PaylaÅŸ
Bakmayın öyle ülke kutuplaşmadan çok çekti yumuşama olsun diye konuşanlara. İki lider görüştü mü, karşılıklı olarak adım atıldı mı, siyaseti yumuşatacak diyalog kuruldu mu gerçek yüzleri ortaya çıkıyor. Sağlanan yumuşama iklimini yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
RAHATSIZLIK NE ZAMAN BAÅžLADI
Rahatsızlıkları Özgür Özel’in Yavuz Donat’a yaptığı açıklama ile başladı. Özgür Özel, bayramda Cumhurbaşkanı’nı arayacağını, görüşmek için randevu isteyeceğini açıkladı.
Sonraki süreci biliyorsunuz. Bayramda atılan bir adım, kartopu gibi büyüdü ve yeni bir siyaset olarak karşımıza çıktı.
Seçimden sonra ne düşünüyorduk? CHP birinci parti olmuş, AK Parti ikinci sıraya düşmüş. CHP şimdi erken seçim diye bastırır, iktidar bu genel seçim değil diye direnir; ülke gerilir, önümüzdeki 4 yıl böylece heba olur gider diye endişe ediliyordu.
EZBER BOZULDU
Ne oldu? Tam tersi oldu.
Ezber bozuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Özgür Özel arasında kurulan diyalogla beklentiler boşa çıktı. MHP Lideri Bahçeli’nin de katkısıyla siyasette yumuşak bir iklime geçildi. Birileri Erdoğan-Özgür Özel görüşmesini Bahçeli’ye karşı bir hamle olarak yorumluyordu. Onlar da yanıldı. Başından beri bunun yanlış olduğunu söylüyordum. Bahçeli, Özgür Özel görüşmesi ile bu tez de çöktü.
Çünkü Bahçeli yeni sürecin mimarlarından biri.
ÜÇ LİDER
Bu yeni bir siyaset demek. Bu yeni bir siyaset tarzı demek. Bu yeni bir siyasi denklem demek.
Yeni siyasi iklimin mimarı üç lider; Erdoğan, Özgür Özel ve Bahçeli.
Ama AK Partili olup Erdoğan’ı, CHP’li olup Özgür Özel’i, MHP’li olup Bahçeli’yi anlamayanlar var.
Ä°MAMOÄžLU KARÅžI
Bu süreçten en kazançlı çıkacak lider Özgür Özel, ama aynı zamanda işi en zor olan lider de yine Özgür Özel. Çünkü öncelikle Ekrem İmamoğlu şu günlerde hop oturup, hop kalkıyor. Üç lider arasındaki diyaloğun kendisine karşı kurulmuş bir tuzak olduğunu düşünüyor.
CUMHURBAÅžKANLIÄžI HESABI
Ankara siyasetindeki son geliÅŸmeleri cumhurbaÅŸkanı adaylığını engellemeye yönelik bir hamle olarak görüyor.Â
Özgür Özel’in kendisine karşı parlatıldığını düşünüyormuş. İmamoğlu medyasının Özgür Özel’in diyalog siyasetine karşı çıkmalarının nedenini anladınız mı? İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı hayallerinin suya düştüğünü düşünüyorlar. Bu yüzden karşı çıkıyorlar. Özgür Özel’i uyarıyorlar. Bir süre sonra ise savaş açacaklar.
Siyaseten Özgür Özel doğru olanı yapıyor. Kendi siyasi üslubunu ve tarzını oluşturuyor. Kendi önünü açıyor.
LÄ°DER SÄ°YASETÄ°
Bu arada CHP’nin genel başkanı varken Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile mi görüşsün? Bahçeli, Özgür Özel’le değil Ekrem İmamoğlu ile mi bir araya gelsin? Liderler, liderlerle görüşür. Siyaseti liderler belirler. Bunun adı da lider siyasetidir.
HDP’NİN KAPATMA DAVASI NEDEN UZUYOR
HDP’yle ilgili kapatma davasının uzaması nedeniyle Anayasa Mahkemesi hedef alınıyor. Ama kimse bu dava neden uzadı diye bakmıyor.
