Erdoğan’ın kafasındaki takvim

998 gün sonra AK Parti Genel Başkanlığı’na tekrar döndü.

15 yıllık iktidarı boyunca AK Parti hem kendini dönüştürdü ve geliştirdi hem de Türkiye’yi değiştirdi. Erdoğan, Demirel ve Özal’ın yapmayı hayal edip yapamadığını başardı, partisinin başına geçti.

AK Parti, Özal sonrası ANAP’ın, Demirel sonrası DYP’nin yaşadığı “Fetret Dönemi”ni yaşamadıysa burada Erdoğan’ın liderliğinin payı büyük oldu. Siyasi yasakların kaldırılmasının ardından Demirel’in, Ecevit’in, Erbakan’ın partilerine dönüş kongrelerini izlemiştim. Lider farklı oluyor. O zaman da kalabalık ve coşkulu kongreler yapılmış, duygusal anlar yaşanmıştı. Erdoğan’ın yeniden dönüş kongresi de kalabalıktı, kavuşmanın heyecanı yaşanıyordu ama duygusal değil, coşkuluydu. Demirel, yasakları kalkıp başbakan olduğunda ilk sözü, “Nerede kalmıştık” olmuştu. Erdoğan da konuşmasına, “Nerede kalmıştık” diye başladı. Sözlerini, “Allah’ım zor olan işleri kolaylaştır ve hayırla neticelendir” anlamında “Rabbi Yessir” duasını okuyarak tamamladı.

Erdoğan, 27 Ağustos 2014 günü partisine veda ederken, “Bu bir hatime değil, Fatiha” demişti. 3 yıl aradan sonra çıktığı kürsüde, Fatiha suresini okurken duygusaldı, bir ara gözleri doldu.

AK PARTİ’YE EV ÖDEVİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında çok önemli mesajlar verdi. Kongre yoğunluğu içinde hak ettiği kadar tartışılmadı ama Erdoğan’ın, “Kimse kendini ötekileştirilmiş olarak görmesin” sözleri kucaklayıcıydı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında önemli bir mesaj da AK Partililere:

1- “Gönül kazanmayı oy kazanmak kadar önemli gördüğümüz için o kadar zor zamanları aştık” diyerek yeniden, “Gönül köprülerini kurmayı” öğütledi.

 2- “Yorulanlar, yollarını kaybedenler oldu” diyerek ilk kez bu kadar netlikte, kendileriyle yollarını ayıranlarla AK Parti arasına kalın bir çizgi çekti.

3- AK Parti yönetiminde ve teşkilatlarda gençleşme sürecini başlattı. “Hedef, teşkilatlarımızda süratle bir yenilenmeyi getirmektir. 18-20 yaş aralığı il ve ilçe teşkilatlarımızda da yer alma isteğimizi duyuruyorum” dedi. Kürsüden 18-20 gençliğine yer açın talimatı verdi.

4- “Yüzde 10 barajı artık geride kaldı, yeni baraj yüzde 50 artı 1 oldu. 2019 için şimdiden kolları sıvayın” dedi.

FETÖ, PKK VE ÇÖZÜM SÜRECİ

Erdoğan merakla beklenen konuşmasında FETÖ ve PKK ile mücadele konusunda asla taviz verilmeyeceğinin işaretini verdi. Bir kez daha gördük ki, 15 Temmuz, Erdoğan’ın miladı olmuş durumda. FETÖ’yle mücadeleyi kırmızı çizgi ilan etmiş. AK Partililere, “İhraçlar bir mecburiyetti. En yakınınıza dahi ulaşsa bu mücadeleye destek verin” dedi. “Çözüm süreci başlayacak mı” şeklindeki beklentilere kapıyı kapattı. PKK ile mücadelede kararlı mesajlar verdi. “Yok edilecekler” diye konuştu. Peki Kürt sorununun sivil yöntemlerle çözümü konusu bir daha açılmamak üzere kapandı mı? Hayır. “Ne orta gelir tuzağına ne de orta demokrasi tuzağına düşmeyeceğiz” dedi. Reformlardan söz etti. Ama aynı zamanda OHAL’in kalkmayacağını söyledi. Eski çözüm sürecini unutun. Yeni süreç kendi şartları ile gelecek. Bir yandan OHAL ve PKK ile kararlı bir mücadele sürecek, belirli bir aşamaya geldiğinde ise reform süreci başlatılacak. Cumhurbaşkanı, “6 aylık bir yol haritası açıklayacağız” dedi. Bu yol haritasının bir ayağı kalkınma ve ekonomi diğer ayağı ise demokrasi ve reformlar olacak.

SIRADA KABİNE VAR

Erdoğan partisine, AK Parti liderine kavuştu. Peki Erdoğan geldi, iş bitti mi? Tam aksine, AK Parti’de iş yeni başlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kafasında bir takvim var. Bu hafta başında AK Parti vitrinini düzenleyecek, hafta sonuna doğru kabinedeki değişim süreci başlayacak. Onu teşkilatlarda ve yerel yönetimlerdeki değişim izleyecek. 2019’daki başarının yolu şimdiden yapılacak değişikliklerden geçiyor. Erdoğan milletten ne istediyse millet fazlasıyla verdi. O nedenle başarıdan başka şansı olmadığını biliyor.