Paylaş
MİT’in TSK’nın içinde istihbarat yapmasını yasaklayan yönergeyi yayınladım.
Başarılı bir gazeteci olan Habertürk yazarı Nagehan Alçı ise, “Dostum Abdulkadir Selvi yanılıyor” başlıklı yazısında, MİT’in TSK’nın içinde hiçbir zaman istihbarat yapamadığını anlattı.
Durum benim yazdığımdan daha vahim demek ki.
İşin peşini bırakmış değilim.
Şehitler verme pahasına teröre karşı büyük bir mücadele veren TSK’yı incitmeden, MİT’i arkalamadan, darbeler, istihbarat ve TSK konusunu sürdürmeye devam edeceğim.
Gazetecilik ciddi bir fikri takibi gerektiriyor.
FETÖ’NÜN DARBE TARİHİ
Bugün 15 Haziran olması nedeniyle bu yazıyı yazmam gerekiyordu.
Çünkü 5 Haziran tarihli, “FETÖ’cülerden yeni darbe tarihi” başlıklı yazımda Yunanistan’ın Rodos Adası’ndaki kaçak FETÖ’cülerin, “15 Haziran’a kadar ne olacağını göreceğiz. Bu sefer çok kan akacak. Bayramı kimin yapacağını göreceğiz” dediğini aktarmıştım.
15 Temmuz’dan geriye döndüğümüzde FETÖ’cülerin zaman zaman darbe imasında bulunduklarını biliyoruz. Hatta 2016 yılının ilk 6 ayında MİT’e 15 ciddi darbe ihbarı yapıldı,16’ncısı doğru çıktı. 15 Temmuz’dan 1 yıl önce başlamak üzere FETÖ’nün psikolojik savaş elemanlarının, “Bir darbe halinde halkın tepkisi ne olur?” diye soruşturma yaptıklarını yeni öğreniyoruz.
Bugün 15 Haziran ve bir kez daha FETÖ’cülerin verdiği darbe tarihi doğru çıkmadı. Ama bu konuşma 15 Temmuz’a rağmen FETÖ’nün darbe hedefinden vazgeçmediğini gösteriyor. FETÖ’nün darbe yapma ihtimali 15 Temmuz’dan önce hiç gündeme gelmedi mi? MGK’da konuşuluyor, “FETÖ’nün darbe yapacak gücü yok” sonucuna varılıyor. En büyük yanılgı da bu. En büyük zaaf o. Bunlar darbe yapamaz denildi, güçleri küçümsendi. Sürekli olarak bir darbe paranoyası içinde olmak doğru değil ama bu, tehlikenin büyüklüğünü görmemize engel olmamalı.
Rodos’taki FETÖ’cü “15 Haziran’a kadar ne olacağını göreceğiz” diyor ama bu sanki 15 Haziran günü gibi algılandı. Başbakan Binali Yıldırım’da Meclis’te karşılaştığımızda, “Darbe ne zaman oluyor” diye sorduktan sonra eklemişti, “Darbe yapacak olan tarih verir mi?”
“28 Şubat’ta benzer bir dönem yaşanmıştı. Erbakan’ın başbakanlıktan istifa etmemekte direndiği günlerdi. Medyanın kulağına, 23 Haziran’da darbe yapılacağı fısıldanmıştı. Gazete ve TV’lerin haber merkezinde darbeyi takip etmek üzere ekipler hazır tutulmuştu.
Birebir aynı şeyler değil.
SOYLU: ‘DARBE İSTİHBARATI YOK’
15 Haziran’da darbe istihbaratını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile konuştum. İhbarı incelediklerini söyledi. “Bizde 15 Haziran’da darbe olacak diye bir istihbarat yok” dedi. Yine de dikkatliydi. “FETÖ’ye karşı aynı zamanda psikolojik bir mücadele veriyoruz. Bu da onun bir parçası” diye konuştu.
Ankara bunu FETÖ’nün ‘darbe taktiği’ olarak görüyor. FETÖ’cüler şu sıralarda tamamen 15 Temmuz darbe yargılamalarına odaklanmış durumda.
1- Cezaevlerindeki FETÖ’cüler başta olmak üzere kamudan ihraç edilen, mağdur olduğunu hissedenlere psikolojik destek sağlamaya çalışıyorlar. Cezaevlerindeki toplu dua ve çok yaygın bir şekilde devreye soktukları rüya yorumlama seanslarıyla, cezaevlerindekilerin moralini takviye etmeye çalışıyorlar.
2- 15 Temmuz darbe yargılamaları başladığı için, darbe sanıklarına, “Darbe olacak, sizi kurtaracağız. Çözülmeyin” mesajı veriliyor.
En büyük korkuları, darbecilerin çözülüp itiraflarda bulunmaları. Bunda da bir anlamda başarılı oldular. 15 Temmuz’un etkisiyle ilk başlarda itiraflarda bulunanlar, ifadelerini reddetmeye başladılar. İtirafta bulunanlar ise parmakla sayılacak kadar az.
Mahkemelerde iki taktik kullanıyorlar.
15 Temmuz’un kontrollü darbe olduğu tezini işliyorlar.
Duruşmalarda TSK’nın komuta kademesini hedef alanlar mesajlar veriyor.
Darbeciler FETÖ tarafından yönetiliyor, tek kalemden çıkmış gibi aynı ifadeyi veriyorlar. Onun için dışarıda FETÖ’cü aramaya gerek yok. FETÖ’cüler duruşma salonlarında.
Paylaş