Paylaş
Zaten sorun da burada. Trump savaşı bitirse Brunson işi çözülecek.
Trump da bunun farkında. Ama “Türkiye’de tutuklu masum rahip Brunson” algısı üzerinden ara seçimleri kazanmanın peşinde. O yüzden bu krizi sürdürmekte kararlı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Oyununuzu gördük, meydan okuyoruz” demesi bundan.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “Paramız doğrudan bir ABD Başkanı tarafından hedef alındı” dediği, Erdoğan’ın “ekonomik darbe girişimi” olarak tanımladığı ekonomik saldırıdan söz ediyorum.
Krizin fitilini ateşleyen Brunson olayıydı.
O tarihten bu yana sağduyu sahipleri Brunson krizinin daha fazla tahribata meydan vermemesi için harekete geçti. Brunson’ın avukatı İsmail Cem Halavurt, adli kontrol yasağının kaldırılması için önce davanın görüldüğü İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.
Reddedilince bir üst mahkemeye müracaat etti. Oradan da ret cevabını alınca bu kez Anayasa Mahkemesi’ne başvuru için hazırlıklar yapıyor. Hukuk içinde bir çıkış yolu aranıyor.
Rahip Brunson’la ilgili 51 sayfadan oluşan iddianame büyük ölçüde gizli tanıklar “Dua” ile “Göktaşı”nın beyanlarına, Brunson’ın telefon mesajlaşmalarına, maillerinin çözümüne ve HTS kayıtlarına dayanıyor. İddianamenin içeriğine girecek değilim. Brunson’ın suçlu olup olmadığına yargı karar verecek.
Trump’ın küstahlıkları olmasa bu işin şimdiye kadar çözüm yoluna gireceğinden eminim. Çünkü devlet aklı bu işi çözmeyi gerektiriyor.
Çözülmese Rusya ile uçak krizi çözülmezdi. Zaten Brunson’ın ev hapsine çıkarılması çözüm yönünde atılmış bir adımdı. Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın Türkiye’ye iadesi ve Halkbank soruşturmasının sonlandırılması süreci netleştiğinde Brunson’ın ABD’ye gitmesinin önünde bir engel kalmayacaktı. Ancak Trump, pişen aşa soğuk su kattı. Çözümü değil, krizi seçti. Ara seçimlerde Brunson üzerinden şov yapmayı tercih etti.
Bu arada Brunson olayında yaşanan yeni gelişmeleri paylaşmak istiyorum. Yeni gizli tanıklar ortaya çıkmaya başladı. Bu tanıkların iddiaları mahkeme dosyasına giriyor.
GİZLİ TANIĞIN BEYANLARI
09.05.2018 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gizli tanık olmak için başvuran şahıs, Brunson’ın İngiliz ve Amerikalı arkadaşlarıyla birlikte misyonerlik faaliyeti yaptığını belirterek “Ben de bu kişilere bir zamanlar rehberlik ve tercümanlık hizmeti vermiştim” diyor.
Dilekçesinden bir ceza infaz kurumunda olduğu anlaşılıyor.
“Bunlar İstanbul Beyoğlu’ndaki İstiklal Caddesi’nde bulunan Yiğit İlan Bürosu’ndan çıkan gazetelere Hıristiyanlık ile ilgilenmek isteyen kişiler için ilan vermekte ve ilgilenen kişilerle birebir görüşmeler yapmaktaydılar” diye anlatıyor.
Brunson’ın Kürtleri Hıristiyanlaştırmak için Feriköy’de yaptığı toplantılardan, Ortaköy’de FETÖ’nün İsrail imamı ile yapılan toplantıda masaya serilen Kürdistan haritasından söz ediyor. Burada sözü FETÖ’nün himmet paralarına getiriyor.
“Daha sonra himmet paralarının tekneyle, deniz yoluyla İsrail’e götürülmesine tanık oldum” diye anlatıyor.
İŞİN İÇİNE BİR DE İRAN GİRİYOR
Gizli tanıkta yok yok. Bir de İran bağlantısı var ki izlemeye değer.
“Ben aynı zamanda İranlılarla petrol ticareti de yapıyordum. Üzerimde büyük çapta mal varlıkları bulunuyordu. Himmet paralarını da Sirkeci’deki yine onlara ait bir ibadethanede topluyorlar, oradan yine kendilerine ait bir tekneyle deniz yoluyla kaçırıyorlardı. Ben bir keresinde bu para kaçırılmasını telefonuma kaydetmiştim. Ama İsrailliler hem mal varlıklarıma el koymak, hem de delillerimi karartmak ve beni saf dışı etmek amacıyla sahte deliller, e-maillerle kumpas kurarak cezaevine girmemi sağladılar”
Türkiye ile ABD arasında son devrin en büyük krizlerinden birine neden olan Brunson olayında son durum bu...
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş