Paylaş
Üç ay arayla tekrarlanan İstanbul seçimi ise bütün bir yıla damgasını vurdu. Siyaset yeni yüzler kazandı. 2019 yılına girerken ismini dahi bilmediğimiz Ekrem İmamoğlu, siyasetin güçlü figürlerinden biri haline geldi. Yerel yönetimlerde CHP ağırlığı oluştu. 25 yıl aradan sonra İstanbul ve Ankara el değiştirdi. Siyaset bayramda dahi mola vermedi. Ama bayramdan sonra siyaset vites yükseltecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan sahalara inecek. Erdoğan, teşekkür gezileri kapsamında aralarında Ahmet Davutoğlu’nun memleketi olan Konya, Abdullah Gül’ün memleketi olan Kayseri’nin de olduğu illere gidecek. Erdoğan’ın gezileriyle ilgili planlama sürüyor. Ağustos ayının son günleri ya da eylülün başı olarak düşünülüyor. Erdoğan önce Konya’ya gidecek, bir gün arayla da Kayseri’de olacak. Erdoğan’ın il başkanları toplantısında Kayseri ve Konya büyükşehir belediye başkanları ile il başkanlarıyla özel olarak görüştüğü ve miting için hazırlık yapmalarını istediği söyleniyor.
ERDOĞAN HEDEF ALACAK
Erdoğan’ın Davutoğlu’nu Konya’da, Gül’ü Kayseri’de hedef alacağı söyleniyor. Erdoğan iki noktadan yüklenecek.
1- Ümmeti bölecekler.
2- Davaya ihanet ettiler.
Tabii “Bu dava onları cumhurbaşkanı ve başbakan yaptı. Daha ne istiyorsunuz?” diye kürsüden seslenecek.
Yeni parti kurmak için gün sayan Abdullah Gül ve Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu için bunlar bir sürpriz olmamalı. Ama eylül ayıyla birlikte yeni bir durum değerlendirmesi yapacakları söyleniyor.
Bu arada Erdoğan, yeni dönemin eylem planını yavaş yavaş devreye sokmaya başladı. AK Parti’de kongre sürecini başlattı. Böylece teşkilatlarda kopmanın önüne geçip kan değişimini gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Eylül ayı bir anlamda AK Parti açısından değişim ayı olacak. Eylülde parti yönetiminde ve kabinede değişiklikler bekleniyor. Peki bir erken seçim olur mu?
ERKEN SEÇİM VAR MI?
Sürpriz Erdoğan-Bahçeli görüşmesinde en çok merak edilen nokta burasıydı. Neden olmasın? Türkiye, 3 Kasım 2002 ve 24 Haziran seçimlerine Bahçeli’nin erken seçim çağrısı üzerine gitti. Erdoğan, 24 Haziran’da erken seçime sıcak bakmıyordu. Hatta 1 ay önceki AK Parti MYK’da erken seçim konusu gündeme gelince “Benim daha bir buçuk yılım var. Bana düşmanlığınız mı var?” diye tepki göstermişti. Bahçeli, 17 Nisan günü MHP grup kürsüsünden 26 Ağustos’ta erken seçim yapılması çağrısında bulunduğu sırada Erdoğan, AK Parti grubuna gelmek üzere yoldaydı. Bir anlamda Bahçeli’nin açıklamasını yoldayken televizyonların canlı yayınından öğrendi. Erdoğan, aynı gün önce AK Parti MYK’yı, sonra Bakanlar Kurulu’nu topladı. Bakanlar Kurulu’nda “MHP ile ittifak yaptığımıza göre erken seçim kararını birlikte alıp beraber açıklamamız lazımdı. Doğru olmadı (Bahçeli’nin grupta açıklaması). Ama arkadaşlarla da konuştuk, daha fazla uzatmamak lazım. Bundan sonra seçim yapmamak zarar verir. Erken seçime gideceğiz. 26 Ağustos uzun bir tarih. Kurban Bayramı tatili var. İki tarih var. Biri 24 Haziran, diğeri 13 Eylül. Benim gönlüm 24 Haziran’dan yana” demişti. Türkiye böylece 24 Haziran’da seçimlere gitmişti.
Erdoğan’ın Bahçeli’yi evinde ziyaret etmesi, basına servis edildiğinin aksine yarım saat değil başbaşa 1 saat 5 dakika süren görüşmeleri erken seçim senaryolarını gündeme getirdi. Ama hem AK Parti hem MHP kaynakları tarafından “erken seçim” ihtimali kesin bir dille yalanlandı. Seçim yorgunu olan ülkemizin önünde 2023’e kadar altın kıymetinde bir 4 yıl var. Bunun seçimle değil, ülkenin kalkınması için değerlendirilmesi lazım. Buna inanıyorum ama seçimlerin 2023’e kalacağını da düşünmüyorum. 23 Haziran İstanbul seçimleri siyasette fay hatlarını harekete geçirdi. Yerel seçim öncesinde başka bir siyasi denklem vardı, seçimden sonra başka bir denklem oluştu.
Erdoğan-Bahçeli görüşmesi bir nezaket ziyaretinin öncesinde önemli bir görüşmeydi. Siyasete etkilerini önümüzdeki günlerde göreceğiz.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET
SİSTEMİ DEĞİŞİYOR MU?
Erdoğan-Bahçeli görüşmesinde cumhurbaşkanlığı sistemi üzerindeki değişikliklerin de ele alındığı yönünde haberler yapıldı. Araştırdım, doğru değil. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında sistem üzerinde önemli bir çalışma yürütülüyor. Ancak henüz veri toplama aşamasında. Paydaşlarla çalıştaylar düzenleniyor. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki bir çalıştaya bir grup meslektaşımla birlikte katıldım. Çalışmalar henüz Cumhurbaşkanı’na sunulacak aşamaya gelmemiş. Ama sona yaklaşılmış.
Şunu söyleyebilirim: Sistemin daha etkin çalışması yönünde düzenlemeler geliyor. Ancak Anayasa değişikliğini gerektirecek köklü değişiklikler yok. Yani partili cumhurbaşkanlığı ve 50 artı bir değişmiyor. Sistem değişikliğinden ziyade sistemin revizyonu demek daha doğru olur. Merhum Erbakan’ın deyimiyle, “pansuman tedbirler” gelecek.
Paylaş