Erdoğan-Trump görüşmesinin perde arkası

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Başkan Trump’la görüşmeye, başkanlık görevinde başarılar dileyerek başlıyor.

Haberin Devamı

İki lider arasında tam 42 dakika süren samimi bir görüşme gerçekleşiyor.

Trump, seçim zaferinin ardından kendisini ilk arayan liderlerden biri olduğunu belirterek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ediyor, “Sizinle tekrar konuşmak çok güzel” diyor. Trump, konuşmasını Türkiye’ye olan sevgisini belirterek sürdürüyor. “Türkiye’ye daha önceleri de geldim. Ülkenizi çok seviyorum” diyor.

Trump’ın görüşme sırasında güçlü vurguları var. Üstüne basa basa Türkiye ile ABD’nin “Yüzde yüz dost ve müttefik” olduğunu söylüyor.

Bunlar iyi bir başlangıç açısından çok olumlu cümleler. Avustralya Başbakanı Turnbull’un yüzüne telefonu kapatan bir Trump’tan söz ediyoruz. Elbette ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir şeye kesinlikle müsaade etmezdi ama bir kıyaslama olması açısından hatırlattım. Tam aksine Başkan Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesinde nezaket cümlelerinin ötesine geçen ileriye dönük olumlu sinyaller veriyor.

Bölge sorunlarına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değerlendirmesini almaya özen gösteriyor, sorular soruyor. Bölge sorunları denilince ilk olarak DAEŞ’le mücadele, Suriye ve PYD-YPG konusu geliyor.

İki lider başka neler konuşuyor?

15 Temmuz darbe girişimi gündeme geliyor. Trump, 15 Temmuz darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sayesinde bastırıldığını belirtmiş, “Yaşananları tersine çevirebildiği için onu çok takdir ediyorum” demişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin liderinin Fetullah Gülen olduğunu belirtip sözü Gülen’in iadesine getiriyor.

Trump olumsuz bir yaklaşım sergilemiyor. Aksine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gülen’in iadesi konusundaki sözlerini dikkatle dinliyor, hatta ABD’de yargılamanın imkânı olup olmadığının araştırılmasını isteyeceğini söylüyor. Belli ki Fetullah Gülen, Trump yönetiminde, Obama döneminde olduğu gibi rahat edemeyecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üzerinde durduğu ağırlıklı noktalardan birini ise DAEŞ’le mücadele konusu oluşturuyor. Başkan Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değerlendirmelerinden etkileniyor, sorular sorarak ayrıntılı bilgi almaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başından beri savunduğu Suriye’de güvenli bölge oluşturulması önerisine Trump da sıcak bakıyor. Görüşmede bu konu da gündeme geliyor. Ancak Trump’ın zihnindeki güvenli bölgenin geçmişte Irak’ta ilan edilenden farklı olduğu anlaşılıyor.

Hatırlarsanız ABD, Irak’ta Kürtlerin yaşadığı 36’ncı paralelin üstü ile Şiilerin bulunduğu 32’nci paralelin altını uçuşa yasak bölge ilan etmişti. Suriye’de ise daha çok bizim, Suriye sınırlarının içinde oluşturduğu terörden arındırılmış bölgeye benzer bir düşünce olduğu anlaşılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Cerablus ve El Bab’da DAEŞ’e karşı verilen başarılı mücadeleyi aktarıp, El Bab ve Rakka’da birlikte mücadele edilebileceği teklifini yineliyor. DAEŞ’le mücadele ve PYD-YPG konusu gündeme gelince Trump, “CIA Başkanı’nı gönderiyorum, onunla detaylı olarak konuşun” diyor.

Mike Pompeo’nun dönüşünde kendisinden ayrıntılı olarak bilgi alacağını ifade ediyor. CIA Başkanı bugün Ankara’da olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CIA Başkanı’yla görüşecek, Pompeo, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la ayrıntılı olarak Suriye ve PYD/YPG konusunu çalışacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK ile mücadele kapsamında PYD-YPG konusunun Türkiye açısından bir beka sorunu olduğunu anlatıyor. ABD’nin PYD/YPG’ye destek vermemesini istiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump’ın konuşması, yeni dönemde iki ülke ilişkilerini hak ettiği ileri noktaya taşıma temennisiyle sona eriyor.

Gelelim görüşmenin havasına. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, görüşmenin olumlu geçtiği izleniminde. İki lider en kısa sürede bir araya gelerek görüşme dileğiyle telefonları kapatıyor. İki ülkenin Dışişleri Bakanlığı, iki liderin görüşmesini sağlamak için kolları sıvayıp çalışmalara başladılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmenin ardından yakın çevresine, “İyi anlaşacağız” dediği ifade ediliyor.

Obama ile yaşananlardan sonra Başkan Trump’la kurulacak ilişki önemliydi. Kritik eşiğin aşıldığı, Erdoğan ile Trump’ın yıldızlarının barıştığı anlaşılıyor.

Yazarın Tüm Yazıları