Ekrem İmamoğlu ile Kasımpaşa’da

Erdoğan’ın mitinginde Kasımpaşalı birisi 5 numaralı formayı göstermiş, Erdoğan da “Ben libero oynamadım, forvet oynadım” demişti. Söz konusu futbol olunca Ekrem İmamoğlu’na “Siz hangi mevkide oynadınız” diye sordum. Kaleciymiş. Ama öyle böyle değil, bana bir kaleci felsefesi yaptı ki, soyunup maça gireceğim.

“Kaleci bütün olan biteni en arkadan izler. Yorumu kuvvetlidir taktik gücü yüksektir” dedi. “Kaleciliğin siyasette bir faydasını gördünüz mü” diye sordum.

Görmüş. “Kalecinin öngörüsü yüksek oluyor. Bazen sağ kanattan, bazen sol kanattan oyunu başlatırsınız ama forvete kadar topun nasıl gideceğini takip edersiniz. Hatta sesiniz yüksekse yönlendirirsiniz. Ben kaleciliği öyle yaptım” dedi. Şimdi seçim kampanyasının taktiklerini veriyor ama daha çok bir kaleci değil, kaptan olarak.

Seçim otobüsünden söz etmesem olmaz. Tabi Kasımpaşa’yı Erdoğan posterleri arasında dolaştık. Tam yerine denk gelince, “Kasımpaşalı Erdoğan’ın yerinde seçim kampanyası yapmak nasıl bir duygu?” diye sordum. “Demek ki en fazla memnun etmemiz gereken insanlar Kasımpaşa’da yaşıyor” karşılığını verdi. “İstanbul’a güler yüzlü başkan geliyor” anonsları arasında ilerledik. Sokaktan geçenleri selamladı. Gaziantep Lokantası’na “Acıkınca geleceğiz” diye seslendi. Çamur Şevket’i, Serra Balıkçılık’ı, Aşacak Çay Ocağı’nı, Kasımpaşa Kahvehanesi’ni selamlamayı ihmal etmedi. Deniz Taksi’de taksici esnafının sorunlarını dinleyip, Türabi Baba Türbesi’ne girip dua etti. Türabi Baba külliyesinde çay içenlerle sohbet ederken, daha sonra adının Lütfiye Alim olduğunu öğrendiğim başörtülü bir teyzeyle aralarında ilginç bir diyalog yaşandı.

RİZELİ TEYZE

Rizeli Lütfiye Alim, “Allah Tayyip Bey’e havada karada zeval vermesin” diye söze başladı. Tayyip Erdoğan’a duaların biri bitmeden diğeri geldi. “Erdoğan’dan önce suyu ta nereden getiriyorduk arabalarla, çöpü kapıya koyuyorduk kurtlanıyordu” diye başladı anlatmaya. Ekrem İmamoğlu, “Beni sevdin mi?” dedi. Gönlünü almaya çalıştı. Ayrılırken sıkı Erdoğancı olduğu anlaşılan Lütfiye Teyze arkasından “Seni onların arasından çekip alacağız” diye seslendi. Röportaj yapmak için Kasımpaşa’da bir kahvehaneye oturduk. Tabii yanımızda okey oynayanlara şans diledikten sonra. Kahvehane sahibi AK Partiliydi herhalde ki ben soruları sorarken bardakların şıkırtısı artıyordu.

ERDOĞAN’IN ELEŞTİRİLERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eleştirilerini hatırlattım. “Keşke olmasa” karşılığını verdi. Ardından, “Çünkü bir hukukumuz var, biz kendilerine bir ziyarette bulunduk ki bence bu değerli bir hukuk. Örneğin dünkü söyleminde ‘Yalan konuşuyor’ gibi bir ifade vardı, hoş bir ifade değil. Ben hayatım boyunca hiç yalan konuşmadım” diye ekledi. Bunun üzerine Erdoğan’ı ziyaret etmekten dolayı pişman olup olmadığını sordum. “Asla pişman değilim. Pişmanlık duyacaksa kendileri duysun, ben duymam. Tam aksine, iyi ki yapmışım” yanıtını verdi.

AİLESİNE HANGİ SÖZÜ VERDİ?

Ekrem İmamoğlu polemikten kaçındığını söylüyor ama Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Binali Yıldırım’ın eleştirileri artmaya başladı. Bunlara cevap vermeyecek mi? “İstanbul’u ilgilendiren bir konuda yanlış bir eleştiri varsa cevap veririm ama asla kişiselleştirmem. Asla sert bir dilim olmayacak” diyor. Neden diye üsteleyince, “Çünkü kötü bir söz söylemeyeceğim diye en başta çocuklarıma ve eşime söz verdim. Anneme, babama söz verdim” diye açıklama gereği duyuyor.

AKŞENER’İN DESTEĞİ

Ekrem İmamoğlu’na İYİ Parti’den gereken desteği alıp almadığını soruyorum. Meral Akşener’den çok memnun. “En başta genel başkan Meral Akşener’in büyük desteğini hissediyorum. Bu hava teşkilatlara yansımış durumda” diyor.

HDP’DEN GELECEK OYLAR

HDP İstanbul’da aday çıkarmadı. Ama şehirde önemli bir oy potansiyeli var. HDP’nin desteğini alıp alamayacağını soruyorum. İmamoğlu, “HDP’li vatandaşların ciddi bir teveccühünü yaşıyorum. Sokakta ve nerede karşılaşırsak karşılaşalım bize karşı bir ilgileri var. 2014’te de HDP’ye oy veren vatandaşlarımızın neredeyse yüzde 70’ine yakın oyunu almıştım. Bu seçimde de yüksek oranda oyunu alacağımı görüyorum” karşılığını verdi.

Projelerini de konuştuk elbette ki. Sokaktaki tanınırlığının artışını da. Şunu gördüm ki Ekrem İmamoğlu klasik bir CHP’li değil. Farklı birisi...