Paylaş
Kimi bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi. Kimi, “Milletin seçtiği cumhurbaşkanı bir konseye bağlı olacak. Bunlar kendilerine kukla arıyor” dedi. Kimi, “26-27 milyon oy alarak seçilecek olan cumhurbaşkanının oyu, 250 bin-500 bin olan liderlerin emrine girer mi?” diye itiraz etti. Hepsinde haklılık payı vardı. Ama bunu daha önce Temel Karamollaoğlu ve Kılıçdaroğlu da söylediği halde Ahmet Davutoğlu günah keçisi ilan edildi.
KRİZ ÇIKAR TEHDİDİ
Davutoğlu işi bir adım daha ileri götürdü. “Peki seçilen cumhurbaşkanı sizin bu kararınızı dinlemezse ne olur?” diye sorulunca, “Kriz çıkar. O cumhurbaşkanı Meclis desteğini kaybeder, ülke yeniden erken seçime gitmek zorunda kalır” yanıtını verdi. Açıkça, seçilecek cumhurbaşkanını tehdit etti.
Tabii bu söz üzerine kıyamet koptu. CHP medyasından Davutoğlu’na yaylım ateşi başladı. “Oyun kadar konuş” diyeni mi ararsın, “Yutkunuyorum” diyeni mi? Sonra ne oldu?
KILIÇDAROĞLU’NDAN DESTEK
Kılıçdaroğlu konuştu. Ne dedi? “Sayın Davutoğlu’na soruyorlar, ‘Ya birisi çıkıp sizin oyunuz kaç, siz konuşmayın, size hak verilmesin derse?’ diye, ‘O zaman kriz çıkar’ diyor, doğru. 6’lı masada kimse kimseye senin oyun kaç, niye bu kadar konuşuyorsun, diyebilir mi?” dedi. Davutoğlu’na güçlü bir destek verdi. Kılıçdaroğlu, başka ne dedi, liderlerin cumhurbaşkanı yardımcısı olacağını, imza yetkisine sahip olacaklarını söyledi. Bu modelin işleri hızlandıracağını savundu.
DAVUTOĞLU’NUN SUÇU NEYDİ?
Davutoğlu benzer şeyler söyleyince şahin kesilenler, Kılıçdaroğlu söyleyince sus pus.
Ahmet Davutoğlu’nun suçu neydi? Bunu daha açık ve net olarak söylemesi mi?
DAVUTOĞLU’NUN ERDOĞAN’LA YAŞADIĞI KOLTUK KRİZİ
Ahmet Davutoğlu’nun 6’lı masada sebep olduğu ilk kriz, oturma düzeniyle ilgiliydi. Eski başbakan olarak masanın başında oturmak istemiş, bu da krize neden olmuştu. Sonunda yuvarlak masa keşfedilerek kriz aşıldı.
Davutoğlu benzer bir koltuk krizini Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaşamıştı. Davutoğlu Başbakan olduktan sonra, bir süre Bakanlar Kurulu onun başkanlığında toplandı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan Anayasa’dan kaynaklanan yetkisini kullanıp Bakanlar Kurulu’nun kendi başkanlığında toplanmasını isteyince Davutoğlu rahatsız oldu. Hem de geçmişte Cumhurbaşkanları Demirel ve Özal’ın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantıları olmasına rağmen. Hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abdullah Gül’e rağmen kendisini Başbakanlığa getirmesine rağmen...
DAVUTOĞLU NE İSTEDİ?
Erdoğan kararlı durunca Davutoğlu’nun rahatsızlığı etkili olmadı. Kabine’nin toplanma tarihi 19 Ocak 2015 günü olarak belirlendi. Davutoğlu bu kez eşit görüntü vermek için Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte masanın başında yan yana oturmayı teklif etti.
