‘Flash disk’in sırrı

15 Temmuz üzerine konuşurken Kemal Bey, “Haftaya savcılığa çok önemli bir dosya teslim edeceğiz” dedi. Nezaket ziyareti olduğu için fazla kurcalamadım. Kılıçdaroğlu, 25 Temmuz Salı günü grup toplantısında, Tuncay Özkan’ın dosyayı savcılığa teslim etmek üzere olduğunu söyleyince, bende şafak attı. Meğerse benimki nezaket değil mesleki açıdan rezaletmiş.

Tuncay Özkan, elindeki flash diski, cumhuriyet savcılığına teslim ettikten sonra, “Neden şimdi” sorusu gündeme geldi. Ergenekon duruşmaları sırasında neden gündeme getirmediğini sorgulayanlar oldu.

Tuncay Özkan, 2007 yılında bir futbol hakeminin kendisine ilettiğini söylediği flash diski, Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ’a teslim ediyor. Başbuğ, Hava Kuvvetleri’yle ilgili olduğu düşüncesiyle Genelkurmay’a bildiriyor. Flash disk, yolda başına kötü bir şey gelmeden Hava Kuvvetleri’ne kadar ulaşıyor. Orada İstihbarat Başkanı Akın Öztürk başkanlığında “Güneş Çalışma Grubu” kuruluyor. Güneş Çalışma Grubu, 2 yıl süren yoğun çalışma sonucunda flash diskin içindeki bilgileri yok etmeyi başarıyor. 9 Şubat 2009 tarihinde dosyayı kapatıyor.

TSK’daki FETÖ dosyası kapanıyor ama Tuncay Özkan dosyası açılıyor. Tuncay Özkan, flash diski teslim ettikten 1 yıl sonra 23 Eylül 2008’de Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanıyor.

Flash diskin 10 yıl sonra yeniden popüler olmasının ise Adriana Lima’nın Türkiye’de tatilini geçirmesiyle hiçbir ilgisi yoktur. İtirafçı olan FETÖ’cü Albay Selçuk Başbilen, ifadesinde yok edilen flash diskten söz ediyor. O dönemde Hava Kuvvetleri İKK Şubesi’nde görevli olan Başbilen, olayın tanıklarından. Tuncay Özkan’ın incelenmesi için TSK’ya teslim ettiği flash disk, Hava Kuvvetleri Komutanı Faruk Cömert’ten önce FETÖ’nün Hava Kuvvetleri İmamı Adil Öksüz’e ulaştırılıyor. Adil Öksüz, flash diskteki bilgileri doğruluyor, tüm emeklerimiz boşa gitti diye gözyaşı döküyor. Darbe soruşturmasını yürüten savcı ise Tuncay Özkan’la irtibat kurarak, bu flash diskin akıbetini soruyor.

Tuncay Özkan’la flash disk işini konuştum. Ergenekon yargılamaları sırasında neden gündeme getirmediğini sordum.

“Kediye ciğer teslim edilir mi? Zaten FETÖ’cüler bu flash diski arıyordu. Şoförümün ve sekreterimin evlerini iki kez aradılar. Baldızımın ve benim evimi 3 kez aradılar. Bilgi işlem servisinde çalışan personeli tek tek aldılar, harddiski aldılar. Kitaplarımın sayfalarını parça parça edip bu bilgiye ulaşmaya çalıştılar. Aramalara bizzat Zekeriya Öz ile Ali Fuat Yılmazer başkanlık ediyordu” dedi.

Tuncay Özkan, flash diskin içindeki bilgilerin,“kriptolu” olduğunu anlattı. “Hepsini çözmeyi başaramadık, Kriptolu 5 dosya çözülemedi” diye konuştu.

FLASH DİSKTE NE VAR?

Flash diskin içinde olanları ise şöyle sıraladı:

“TSK içindeki subaylar ‘Alevi’, ‘Kürt’, ‘Solcu’, ‘Pornocu’ diye dörde ayrılmış.

1- Alevi Subaylar fişlenmiş.

2- Hilmi Özkök dahil Genelkurmay Başkanı olacak 86 generalin aileleri tek tek incelenmiş.

3- Kızlardan katalog yapılıp evlenecek subaylara gönderilmiş.

4- İşin en can alıcı noktası ise “TSK içindeki FETÖ’cü subaylar fişlenmiş.”

MİLLETVEKİLİ OLDUKTAN SONRA

Peki Tuncay Özkan milletvekili olduktan sonra bu flaş diski neden gündeme getirmedi?

“Getirdim” dedi. TBMM’de üyesi olduğu Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’nda istihbarat birimlerinin elinde FETÖ’cülerle ilgili hangi bilgilerin bulunduğunu gündeme getirmiş. Başbakanlık aracılığıyla “FETÖ’cüler kontrol altında, edilgen durumdalar” cevabının geldiğini söylüyor. “Bu cevaptan 6 ay sonra 15 Temmuz darbe girişimi oldu” diyor. Ayrıca 14 Eylül 2016 tarihinde Sözcü gazetesinde Nil Soysal ile söyleşisinde değinmiş. Ama cezaevinden çıktıktan ve milletvekili olduktan sonra ‘Böyle bir flash disk var, ben bunu TSK’ya teslim etmiştim’ şeklinde açık bir beyanına rastlamadım.

Kendisine yönelik eleştirilere, “Ben FETÖ’ye karşı direndim. 576 günü hücrede olmak üzere 6 yıl hapis yattım. Peki hırsızın suçu yok mu?”diye karşılık veriyor.

Durum bu.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR