Paylaş
O sırada sosyal medyada Bilim Kurulu’nun sokağa çıkma yasağı ilan edilmesini talep ettiğine dair haberler dönmeye başladı. Çünkü bizde bir sokağa çıkma yasağı lobisi oluştu. Ancak illerde pandemi kurulları oluşturuldu, seyahat kısıtlaması getirildi. Yurtiçi ve yurtdışı uçak seferleri durduruldu. Cumhurbaşkanı etkili bir ‘Evde kal’ çağrısı yaptı. Hem bakanlarla hem de bilim kurulu üyeleriyle görüşüyorum. Sokağa çıkmama konusunda alınan tedbirlerin etkili olduğunu söylüyorlar. Eğer ihtiyaç olursa sokağa çıkma yasağı ilan etmekte de tereddüt edilmeyecek. Ama böyle giderse, Türkiye genelinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmeden biz bu felaketi atlatacağız.
Bilim Kurulu üyesi Prof. Alpay Azap’la konuştum. “Bilim Kurulu’nda sokağa çıkma yasağı konusunda görüş birliği oluşmadı ama dolaşımın sınırlandırılması önerisinde bulunuldu” dedi. Zaten hükümet de o yönde karar aldı. Alpay Hoca, “Evet, çok ciddi bir karar ama...” diyor, “Olayı getirip sokağa çıkma yasağına endekslememek ve sokağa çıkma yasağına takılmamak lazım. Bilim Kurulu olarak bizim üzerinde uzlaştığımız nokta şu: Dolaşım ciddi bir şekilde sınırlanmalıdır. Buna iller karar verebilir” diyor.
PANDEMİ KURULLARI ÖNEMLİ
İllerde oluşturulan pandemi kurullarını önemsiyor. Neden önemsediğini sordum.
“Ben il pandemi kurullarını çok önemsiyorum, sürekli onu vurguluyorum. Çünkü o ildeki dinamikleri, ‘Evde kal’ uygulamasının nerede aksadığını, niye aksadığını en iyi o ili yönetenler bilirler. Hangi önlemin alınması gerektiğini de en iyi halk sağlıkçıları bilirler. Bu işin uzmanları onlar.”
GERİ DÖNÜŞ BAŞLADI MI?
Peki geri dönüşler nasıl? Alpay Hoca’ya sordum. “Hafta sonu iyiydi. Beklediğimiz ölçüde artış olmadı. Ankara zaten iyi gidiyor. Ankara’da durum stabil gözüküyor. İstanbul’dan aldığımız bilgilere göre de dünü daha iyi geçirmişler. Cumartesi-pazar insanların bu kurallara uymasının faydası oldu” dedi.
Ama bir uyarısı oldu. Bilim Kurulu üyesi Alpay Azap, “Henüz geriye dönüş başladı diyecek noktada değiliz. 4-5 haftamız var. Biraz artış olacak. Önemli olan bu artışı iyice sınırlı tutabilmek” diyor.
Bir haftası geride kaldı. Ama daha kritik 4-5 haftamız varmış. Sık dişini Türkiye.
ÇİN’DEN GELEN İLACIN FAYDASI OLDU MU?
KOronavirüsle mücadele kapsamında geçen hafta başında Çin’den getirilen Favipirav adlı ilaç yoğun bakımdaki hastalarda kullanılmaya başlanmıştı. İlacın özelliği koronavirüs tedavisinin süresini kısaltıp 11 günden 4 güne indirmesiydi. İlk etapta 1250 kutu getirilen ilaç 23 Mart’ta kullanılmaya başlandığı için 10 gününü doldurdu. İlacın yararlı olup olmadığını ölçmek için yeterli bir süre. Peki ilaç faydalı oldu mu? Bunun üzerine Bilim Kurulu üyeleriyle konuştum. İçlerinde kendi hastalarına bu ilacı kullananlar vardı. Olumlu sonuç aldıklarını söylediler.
Elbette ki sadece o ilaç tedavi etmeye yeterli demiyorlar. Ama yararı görülmüş.
Hani “İlim Çin’de de olsa alınız” diye bir söz vardır ya, koronavirüsle birlikte o “İlaç Çin’de olsa alınız”a dönüştü.
MAKİNENİN BAŞINA OTURDU, MASKE DİKTİ
GAZİANTEP Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, kriz anlarında şehrine liderlik yapmayı çok iyi başarıyor. Sadece Gaziantep’e değil, Türkiye’ye de çok olumlu enerji veriyor. Fatma Şahin Gaziantep’i Gazianteplilerle birlikte yönetiyor desem yeridir. Şehirle öyle bütünleşmiş ki bir bakıyorsunuz başına kaskı takmış, içme suyu projesinin başında; bir bakıyorsunuz Gaziantepspor’un maçında. Gaziantep’i dünya gastronomi şehri ilan ettirirken onu uluslararası zeminde gördük. Bir de baktık ki Fatma Başkan TÜBİTAK bilim ekibiyle Antarktika’da. Sosyal sorumluluk projelerinde ise Gaziantep’i tek yumruk haline getirmeyi başarıyor. Suriye’de 11 yıldır devam eden iç savaşın yükünü en fazla çeken şehirlerimizden birisi Gaziantep. Ancak siz onu hiç şikâyet ederken gördünüz mü? Gaziantep’in mültecilerin yaşadığı bir şehir olarak değil, bölgenin parlayan bir yıldızı olarak algılanmasını sağladı.
Söz konusu koronavirüs salgını olunca Fatma Şahin ne yaptı? Bir yandan tedbir aldı, diğer yandan da bölgenin üretim üssü olan Gaziantep’te çarkların dönmesini sağladı.
Dün kendisiyle konuşurken sanayi sitelerinden dönüyordu. “Ne yapıyorsunuz?” dedim. “150 bin işçimiz var. Her gün belirli aralıklarla onların ateşlerini ölçüyoruz. Diğer kontrolleri sağlıyoruz. Yeter ki çarklar dönmeye devam etsin” dedi.
Fatma Şahin, bu iş ilk ortaya çıktığında 100 adet ateşölçer alıp şehrin giriş ve çıkışlarında araçlarda ölçüm yaptırmaya başlamış. Öngörülü davranmış, tedbirini almış. Bir yandan da maske ihtiyacının karşılanması için bir çalışma başlatmış, şimdi harıl harıl maske dikiyorlar. Maske diken işçilerimize destek vermek için o da makinenin başına geçti, maske dikti. Sağ ol Fatma Başkan...
Paylaş