ortak adaya destek vereceğini açıkladı. Ancak HDP ile Meral Akşener arasında bir kriz yaşanıyor. Sorun artık şahsileşmeye başladı. Önce Mithat Sancar ile Pervin Buldan, Kılıçdaroğlu’nu ziyaretlerinde Mansur Yavaş ve Meral Akşener’in cumhurbaşkanı adaylığına karşı olduklarını bildirmişlerdi. Pervin Buldan kısa bir süre önce katıldığı yayında, “Ben Meral Akşener’in cumhurbaşkanı adaylığına çok sıcak bakmıyorum. Durduğu çizginin ve yönetim anlayışının cumhurbaşkanlığına uygun olmadığını düşünüyorum” dedi.

KADIN

Pervin Buldan’ın Akşener’e itirazını anlayabiliyorum. Bu onun hakkıdır. Ama bir kadın genel başkan olarak başka bir kadın genel başkan hakkında, “Gerçekten daha bir kadın olması gerekiyor” şeklindeki sözlerini yadırgadım.

ÖCALAN’LA GÖRÜŞME ÖNERİSİ

Mithat Sancar’a göre HDP, cumhurbaşkanlığı seçiminde “anahtar parti” konumunda. 6’lı masanın seçimi kazanabilmek için kendisine ihtiyacının olduğunu gören HDP bunu çok iyi kullanmaya başladı.

1- Mansur Yavaş ve Meral Akşener’i veto ettiler

2- Mithat Sancar, muhalefetin Öcalan’la görüşmeyi istemesini önerdi.

HDP henüz masaya oturmadan bunları talep etmeye başladı. Yarın adaylık süreci başladığında neler önerecekler göreceksiniz. PKK’ya yönelik operasyonların durdurulmasını talep ederler mi?

HDP ADAYINI ÇIKARACAK MI

Muhalefet cumhurbaşkanı adaylığında umudunu HDP’ye bağlamış durumda ama HDP kendi adayını çıkarabilir. Tabii bu konuda son sözü Kandil söyleyecek.