Şimdi sizinle o konuda edindiğim bilgileri paylaşacağım. Ama önce birkaç noktaya değinmek istiyorum.
YANLIÅžTI
1- Kapatma davası devam ederken Hazine yardımının serbest bırakılması kararı tartışmalıydı. Zaten oybirliğiyle alınmadı.
KAPATILMAK  İÇİN ÇALŞIYORLAR
2- HDP kapatılmak için gereken her şeyi yaptı. Ama bu sadece HDP için geçerli değil. İlk partileri HEP’ti, onu DEP takip etti. DEM Parti sanıyorum 12’nci parti. Bu partilerin tamamının kapatılması için gereken her şeyi yaptılar. Dünyanın hiçbir yerinde terör örgütünün uzantısı olan parti olmaz. Biliyorsunuz; İspanya’da Batasuna Partisi, terörü desteklediği için değil, kınamadığı için kapatıldı. HDP çizgisindeki partiler yaşananlardan bir ders çıkarmadılar. Şimdi de DEM Parti, İstiklal Marşı ve Türk bayrağı ile uğraşmayla devam ediyor.
Çünkü partileri kapatıldıkça oylarını artırdıklarını, tabanlarını kemikleştirdiklerini düşünüyorlar.
ÇÖZÜM ÜRETİLEMİYOR
Devlet ise bu partileri kapatmanın ötesinde bir yol geliştiremedi.
Tam bir çıkmaz durum ile karşı karşıyayız.
Partileri kapatma çare değil. Ama onun ötesinde de bir çözüm üretilemiyor. Üçüncü bir yol bulunamıyor.
HDP DAVASI NE DURUMDA
Åžimdi gelelim HDP konusuna...
17 Mart 2021 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı. İddianamede 687 kişi hakkında siyasi yasak istendi.
Anayasa Mahkemesi dosyayı inceledi, usul yönünden şekilsel eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iade etti.
İddianame şekilsel eksiklikler giderildikten sonra Anayasa Mahkemesi’ne tekrar gönderildi.
500 KİŞİYE SİYASİ YASAK
Siyasi yasak istenenlerin sayısı 500’e indi.
Bu 500 kişinin tamamı savunma verdi. Hepsinin durumu aynı değil. Süre içinde pozisyonları da değişiyor.
Ölenler var. Hapis cezası almış olanlar var. Soruşturması ya da yargılaması devam edenler, hakkında hiçbir işlem yapılmamış olanlar var.
Siyasi yasak istendiği için usul açısından prosedüre dikkat edilmesi gerekiyor.
 EK DELİLLER SUNULDU
Bu süre zarfında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP davası için ek delil sundu. Kürtçe olan ek deliller Türkçe’ye tercüme edilip üyelere dağıtıldı, ek savunma için HDP’ye gönderildi.
HDP’DEN ÖNCE
 Ek delillerin olduğu dosyada ismi geçenlerden bir kısmının HDP kurulmadan önce, örneğin 1992 yılında Kürtçe propaganda konuşması yaptığı tespit ediliyor. HDP, bunun bizim davamızla ilgisi yok diye itiraz ediyor.
SÄ°YASÄ° YASAK SÃœRECÄ° UZATIYOR
Tüm bu zorluklara rağmen kapatma davası sürüyor. 500 kişiye siyasi yasak istenmesi süreci uzatıyor.
Ünlü Nürnberg mahkemelerinde 21 kişi yargılandı. Biri yargılama içinde öldü. 18’ine idam kararı verildi. Burada 500 kişiye siyasi yasak istenmesi işi uzattı. Doğrudan kapatmaya konu olacak fiilleri işleyenler dosyaya konulsaydı, dava bu kadar uzamazdı.
KAPATILSA NE OLACAK
Gerçi HDP kapatılsa ne olacak? Zaten onun yerine DEM kuruldu.
DEM’le ilgili inceleme başlatıldı.
Kabul, DEM ilk günden sorumsuz davranıyor ama DEM kapatılsa ne olacak? O zaman da CEM kurulur.
Onun için diyorum ki parti açma, parti kapatma dışında bir yol bulmamız lazım.
PaylaÅŸ