ERDOĞAN’IN KARARLILIĞI
Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın özel kalem müdürleri oturma şeklini görüştü. Cumhurbaşkanı’nın masanın başında oturup Bakanlar Kurulu’na başkanlık edeceği, Başbakan’ın ise Bakanlar Kurulu sıralarının başına oturacağı bildirildi. Ama Davutoğlu, Erdoğan’la eşit bir şekilde masanın başında oturmak için ısrar edince kriz yaşandı. Davutoğlu’nun ısrarlı tutumu nedeniyle özel kalem müdürleri sorunu çözemiyordu. Bundan sonrasını dönemin tanıklarından aktarıyorum. Davutoğlu, koltuk talebini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a taşıyor. Erdoğan, “Öyle olur mu ya? Ben Cumhurbaşkanı’yım. Kabine benim başkanlığımda toplanıyor” diye reddediyor. Erdoğan, “Toplantı masasının başına tek koltuk koyacaksınız. Orada oturacağım. Toplantıya başkanlık edeceğim. Bakanların olduğu sıranın başına da Başbakan için koltuk koyacaksınız. Gelirse gelir, gelmezse gelmez” diye talimat verince, Davutoğlu, geri adım atıyor. Kıpkırmızı bir surat ve bozuk bir yüz ifadesiyle toplantıya katılıp gösterilen koltuğa oturmak zorunda kalıyor.
AKŞENER’İN KALP ÇARPINTISI NEDEN YAŞANDI
ÖNCELİKLE Meral Akşener’e Allah’tan şifa diliyorum. Her geçen gün daha iyiye gittiğini öğrenmekten dolayı memnunum. Dinlenmek ona iyi gelecek. Çünkü önünde insan kalbini zorlayacak bir süreç var. 6’lı masanın cumhurbaşkanı adaylığı, milletvekili listeleri, bir de üstüne üstlük İYİ Parti’nin kongre süreci.
Meral Hanım hastaneye kaldırıldığında kulağıma gelmişti ama sağlık sorunu olunca üzerinde durmamıştım. Fakat sağdan soldan yazılmaya başlanınca ben de paylaşmak istedim.
ÜMİT ÖZDAĞ ÇATLAĞI
Meral Akşener, MHP’den genel başkan adayı olup ayrılan Ümit Özdağ ve Koray Aydın’la birlikte kurdu İYİ Parti’yi. Ama aralarında rekabet hiçbir zaman eksik olmadı. Troyka arasında ilk çatlak Ümit Özdağ ile yaşandı. Gerilimli bir sürecin ardından Ümit Özdağ, İYİ Parti’den kopup Zafer Partisi’ni kurdu. Ama Koray Aydın içeride kalıp mücadelesini sürdürüyor.
KORAY AYDIN’IN MUHALEFETİ
Meral Akşener, Koray Aydın’ı pasifize etmek için teşkilat başkanlığından aldı. Grup başkanvekili yapıp Genel Merkez’den uzaklaştırmayı planlıyordu ama başarılı olamadı. Koray Aydın Siyasi İşler Başkanı olarak pasif bir göreve atanmış olsa da teşkilatlardaki gücünü korumaya çalışıyor.
ÇARPINTININ NEDENİ
Koray Aydın, Serdar Tunç’u “Ankara İl Başkan adayımız” diye tanıttı, Genel Merkez Av. Batuhan Yılmaz’ı çıkardı. Serdar Tunç’un 15 Temmuz gecesi FETÖ’yü destekleyen tweet’lerinin ortaya çıkması üzerine Genel Merkez geri çekilmesini istedi. Ama Koray Aydın geri adım atmadı. Sadettin Ölmez’i aday yapmak istedi. Akşener ısrar edince bu kez Batuhan Yılmaz’ın da çekilmesini şart koştu. Akşener’in, Faruk Köylüoğlu’nun tek aday olarak seçimlere girmesini istemesine rağmen kriz aşılamadı. Ankara İl Kongresi, 29 Ocak tarihine ertelendi. Bu arada olan Akşener’e oldu. Aday krizinin görüşüldüğü toplantıda Akşener’in akrabası olan Ümit Dikbayır ile Koray Aydın arasındaki gerilim tırmanınca Akşener’in kalp çarpıntıları başlamış.
KALBİNE DİKKAT
Koray Aydın parti içi muhalefetiyle Akşener’i hastanelik etti ama bu iş burada bitmeyecek gibi. Çünkü hem kongre süreci devam ediyor hem Koray Aydın cumhurbaşkanı adaylığı konusunda da katı bir tutum takınıyor. Kesinlikle Kılıçdaroğlu’na karşı ve Mansur Yavaş’ı destekliyor. Koray Aydın, Ümit Özdağ gibi İYİ Parti’den ayrılana dek Meral Akşener’in kalbine dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü Koral Aydın’ın muhalefeti insanı kalpten götürür.
Paylaş