Erdoğan-Trump görüşmesinin satır arası

MERAKLA beklenen Erdoğan-Trump görüşmesi gerçekleşti.

Haberin Devamı

Türkiye ile ABD ilişkilerinin nokta veya virgüle sığmayacağı görüldü.

Önce iki liderin vücut diline ilişkin gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, güveni yansıtan kırmızı bir kravat takmıştı. Kırmızı aynı zamanda Cumhuriyetçilerin rengi. Trump seçim kampanyasında ve Obama ile yaptıkları devir teslim sırasında kırmızı renk kravatı tercih etmişti. Erdoğan, bu tercihi ile bir jest yaptı. Aynı jesti ortak açıklama sırasında Trump’ın seçim zaferine iki kez vurgu yapmak suretiyle gerçekleştirdi. O sırada Trump’ın yüzünde coşkulu bir mutluluk oluştu.

Beyaz Saray kapısında Erdoğan, ilk kez yüz yüze görüştüğü Trump’a karşı ölçülü bir yakınlık içinde olmayı tercih etmişti. Trump, Erdoğan’ı kapıda karşılamak suretiyle, “Gergin geçmesi beklenen” görüşme öncesinde jest yaptı.

Ve tokalaşma anı... Merkel olayından sonra tokalaşma, neredeyse görüşmenin önüne geçmişti. Trump’ın Erdoğan’a Merkel muamelesi yapıp, elini havada bırakmasını bekleyenler yok değildi. Davos’ta ‘one minute’ ile büyüyen Erdoğan’ın Beyaz Saray’da tokalaşma krizi ile küçük düşmesini isteyenler vardı. Ama tam aksi oldu. Hatta Trump, tokalaşma işini biraz abarttı. Tam 4 kez tokalaştı.

Ortak açıklamada Erdoğan netti. Türkiye’nin görüşlerini kayda geçirdi. Trump ise PKK ve DAEŞ’le mücadeleye desteğini ifade ederken, YPG’ye verilen silahlara değinmedi. YPG konusu, heyetler arası görüşmenin gündem maddesiydi. Erdoğan-Trump görüşmesinin gerçekleşmesi başlı başına önemli bir gelişme. Vitrini parlak olan görüşmenin sonuçlarını ise takip edip öğreneceğiz.


YPG DÜĞÜMÜ SÜRÜYOR

Haberin Devamı


Dikkat çekmek istediğim birkaç nokta var.

1- ABD, PKK ile PYD-YPG arasındaki bağı zayıflatmaya çalışıyor. PKK, ABD tarafından da kabul edilen bir terör örgütü olduğu için PYD-YPG’yi ön plana çıkarıyor.

2- PYD-YPG içindeki Türkiyelilerle değil, Suriyelilerle görüşüyorlar.

YPG konusunda iki önemli nokta vardı.

1- YPG’ye verilen silahlar.
2- Bu silahların Türkiye’ye karşı kullanılıp kullanılmayacağı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, YPG konusunda “Biz söze değil, uygulamaya bakarız” dedi. Belli ki verilen sözler var. YPG’ye verilen silahların Türkiye’ye karşı kullanılması konusunda ise Cumhurbaşkanı net konuştu: “Kimseye sormayız, vururuz.”

ABD ise ağır silahlarla donattığı YPG ile Rakka operasyonunun son hazırlıklarını yapıyor. Erdoğan, Trump’la görüşürken, Trump’ın özel temsilci McGurk, Kobani’de YPG’lilerle toplantı halindeydi.


1 MART TEZKERESİ

Haberin Devamı


Sahadaki gelişmeleri takip etmek çok önemli. Biraz geriye dönüp, ABD ile ilişkilerimizdeki en önemli pürüz nedeni olan 1 Mart tezkeresine ilişkin bir anekdotu aktarmak istiyorum.

1 Mart tezkeresinin oylanmasından bir ya da iki gün önce Yeni Şafak gazetesinden Genel Yayın Yönetmeni Selahattin Sadıkoğlu başkanlığında bir heyetle Başbakan Abdullah Gül’ü ziyaret etmiştik. Abdullah Gül bize hoş geldiniz dedikten sonra ABD’den gelen önemli bir telefonla görüşmek üzere makam odasına geçmişti. Görüşmeden sonra olduğumuz bölüme geldi. 1 Mart tezkeresine ve ABD’nin Irak’ı işgaline dair konuşmalar yapıldı. Yeni Şafak, 1 Mart tezkeresine karşı kararlı bir duruş sergiliyor, köşe yazarları Türkiye izin vermediği sürece ABD’nin Irak’ı işgal edemeyeceğini savunuyorlardı. Abdullah Gül’e, “Siz devleti yönetiyorsunuz. Elinizde devletin istihbarat birimlerinin verdiği bilgileri var. Sizce ABD, Irak’a girecek mi?” diye sormuştum. Gül, “Irak’a girecekler” demişti. “Peki sizce ne zaman girerler” diye üsteleyince, “Mart ortası ya da nisan başı. Ama mayıs ayını kesinlikle geçmez” karşılığını vermişti. “Neden mayısı geçmez” diye tekrar sorduğumda ise, “Amerikan askerlerinin kıyafetlerini incelettik. Hepsi kışlık. Mayıs ayından itibaren Irak’ta çöl sıcakları başlar, orası cehenneme döner. Mayıstan önce girerler” demişti. Dediği gibi de oldu. ABD, Irak’a 20 Mart’ta müdahale etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hem sahada hem masada olacağız” demişti. Şimdi sıra masada konuşulanların sahada takibinde.

Yazarın Tüm Yazıları