Paylaş
İŞ dünyası temsilcileriyle Türkiye’nin ikili ticari ve ekonomik ilişkilerinin mevcut durumunu gözden geçirmek, yeni işbirliği olanaklarını tespit etmek Danimarka’nın başkenti Kopenhag’a giden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Fetullahçı Terör Örgütü’yle (FETÖ) mücadelesinde karşılaştığı büyük tehdidin detaylarını açıkladı. Kopenghag’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Nihat Zeybekci, İlk bakan olduğunda dış ticarette FETÖ’cü yapılanmaya son verdiği için TUSKON Başkanı Rızanur Meral’le Genel Sekreteri Mustafa Günay’ın kendisini tehdit ettiğini söyledi. Zeybekci o döneme ilişkin şu ayrıntıları verdi:
TÜM BAĞINI KESTİK
“17-25 Aralık sürecinden sonra ilk kez Ekonomi Bakanı olduğumda inanılmaz bir terör yapılanması vardı, o da TUSKON. Dışarıda son derece egemendi. Onların dışında iş forumu, fuar yapamıyordunuz. Biz göreve gelir gelmez bunu bitirdik ve bütün kuruluşlarımızın bağını kestik. Bunu yaptığınız zamanda çok ciddi gelir kaynaklarını kesmiş oluyorsunuz. Bu şekilde büyük bir gelirini kestikten sonra TUSKON Başkanı Rızanur Meral’le Genel Sekreteri Mustafa Günay, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi’ye giderek aynen şunu söylüyorlar: “Bunun hesabını Nihat Zeybekci’den soracağız.” Müdahale ettiğimiz hortumun ne kadar büyük olduğunu bunu tehdit haline getirmelerinden çok net görebiliyorsunuz.” TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de Zeybekci’nin anlattığı tehdit olayını doğrulayarak, ”Evet bana geldiler. ‘Önce sen sonra Nihat Zeybekci’ diye tehdit ettiler” diye konuştu.
DARBE SONRASI LOBİ
15 Temmuz’da gerçekleşen darbe girişimi sonrası Türkiye’nin ekonomik anlamda gücünü göstermek için yurtdışında atağına kalkan Bakan Zeybekci, 26 ülkede bu konuda açılım yapacaklarını ve kampanyalar düzenleyeceklerini söyledi. Zeybekci, “Yurtdışındaki açılımlarımıza yine aynı şekilde bir bakan, 3 partiden milletvekilleri, TOBB, TİM, MÜSİAD, TÜSİAD, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) ve sivil toplum örgütlerini ekleyeceğiz. O ülkede iş yapan işadamları, kampanyalarımız devam edecek, 16 ülke ile de o ülkelerde televizyon, gazeteler, bilboardlarda, internette yoğun bir kampanyamız olacak. Yine aynı ekiple, sivil toplum kuruluşlarımızla Ekonomi Bakanlığımız koordinasyonunda, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığımızın da destek verdiği bir kampanya başlatacağız” diye konuştu.
CEO’lar anlatacak biz karışmayacağız
NİHAT Zeybekci, “Yurtdışındaki kampanya atağı üç siyasi partinin temsilcileriyle mi gerçekleştirilecek?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “15 Temmuz’dan sonra siyasetin de artık yeni bir dönüm, başlangıç noktası olarak görüyorum. Milli ve Türkiye’yi ilgilendiren konularda bütün siyasi partiler tek bir amaç etrafında bir araya geliyor. Bizim anlatmaya, anlatılmaya ihtiyacımız var. Demek ki tam olarak anlatamamışız ki 15 Temmuz meselesi de farklı algılanabiliyor bütün dünyada. Türkiye’de yatırımları olan firmaların CEO’ları var. Japonya’da Toyota, Kore’de Hyundai CEO’su, İtalya’da Fia CEO’su, Almanya Bosh, ABD’de Ford, Pepsi; Fransa’da Carrefour, Aksa ile ABD’de Philip Morris CEO’larıyla çalışacağız. Türkiye’yi onlar anlatacaklar, biz karışmayacağız. “
Fon hedefimiz 200 milyar dolar
TÜRKİYE’de Cumhuriyet tarihinde 70 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı. Şimdi kurulacak Varlık Fonu ile hedefler büyüdü. Nihat Zeybekci, fonun cazibesini artırmak için neler yapacaklarına ilişkin şunları söyledi: “Özelleştirme satmak, mülkiyetini devretmek amacıyla yapılıyor. Bu fon anlayışı Türkiye Cumhuriyetinin sahip olduğu taşınır taşınmaz önemli değerleri mülkiyetini elden çıkarmadan nakde çevirmeyi içeriyor. Mesela 3. havalimanı. Devletin, hazinenin her yıl 1 milyar Euro’luk gelir anlaşması var. Varlık fonu şu demek: bu projeyi devrettiğiniz zaman varlık fonu yine hazineye o parayı ödemeye devam edecek. Yıllık geliri devam edecek olan bu geliri satıyorum diyeceğiz. Menkul kağıt haline dönüştürecek. Bu kağıdı satışa sunduğunuzda 25 yıl boyunca elde ettiği geliri peşinen almış olacak. Burada 100’lerce milyar dolar gelir hedefliyoruz. İlk etapta hedefimiz 200 milyar dolar.”
Aile fertleri devam etmeli
FETÖ’nün dünyaya anlatılması ve Türkiye’nin dışarıdaki imajının yanı sıra içerideki şirketlerle ilgili bir adım da atılacağını kaydeden Zeybekci, “Organizasyon anlamında terörün içinde yer alan kişilerle ilgili gereği sonuna kadar yapılmalı. Bunu yaparken de o kişilere ait olan, o şirketlerin şimdilik yöneticisi olan değerlerin de o suça bulaşmamış aile fertleri olarak rahatlıkla varlıklarını devam ettirebilmelerini sağlamak lazım. Bu ortamı devam ettirmek lazım. Ama o şirket direkt, ana fonksiyonel şekilde terör organizasyonunun merkezi haline gelmişse o şirket için de gereği yapılmalı” dedi.
Paylaş