Paylaş
Önce AK Parti cephesindeki tespitleri paylaşayım.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahaya inmesiyle birlikte AK Parti tabanındaki kararsızların oranı azalmaya başladı. İlk etapta yüzde 9 seviyesindeki kararsızların oranının gerilediği gözleniyor.
- Kararsızların oranında ciddi bir gerileme sağlanamadı. Henüz kararsızlar ciddi bir oran olmayı sürdürüyor. Sonuçları belirleyici olan, kararsızların tercihi olacak.
Hayır cephesinde ise ikili bir yapı görünüyor. HDP eş genel başkanlarının cezaevinde olması nedeniyle hayır cephesinin liderliğini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yapıyor. Ancak bir de CHP ve Kılıçdaroğlu’ndan bağımsız olan hayırcılar var. HDP’liler büyük ölçüde bunların arasında yer alıyor.
- Erken bir zamanda yelkenlerini şişiren hayır cephesinde son 10 gündür bir durgunluk gözleniyor. Oy oranında bir artış yok, hayır rüzgârı varlığını koruyor ama yeni bir rüzgâr estiremiyor.
YENİ STRATEJİLER
AK Parti strateji heyeti önümüzdeki günlerde basketbol maçlarında olduğu gibi bir kampanya molası alıp, stratejiyi gözden geçirecek. Mevcut durumu net bir şekilde görebilmek için kamuoyu araştırmaları dahi bir hafta ertelendi. Neden? Hollanda krizi başta olmak üzere Avrupa’da yaşananların seçmen davranışları üzerindeki etkisi daha net ölçebilme adına. Araştırma şirketleri Hollanda ateşinin yandığı bir sırada sahadaki dalgaya yakalanıp abartılı bir ölçüm yapmayı tercih etmediler.
AK Parti bu molada kampanya sırasında öne çıkan başlıkları tespit edip ona göre yeni stratejiler geliştirme çabasında. Bir anlamda kampanyaya yeni bir format atılması amaçlanıyor.
Benzer bir ‘hayır molası’na muhalefetin de ihtiyacı var. Hayır kampanyasına ilişkin saha gözlemleri çarpıcı.
- ‘Hayır’ı anlatırken tekrara düşüldüğü, aynı dil ve aynı üslubun bir bıkkınlık oluşturmaya başladığı...
- Erdoğan ve tek adamdan öteye geçmeyen söylemlerin hayırcılar tarafından yeterince satın alındığı...
- Kılıçdaroğlu’nun gaflarının, Deniz Baykal’ın peygamberlerle ilgili benzetmelerinin eski CHP’yi hatırlattığı...
- ‘Hayır’ın statükonun devamından öte yeni bir şey vaat etmediği...
- ‘Hayır’ın heyecanını kaybetmeye başladığı, yeni bir dile, yeni bir söyleme ihtiyaç olduğu...
Muhalefet, sezon başlangıcında erken form tutan takımlar gibi hızlı bir dalış yaptı. Asıl önemli olan bu rüzgârı 16 Nisan’a kadar estirebilmek.
SORULARA GÖRE YENİ SÖYLEM
AK Parti’nin ara değerlendirme yapacağı çalışmada yeni sisteme ilişkin olarak halkın ikna olmakta zorlandığı başlıklar masaya yatırılacak.
Başbakan Binali Yıldırım, milletvekilleriyle görüşmesinde “Çok çalışmamız lazım” demişti.
- 10 yıl sonra Erdoğan olmayacak, o zaman ne olacak?
- Tek adamlık.
Başka başlıklar da var:
- Kılıçdaroğlu’nun “Hayır çıkarsa bir şey değişmeyecek. Hükümet yerinde kalacak, Erdoğan cumhurbaşkanlığına devam edecek” söyleminin tabanda bir rehavete yol açtığı belirlendi. Buna göre, yeni bir söylem geliştirilmesinin üzerinde duruluyor. Hayır çıkarsa muhalefetin bir siyasi kaosa oynayacağı, erken seçime zorlayacağı, sokağı harekete geçireceği ve Türkiye’nin belirsiz bir sürecin içine gireceğinin anlatılması planlanıyor.
- AK Parti milletvekilleri Başbakan’la toplantılarında, milliyetçi tabandaki dağınıklığa dikkat çekmişler ve “Milliyetçi tabanı toparlayacak bir politika geliştirmeliyiz” demişlerdi. CHP’deki iç sorunların evet kampanyası üzerindeki etkisi devam ediyor. AK Parti yönetimi Bahçeli’nin Elazığ’la başlayan mitinglerinin MHP tabanını konsolide etmede etkili olacağını düşünüyor.
- Bu kampanya sürecinde ilk kez Kürt seçmene yönelik bir şey denilmedi? Bölge mitingleri başlamadan önce Kürtlerin, “Cumhurbaşkanlığı sistemi bize ne getirecek?” sorusuna cevap aranacak.
- Bir evet-hayır tablosu hazırlanması öneriliyor.
- Hayır ne vaat ediyor?
- Evet ne vaat ediyor?
‘Hayır’ statükonun devamını istiyor, ‘evet’ istikrarı hedef alan yeni bir sistem vaat ediyor gibi.
Referandum için şimdiye kadar bir anlamda ısınma turları atıldı, asıl mücadele bundan sonra yaşanacak.
Paylaş